Her zaman "aşka kapılmak" teriminden nefret etmişimdir. Kapılınan bir şey yoktur. Aşk, içine yuvarlanıp dibine çarptığınızda tek başınıza, paramparça ve yarı canlı kaldığınız kör bir kuyu gibidir.
~İslam geleneğinde neyin doğuşu ile ilgili birçok rivayet vardır. Bunların en meşhuru şöyledir: "Peygamber Efendimiz (s.a.v) ilahi aşk sırrını Hz. Ali'ye söylemiş. Bu sırrın yükü altında ezilen Hz. Ali gidip Medine dışında kör bir kuyuya bu sırrı anlatmış. Kör kuyu bu sır ile coşup köpürmüş ve taşmış. Su her yeri kaplayınca kenarlarında kamışlar yetişmiş. Oralardaki bir çoban bu kamışlardan birini kesip muhtelif yerlerinsen delmiş ve üflemeye başlamış. Çıkan ses kalplere coşku ve heyecan verip ilahi sırrı anlatır olmuş. Peygamber Efendimiz (s.a.v) tesadüfen bu çobanın ney sesinş işitince bu durumu anlamış. O günden sonra ney, bir ilham kaynağı olmuş."
Mevsimlik sürgün yedim senden ayrı bir ömre doğarak. İnsan yalnız kalbiyle sevmez ki unutmaya ilk ordan başlasın. Unutmak kör kuyu ,unutmak dipsiz karanlık. Nerden başlamali unutmaya seni bilmem ki. Senden başladım unutmaya kendimi...
Mevsimlik sürgün yedim senden ayrı bir ömre doğarak. İnsan yalnız kalbiyle sevmez ki unutmaya ilk ordan başlasın. Unutmak kör kuyu ,unutmak dipsiz karanlık. Nerden başlamali unutmaya seni bilmem ki. Senden başladım unutmaya kendimi...
Ah! artık benim de benzim sarı,
Damar kanımı dolaştırmıyor.
Hiçbir kıyıya ulaştırmıyor,
Beni Şehrazad'ın masalları.
Anlamıyorum dilinden artık
Geceyi saran güzelliğinin;
İçim kör bir kuyu gibi derin,
Bir şey beklemiyor benden artık.
Susmak istiyorum, susmak bugün.
Susmak.. hiçbir üzüntü duymadan.
Büyük bir kuş iniyor semadan.
Sükût, bu indiğini gördüğün.
Artık tırtılları beslemiyor
Bahçemin orta yerindeki dut.
Başıma kondu ebedi sükût.
Gün yeniden doğmak istemiyor.
Kuşla oldumsa da senli benli,
Beynimi kurcalayan bir kurt var:
Anlamak istiyorum, ne yapar
Rüzgârı boşalınca yelkenli?