Dostum kitapların dördü de hak mı
Söyle bu sorunun yanıtı yok mu
Nice nebi gelmiş geçmiş dünyadan
Demek tanrının da eskiyor hükmü
...
Ozan Telli
BİLGE OZAN: Tepegöz'ü merakla sormuştunuz ama..
HAN: Sormuştum amma, vazgeçtim.. Sen bana Deli Dumrul'u anlat. Deli Dumrul! Adı da pek tuhaf... Gerçekten deli mi bu?
BİLGE OZAN: Hânım, bilirsiniz, Oğuz elinde yiğidin yamanına, bahadırına, ele avuca sığmayanına deli demek adettir... Amma bizim Deli Dumrul'da biraz gerçek delilik var gibi...
Oo Dede Korkut! Hani Dede Korkut'tan hikâye anlatacaktın?
BİLGE OZAN: Anlatayım, anlatayım da Hânım, hangisini anlatsam acep diye düşünürüm..
HAN: Şöyle güzel birisini anlat.
BİLGE OZAN: Her biri ayrı güzellikte Hânım... Dirse Han Oğlu Boğaç Han var... Bamsı Beyrek var... Tepe Göz var... Ne bileyim, tam on iki hikâyesi var Dede Korkutumuzun..
yakın bir devirde, Bayat boyundan Korkut Ata derler bir er ortaya çıktı.. Bilgeydi.. Hem de ne bilge!
HAN: Yani senin gibi!.
BİLGE OZAN: Aman Hânım.. Bizim bilgeliğimizin lâfı mı olur Dede Korkut yanında...
Arka Kapak
Bu kitap, henüz yolun başında olup “Neden İnsan Kaynakları’nda çalışmak istiyorsun?” sorusuna tatmin edici bir yanıt veremeyenler için uygun bir kaynak. Okuyucunun kendini ve İK’nin temas noktalarını tanımasını sağlarken İnsan Kaynakları’nda kolaycılığa yer olmadığını sık sık hatırlatarak sürekli gelişime yönelik motive ediyor.
Selin
Sayfa 120 - Karina Yayınevi
DELİ HALİT PAŞA DESTANI
Namusluyla namussuz
Paltosu bir batman gelirmiş Deli Halit Paşa’nın
Katlayıp attığında adam da devirirmiş.
Paltosu tılsımlıymış söylence olmuş.
Kurşunlar girer de çıkamazlarmış
Şamanca bir gösteri olarak silkince paltosunu
Onlarca yenik kurşun yerlere saçılırmış.
Deli Halit Paşa’da çifte tabanca
“Namuslu” dediği sağa takılı
Düşmana
_Sık ve çok gülmek, zeki insanların saygısını ve çocukların sevgisini kazanmak, dürüst eleştirilerin takdirine layık olmak ve yanlış arkadaşların ihanetlerine katlanabilmek, güzelliği takdir edebilmek, başkalarındaki en iyiyi bulabilmek, sağlıklı bir çocuk, bahçelik bir arazi ya da daha iyi duruma getirilmiş bir sosyal durum yoluyla bu dünyayı
Rahman ve rahim olan Allah'ın (cc)'ın adıyla,
Bizim Dergah Dergisine,
Bizler Nizam-ı Alem ve İlayı Kelimetullah davasına idrak etmiş ve Allah'ın izin verdiği ve istediği ölçüde onu yaymayı şiar edinmiş Türk-İslam ülkücüleriyiz. "Kanımız aksa da zafer İslamındır." düsturunu sizlerden aldık. Yıllarca sırf bu devletin ve
Sayfa 57Kitabı okudu
Nesimi
Halk ozanıdır. Koca yürek... Anadolu'nun bağrından kopar, yolu Paris'e düşer. Bi başına. Karnı aç. Elleri cebinde dolaşırken, bakar ki, sokak çalgıcıları var, müzik yapıyorlar, para topluyorlar. Çöker bi köşeye, cura'sını tıngırdatmaya, yanık yanık söylemeye
başlar:
"Aç kulaklarını dinle sözümü, yalan söz gerçeğe tuzak değil, insan
"Ey ser-â-ser 'âleme sultân Süleymân'um baba
Tende cânum cânumun içinde cânânum baba
Bâyezîdün'e kıyar mısın benüm cânum baba
Bî-günâhem Hak bilür devletlü sultânum baba
Enbiyâ ser-defteri yâ'ni ki Âdem hakkıçün
Hem dahı Mûsâ ile Îsâ-yı Meryem hakkıçün
Kâ'inâtun serveri ol rûh-ı â'zam hakkıçün
Bî-günâhem Hak bilür devletlü sultânum baba
..."
Sayfa 166
