Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Aziz Nesin'in Markopaşa'da Yayınlanmış İki Öyküsü 1949 Yılında İngiltere Prensesi Elizabeth, İran Şahı Rıza Pehlevi, Mısır Kralı Faruk üçü birden Ankara'daki elçilikleri aracılığıyla Türkiye Dışişleri Bakanlığı'na resmen başvurarak, bir yazısında kendilerini aşağıladığı gerekçesiyle, Aziz Nesin'e karşı dava açtılar. Dava sonucu Aziz Nesin 6 ay
http://oykuleroykuculer.blogcu.com/aziz-nesin-in-markopasa-da-yayinlanmis-iki-oykusu/194944
Anadolu'da bir 'Yaban'
Sakarya Savaşı’ndan sonra düşman orduları Haymana, Mihalıççık ve Sivrihisar bölgelerini, bize, yer yer ateş yığınlarıyla örtülü ıssız ve engin bir virane halinde bıraktı. O âfetlerden arta kalmış halkın, bu taş yığınları arasında, ilk insanlardan farkı yoktur. Bunlar, yarı çıplak bir halde dolaşıyor; alevin kararttığı harman yerlerinde toprağa, çamura karışmış yanık buğday ve mısır tanelerini iki taş arasında ezerek öğütmeye çalışıyor; adı bilinmez otlardan, ağaç köklerinden kendilerine bir nevi yiyecek çıkarıyor ve bir yabancının ayak sesini duyunca her biri bir yana kaçıp bir kovuğa saklanıyordu. İşte, Garp Cephesi Kumandanlığı’nın gönderdiği “Tetkiki Mezalim Heyeti” o viranelerde, taşlar altında kömürleşmiş insan kemiklerini araştırırken, bu kitabı teşkil eden yazıları, arasından yırtılmış ve kenarları yanmış bir defter halinde buldu. Köylülerden bunun sahibinin ne olduğunu sordu. Kimse, onun nereye gittiğini bilmiyordu. Bununla beraber, onun, iki üç yıl hep bu köyde oturduğunu ve son felaket gününe kadar burada kaldığını söyleyen de kendileri idi. “Tetkiki Mezalim Heyeti” âzasından biri bu kayıtsızlığa şaştı: – Nasıl olur! dedi, nasıl olur. İnsan yıllarca beraber yaşadığı bir kimsenin nereye gittiğini, ne olduğunu bilmez mi? Köylüler, küskün bir tavırla omuzlarını kaldırıp uzaklaşıyorlardı. Yalnız, içlerinden biri, yaşı belirsiz küçük ve sıska bir adam, döndü: – Dee, sizin gibi yabanın biriydi, dedi.
Sayfa 15 - İletişim Yayınları - Y. Kadri Karaosmanoğlu Bütün Eserleri Dizisi 1 - GİRİŞKitabı okudu
Reklam
avrupa emperyalizmi, dünyadaki diğer emperyal projelerden tamamen farklıydı. daha önceki imparatorluklar dünyayı zaten anladıklarını düşünüyorlar ve fetihleri sadece kendi dünya görüşlerini yaymak için gerçekleştiriyorlardı. örneğin araplar mısır'ı, ispanya'yı ve hindistan'ı bilmedikleri bir şey bulmak için fethetmediler. romalılar, moğollar ve
Çocukluğumun en iyi anısı ,mutfaktaki büyük ocağın sicakligidir. Elimde bir kitap,ateşin hemen yani başına büzülürdüm,soğuktan, koyu renk gökyüzünden uzaklarda ,içimi büyük bir rahatlık kaplardi...
Bir kimse hakkında soylenenleri dinleyerek bir kanıya varmam âdetim değildir.Hakkımdaki söylentilerden kendim o kadar çekmiştim ki ,aynı şeyi başkaları için yapamazdım.
Hiçbir savaş ,beni ,yaşamım pahasına da olsa ,kaderimin çizdiği yolu tamamlamaktan alıkoyamaz.
Reklam
Hayatın özeti...
Çakal eriğinin olmuşları Yere düşüyor; Mezarcı oturmuş düşünüyor. Hacı bey diyor içinden; O ne biçim gidişattı öyle İyiye doğruya hiç bakmadan Kendinden emin alabildiğine..
Yeşil Renkli Namus Gazı Operası -Aziz Nesin
«Hasan Âli Yücel, bu hikâyeyi oyun olarak yazmamı önermişti. Hikâyemi Yücel'in anısına adıyorum.» Uvertür Dünyanın tarihi iki milyar dörtyüz milyon yıllık deniliyor. Benim bitmemiş tarihim, şimdilik elli yıllık. Kelebeğin tarihi bir günlük. * Arkeologlar yeraltında yeni bir kent buldular. Bu kentte biçok ileri ulusların
212 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.