"Beni unuttu mu?" demişsin.
Ben seni unutmadım. Sana kaç tane mektup yazdım. Ama mektuplarım sana varmıyor.
Sayfa 27Kitabı okudu
“Düşüncelerim öyle hızla akar ki sözlere dökmeye kalemim yetişemez. Bu yüzden de mektuplarım çok zaman hiçbir düşünce belirtmez.”
Benim bir şehri terkettiğim söylenilmelidir Ve insanları anımsatan
Mektuplarım olduğu
Sayfa 52 - YKYKitabı okudu
Günlük yaşamımızın hiç-bir bağıntısı kalmadı: öğretiyle. Caddelerdeki kalabalıkları cenaze kalabalıkları sanıyorum. Anadoluda öyledir: bir kalabalık görmeyiverin, taşınan bir tabuttur. Yine Anadolu'da düğün kalabalıklarından daha ağır, daha yoğun, daha etkin kalabalıklardır cenaze kalabalıkları. Bu da herhalde ölümle düğünün hesaplaşması sonucu çıkan bir bilanço. Hep de bora hanesi kabarık. Ne kadar da iştahlı toprak :doymuyor hiç.
Sayfa 194Kitabı okudu
Perşembeler ne gzuel günlerdir! Mutlaka biliyorsunuz. Ulu Önder hep Perşembe günleri "gezi" ye ya da "sefere çıkardı.Bu yönüyle Perşembe, bana ,daima ,mekân yenilemenin, yeni bir mekân fethine çıkmanın önemini, gerekliliğini, yaratıcılığını algılatmıştır.
Sayfa 197Kitabı okudu
İnce iple tutturmaya çalışıyordum ya, baktım hızlandı haftalar, olmayacak,kalın sicimler aramam gerekti. Bulduklarım da aradığım nitelikte değil.Toparlanabilmeslisin! :insanın kendine öğüt vermesi acayip.
Sayfa 198Kitabı okudu