Kur"ân-ı Kerîm"de evliliğin “mîsâk-ı galîz” (ağır bir sözleşme) (25) olduğu belirtilmiş, eşlerin birbirini bir elbise gibi bürüyüp koruması gerektiğine işaret edilmiştir.(26) Bunun neticesinde de sevgi ve muhabbet ile eşlerin kaynaşması, dünya nimetlerinin en güzel meyvesi olan çocukların huzur ve güven içinde yetiştirilip büyütülmesi,
Enok’un Kitabı[1] dinler tarihinin en ilginç metinlerinden biridir. İçinde anlatılanlar birçok kişiye bir bilimkurgu kitabı okuyor izlenimi verse de Enok’un Kitabı, Yahudi mistisizminin temel taşlarından biridir.
Enok’un Kitabı, önceleri bizim “Eski Ahit” ya da yanlış olarak “Tevrat” diye adlandırdığımız Tanah’ın[2] Apokrif kitaplarından biri
(Hz. Peygamber'in (sav)) ideal bir İslam toplumu özlemini dile getirirken kullandığı ölçüt " bir kadının tek başına ve güven içinde Yemen'den/San'a'dan Şam'a gidebilmesi"dir.
Takvâ sözcüğünün anlamında “korku” ve “korkmak” unsurları bulunmasına rağmen,takvâ’nın sadece “korku” olarak anlaşılması doğru değildir. Fakat ne yazık ki, birçok meal ve tefsir, takvâ ve ittikâ sözcüklerini sadece “korkmak” anlamıyla açıklamıştır. Takvâ veittikâ sözcüklerinin ifade ettiği korunma ve sakınmanın Arapça’da havf, mehâfet, rehbet gibi
Cum’a sözcüğü, “toplanma” anlamındaki ج م ع [c-m-’a] kökünden gelir. Dilbilimcilerden A’meş الجمْعة [cum’a], Âsım ve Hicazlı dil bilimciler الجُمُعة [cumu’a] diye okurlar. Cum’a diye okumak Ukayloğulları lehçesine göredir.
يوم الجمعة [YEVMU’L-CUM’A]
Yevm [gün] ve cem’ [toplanma] sözcüklerinden oluşan yevmu’l-cum’a tamlaması, “toplanma günü,
"Müslüman o kimsedir ki, insanlar, mallarına ve canlarına karşı ondan emin olurlar."
"Müslüman, Müslümanların elinden ve dilinden zarar görmediği kimsedir."