Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Çok güvenirseniz aldatılırsınız, ama hiç güvenmezseniz hayatınız azapla geçer.
Sıkıntı çekmeden rahat nerede bu- lunmuş? Savaşılmadan zafer nerede kazanılmış?
Sayfa 155
Reklam
Unutmayın ki Amerika, hâkimiyet fikrini ekonomiden, askeri güçten ve siyasi gelişmelerden ziyade insanlığın algısını yöneterek sürdürmeyi tercih eder. Bu algı Batı'nın Doğu'ya üstün olduğuna herkesi inandırmakla başlar. Böyle inandırmalıyız ki Doğu'nun zenginliklerinden yeterince yararlanabilelim ama Doğu'nun yeniden dirilişine fırsat vermeyelim. Doğu'da terör olmalı ki biz huzura, Doğu'da sefalet olmalı ki biz zenginliğe erişelim. Doğu'da tarih ve sanat eserleri ya tahrip edilmeli yahut kaçırılmalıdır ki dünyada Doğu medeniyetlerine, ondan önce de Sümer ve Babil'e ait bizim güdümümüzde olmayan hiçbir iz kalmasın. Ta ki gelecek Ortadoğulu nesiller kendilerini yetersiz ve az gelişmiş hissedip Batı medeniyetine boyun eğsinler. Bunu bilimle, teknolojiyle, iletişim ve refah düzeyiyle gösterdiğimiz yetmez, bundan böyle kültür ve medeniyet baskısı da oluşturmalıyız. Yeni stratejimiz Ortadoğu'daki medeniyetleri gözlerden gizlemektir. Bölgede sürmekte olan terör, şiddet ve kargaşa bunun için uygun zemini sağlamaktadır. Unutmayın Ortadoğu'da kan aktıkça bizim bizim coğrafyamızda insanlar kanlanıp canlanır. Ortadoğu'yu daima terörist göstermek, İslamiyet'i bir terör dini olarak tanıtmak birincil görevinizdir.
Sayfa 55 - KapıKitabı okuyor
Dünya yangın yeri olunca pervaneye gün doğar.
Sayfa 122 - Kapı Yayınları
Konuşmadan ama birbirini anlayarak.Dostça.Hatta dostluktanda öte içtenlikle.
Reklam
Aklını kullanarak insan dünyayı adil ve herkes için daha güzel bir yer yapabilir.
Gözler kör değildi, ama göğüslerdeki kalpler kör idi.
Ve elbette en güzel şarkı benimki olsun istedim. Dilimde nağmeler, kalbimde aşk… Her şeyi dikkatle izliyordum. Gül hakikati maddeden manaya, somuttan soyuta, müşahhastan mücerrede sirayet ediyor, zahir ile bâtın, kabuk ile öz, dış ile iç buluşuyor, dostum İbrahim’in ifadesiyle “Kâinatın en güzel gülü” nihayet kendisi oluyordu. Gözler kamaşarak, diller tutularak…
Hira’da gökleri çöl, yıldızları kum taneleri gibi anlama vaktiydi. Âdeta küçücük bir mağara bütün kâinatın sesi olmuş her şeyi ona fısıldıyordu. Maddeden sıyrılmış fikirlerin ve hissedişlerin sancılarıyla birlikte.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.