Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
BİR ZAMAN YOLCUSU: SELİM PUSAT (RUH ADAM ROMANI) Ruh Adam, Atsız'ın tarihî romanlarına göre hayli değişiktir; bir tür post modern romandır. Bu sebeple romanı incelerken biz de farklı bir yol izlemeyi tercih ettik. Selim Pusat'ın ve Romanın Hikâyesi: Selim Pusat adını ilk defa 08 Haziran 1951 tarihinde, Orkun dergisinin 36. sayısında
Bir zamanlar, günün birinde çıkagelip hepsinin bir sınav olduğunu söyleyeceğini düşünüyorduk. Bir zamanlar, ikimizin de onun öldüğü yaşta öleceğimizi düşünüyorduk. Bir zamanlar, bizi aynaların içinden görebildiğini düşünüyorduk. Bir zamanlar, gizli ajan olduğunu ve Baba'ya para gönderip ondan haberlerimizi aldığını düşünüyorduk. Onu yaşlandırmaya, asla hapsetmemeye dikkat ettik. Baba Dede olduğunda ona da Babaanne demeye dikkat ettik. Umarım bizi sever.
Sayfa 104Kitabı okudu
Reklam
Türk Fırtınası diyor ki;
FENERBAHÇE'Yİ KULLANARAK ALGI DEĞİŞTİRMEYE KALKAN DENSİZLİĞE İNSANLIK AHLAKINI YAŞATAN BİR TÜRK'ÜN YANITLARI Bu yazı ile bugün yeryüzü yerinden oynayacak üzerinde insan olarak yaşayanlar silkinip kendine gelecek. ilmi sır gereğidir. Görülen lüzum üzerine yaşattıklarını sırayla yaşatan ahlakın ihtiyaç duyulan yeni tokat yanıtlarını
"Kahretsin D−Day, beni izletiyorsun değil mi?" "Michael, bunu yapmayacağımı mı sanıyordun, en önce senin güvenliğin için." "Sakın bana MiT'in de işin içinde olduğunu söyleme." "Hayır, henüz değiller ve büyük ihtimalle de olmayacaklar ama Türklerin kurduğu bir gizli örgüte bu dosyayı aktarmayı düşünüyorum. Kendilerine Gri Takım diyorlar. Bunların bazılarını tespit ettik, bunlardan birisine dosyayı vereceğim. Bunu yapmak zorundayız. Amerikalıların kolay iş çevirmesini istemiyorum ve eğer bu bir dövüş olacaksa adil bir dövüş olmalı, hah hah ha!" "Gri Takım mı? Kim bu adamlar, garip bir isim." "Milliyetçi bir Türk yer altı örgütü. Bu konuda fazla bilgi de yok zaten. Aslına bakılırsa sıradan bir yeraltı örgütü ama yurtdışı kolları zamanında çok genişmiş. Şimdi yurtdışında pek az ajanları var, birisi Gökhan Birdağ diye orta yaşlı bir ajan. Fransa'da Frank Consal takma ismiyle hayatını sürdürüyor. Dosyayı buna vermeyi düşünüyorum, Türkiye'ye dönüp bu dosyayı bir yerlere ulaştırmasını istiyoruz."
Mr. Templen
Seyit Abdülkadir ve arkadaşları, gizli komiteleri adına İngilizlerle de temasa geçmişler ve onlardan yardım istemişlerdir.Ancak burada, James Bond romanlarına taş çıkartacak orijinallikte bir olay cereyan etmiş ve Seyit Abdülkadir, İngiliz ajanıdır diye bir Türk ajanla pazarlık masasına oturmuş, onunla anlaşmalar hazırlamıştır. Bu Türk ajan
Sayfa 61 - Birinci Bölüm: Patlayan Bir Kurşun ve Sonrası | VII- James Bond Hikâyesi GibiKitabı okudu
Reklam
Haşmet Atahan;
30 sene önce yapılan bu Samsun-Ankara yürüyüşünde bir provokasyon yapılmıştır. Yapılan provokasyon şudur: Devletin gizli örgütleriyle bağlantı içerisinde Muzaffer Köklüoğlu ismindeki bir ajan kullanılmıştır. O yürüyüşte yürüyüşçülerin arasına sokulmuştur. Ve nasıl, işte sağ basının da kışkırtılması anlamında nasıl bir provokasyon yapılabilir şeklinde. O zamanki Deniz'lerin Türk bayrağıyla yürüyüşü sırasında bayrağın alemi, üstündeki alemí, ay yıldızlı olan alemi çalınmıştır ve kızıl bayrakla yürünüyor şeklinde sağ basına bir mesaj verilerek bir kışkırtma yaratılmaya çalışılmıştır.
Sayfa 241Kitabı okudu
Hüzün benim iç hastalığım, Dışa yansımayan gizli bir ajan Sadece ben biliyorum...
Sırayla, on senelik periyotlarla, önce birimiz sonra diğerimiz bunun bizi tanımlamasına izin veriyoruz, hayata devam ettiğimiz hatırı sayılır parçaları izleyen koca melankoli batakları. Herkes gibi, aslında. Bir zamanlar, günün birinde çıkagelip hepsinin bir sınav olduğunu söyleyeceğini düşünüyorduk. Bir zamanlar, ikimizin de onun öldüğü yaşta öleceğimizi düşünüyorduk. Bir zamanlar, bizi aynaların içinden görebildiğini düşünüyorduk. Bir zamanlar, gizli ajan olduğunu ve Baba'ya para gönderip ondan haberlerimizi aldığını düşünüyorduk. Onu yaşlandırmaya, asla hapsetmemeye dikkat ettik. Baba Dede olduğunda ona da Babaanne demeye dikkat ettik. Umarım bizi sever.
1914'te, yabancıların ALTI BIN okulu vardı, Osmanlı ımparatorluğu'nun sınırları içinde... Neden açmışlar bunları? Niçin bunca parayı harcıyorlar? Akıllanalım diye mi? Hayır, işe yarar ajan yetiştirmek için ... Iktidara geldin mi, bilir­sin gizli açık bütün yabancı örgütleri...Kim kime çalışıyor, aşa­ğı yukarı bunu da bilirsin ... Ama hiçbir şey yapamazsını Daha doğrusu, hiçbirinin temellerine dokunamazsın. Çünkü güç yeti­remez olmuşdursun çoktan... En değersiz imtiyaza dokunayım, desen, gök başına yıkılır. Kanlı bıçaklı düşmanlar birleşiverir sa­na karşı... Dünya savaşı başlamak üzereyken, "Fırsattır şu kapi­tülasyonlardan, bakalım kurtarabilir miyiz yakayı?" dedik. Bizi Almanların kucağına düşürmemek için, bütün büyük devletler, buna yanaştıkları halde kim "olmaz" dedi. bil bakalım! Ölüm kalım savaşı ortağımız Almanlar...
Sayfa 227 - İthaki Yayınları.
280 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.