Kronik vicdan azabı tüm ahlakçıların hemfikir olduğu gibi hiç de istenmeyen bir duygudur. Eğer kötü bir davranışta bulunduysanız, pişmanlık duyun ,elinizden geldiği kadar duruma düzeltin ve bir dahaki sefere daha iyi davranmaya bakın .Ne sebeple olursa olsun hayatınızın üzerinde kara kara düşünmeyin. Temizlenmenin yolu çamurda yuvarlanmak değildir .Sanatın da kendi ahlak anlayışı vardır ve bu ahlakın kurallarının çoğu bildiğimiz etik kuralları ile aynı ya da en azından benzerdir.
Reklam
"Din ile teoloji arasındaki mesafenin artması, inancı kitlelerin gözünde hareketsiz bir kurallar bütünü haline getirerek düşüncenin ve sanatın önünü tıkıyor. Halbuki, canlı tutulabilir inanç, yani Tanrı düşüncesi, antimuhafazakâr bir inanma biçimi..."
Sayfa 232Kitabı okudu
"Kapitalist düzende ürkütücü olan 'biçimcilik' değildir, soyut resim ve şiir, elektronik müzik ya da anti roman değildir. Asıl korkunç tehlike çok somut, basit, isterseniz "gerçekçi" deyin, birtakım budalaca filmlerin, resimli romanların, insanları kafa tembelliğine, sapıklığa ve suç işlemeye iten bir endüstrinin varlığıdır. Toplumculuk düşmanları "soyut" yöntemler kullanmaz. Savaş incelmiş sanat yapılarıyla değil, çok kaba birtakım hesaplarla hazırlanır." Ernest Fischer, Sanatın Gerekliliği, s. 226.
Sanat eseri sanatçının boşlukta yarattığı bir şey değildir; ideolojiyi dönüştürme işlemi birtakım üretim ilişkileri içinde yer alır. Edebiyat da yazarı, yayımcısı, pazarlayıcısı, alıcısı olan bir üretimdir. Sanata bir üretim olarak bakan Marksistler için önemli bir sorundur bu. Çünkü sanatın kendi üretim tarzı ve ilişkileri ile olan bağı, edebiyatın dışında kalan bir sorun değil, eserin niteliğini belirleyen bir etkendir ve sanatın kendi altyapısı ile incelenmesi gereğini koyar ortaya.
Sanat üzerine Picasso'nun sayılan bazı düşünceler vardır. Bunlar esasında bir Rus dergisine verilmiş, daha sonra Fransızcaya çevrilip "Formes" isimli derginin ikinci sayısında yayınlanmıştı. Sözlerinden bazıları eleştirmenleri için yazılmıştı. Mesela "Sanatın ne geçmişi ne de geleceği vardır. Şimdi kendini kabul ettirmesini bilmeyen bir sanat hiçbir zaman kendine gelemeyecektir. Yunan ve Mısır sanatları geçmişe ait değillerdir. Onlar bugün geçmişte olduklarından daha canlıdırlar. Değişme gelişme demek değildir. Bir sanatçının ifade araçlarını tamamlaması fikir değiş­tirmesini göstermez." Yine, "Kübizm hiç bir şekilde diğer resim okullarından ayrılmaz. Hepsinde aynı elemanlar, aynı kurallar hakimdir." Kü­bizme ait başka açıklamalarında şu özdeyişler görülür: "Tabiat ve sanat tamamen birbirinden farklı iki olaydır." "Kübizm hiç de yeni bir sanatın tohumu veya filizlenmesi değildir. Resmin kendine özgü biçimlerinin gelişmesinde bir basamaktır. Resmin gerçekleştirdiği bu biçimlerin başlı başına bir varlık olmaya haklan vardır." "Kimi ressamlar vardır, güneşi sarı bir leke haline getirirler, kimi ressamlar da vardır ki sanatları ve zekalarıyla sarı bir lekeyi güneş haline getirirler."
Reklam
413 öğeden 121 ile 130 arasındakiler gösteriliyor.