YAŞAYAN HER HÜCRE özünde küçük bir su torbasından ibarettir.
Sayfa 290Kitabı okudu
KURŞUN DUVAR
Büyük Selçukluların Halep Atabeyi Nureddin Mahmud Zen gi, 1162 senesinde bir gece istirahate çekilmişti. Rüyasında Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.) teşrif ederek iki şahsi göster mis ve "Bunlara karşı bana yardım et." buyurmuştu. Nured din Mahmud Zengî, abdest alip tekrar yattıysa da defaatle aynı rüyayı görüyordu. Sabah olduğunda, itimat
Sayfa 256Kitabı okudu
Peygamber Efendimiz (s.a.v.), vefatlarina yakın Hazret-i Aişe (r.anha) annemi zin evinde ikamet ediyorlardi. Rahmet peygamberi, altmış üç yaşında bu evden ebedi áleme irtihal ettiler. Resûlüllah Efendimiz'in mübarek naaşı, bu odada yıkanıp kefenlendi. Yine bura da cenaze namazi kilindı. Pazartesi günü vefat eden âlemler sultanı, çarşamba akşa mi Hücre-i Saadet'in içerisine, kıble duvarına yakın olarak defnedildi. Hücre-i Saadet, o devirde 3 m yüksekliğinde, 4 m genişliğinde ve 5,5 m uzunluğunda, kerpiçten yapilmış bir oda idi. İrtihalini müteakip, Resûl-i Ekrem'in hasretine dayanamayan bazı insanlar, bu mukaddes kabrin amber ko kulu toprağından birer miktar alıp onunla şifa talep etmeye başladılar. Bir müddet sonra Hazret-i Aişe (r.anha) valide miz, kabr-i şerifi muhafaza için, odanın ortasına bir duvar ördürdü.
Sayfa 251Kitabı okudu
Sahi, Ortaçağ'da boğuntu hücresi adı verilen o zindan hücresini bilmezsiniz siz. Genellikle insan ömür boyu unutuluyordu orada. Bu hücre, incelikli düşünülmüş boyutlarıyla ötekilerden ayrılıyordu. Bir insanın ayakta duramayacağı kadar alçak, yatamayacağı kadar da dardı. İki büklüm, diyagonal bir biçimde yaşamak gerekiyordu orada; uyku bir düşüş, uyanıklıksa bir çömelme haliydi. Azizim, sözcüklerimi ölçerek söylüyorum, bu basit buluşta deha vardı. Her gün bedenini uyuşturan o sabit baskı altındaki mahkûm, suçlu olduğunu ve masumiyetin keyifle gerinmek olduğunu öğreniyordu. Doruklara ve üst güvertelere alışkın bir adamı bu hücrede düşünebiliyor musunuz? Ne dediniz? İnsan bu hücrede yaşayıp hâlâ masum olabilir mi? Mümkün değil, hiç mümkün değil! Yoksa düşünme sistemim çökerdi. Masumiyetin kambur yaşamaya zorlanması varsayımını bir an bile göz önüne alamam. Kaldı ki, kimsenin masum olduğunu söyleyemeyiz, oysa herkesin suçlu olduğunu kesinlikle onaylayabiliriz. Her insan başkalarının suçuna tanıklık eder, benim inancım da umudum da bu yönde.
Sayfa 77
Memlüklerin büyük hizmeti
1256 vilının Ramazan-1 Şerif inde meydana gelen ilk yangin da, Mescid-i Nebevî’nin tamamı zarar görmüştü. Memlük sul tanı Baybars, hatıraları koruyarak mescidi 1260 yılında yeni den inşa etti. 1481 senesinde, Mescid-i Nebevi'nin kble istikametindeki Reisiye minaresine isabet eden yıldırım, ikinci bir yangina sebep oldu. Mescid, iki asır sonra tekrar yangınla karşı karşıya kalmisti. Memlük sultanı Kayitbay, Medine-i Múnevvere'deki ellm hadiseyi ögrenir ögrenmez gerekli tamirat için Semseddin bin Zemen'i vazifelendirdi. Yangın her yere zarar verdiği için Eşref Kayıtbay, mescidi baştan başa yeniletti. Bugün Mescid-i Ne bevi'de bu döneme ait az da olsa mimarî öğeler bulunur. Bäbu's Selâm'in kemer altı kitabesi, Mihrab-1 Nebî ve Hücre-i Saadet'in yeşil parmaklikları, Sultan Kayıtbay devri eserlerindendir
Sayfa 215Kitabı okudu
Hücrenin yorgunluğu, organizmanın canlılığını gösterir. Tırnaklarını kesince ölüyor musun?
Bireyin yalnızca bir hücre olduğunu anlayamıyor musun?
