SİYASAL SİSTEMİN YENİDEN YAPILANDIRILMASI
Türkiye’de çok az insan iktidarı ele geçiren generallerin niyetlerinden haberdardı. Generaller, devlet ile onun vatandaşlarını sosyal bölünme ve ekonomik çöküşten korumak, politikacılar ile siyasi partilerin sorumlu oldukları anarşi ve şiddetten kurtarmak için müdahale ettiklerini belirtmişlerdi. Ayrıca devlet otoritesinin de tarafsız bir şekilde
60 ANAYASASININ ÖZGÜRLÜK ORTAMI
1961 Anayasası, Türk halkına Cumhuriyet’in kuruluşundan beri yaşadıkları en büyük siyasi özgürlüğü sunmuştu. Yeni devlet bir ‘sosyal devlet’ olarak tanımlanıyor; hiçbir zaman düşünülmemiş toplumsal haklar veriyor, üniversitelere özerklik ve öğrencilere dernek kurma hakkı, işçilere grev hakkı tanıyordu. Bu siyasal özgürlük ortamında, işçiler ve solcu aydınlar bir sosyalist partiyi, Türkiye İşçi Partisi’ni kurmak üzere biraraya geldiler ve geçmişte Kemalizm çerçevesinde dönen siyaset hayatı tartışmalarına bir ideolojik alternatif sundular.
Reklam
1915’in ikinci yarısı boyunca askerî durum umut verici değildi. Çanakkale saldırısının başarı ihtimali ve bir İngiliz-Fransız işgali tehdidi başkentin üzerinde asılı kaldı, bir Bulgar saldırısı ihtimali ile de derinleşti. Hariciye Nazırı Halil Bey [Menteşe], anılarında ‘Bulgarlar bize çarpıştığımız dönemde arkadan saldırsalardı... Gelibolu’daki
Hüseyin Cahit Yalçın
“İttihat Terakkiyi kuranlar, hayatı, dünyayı, siyaseti bilmeyen deneyimsiz gençlerdi. Bunlarda yalnız yüksek bir ateş vardı: Vatan sevgisi. Saray istibdadının ülkeyi batırdığını görüyorlar, yurdu kurtarmak istiyorlardı. Bunun için de Meşrutiyetin gerekliliğine inanmışlardı… Meşrutiyet olunca, iç yönetim makinesi bir tılsım etkisiyle hemen düzeleceği gibi, Türkiye’den ayrılmak istediğini gösteren azınlıklar da dileklerinden vazgeçecekler, katıksız bir Türk vatanperveri olacaklardı.” Meşrutiyetin ilanıyla Osmanlı aynı zamanda Batılı devletler ve Rusya’nın baskısından kurtulacaklardı. (Hüseyin Cahit Yalçın, Siyasal Anılar, İstanbul-2000, s. 49)”
Ölüler sevilir
Puşkin’in bir sözü vardır; sanatçıların ancak öldükten sonra değerlendirildiklerini, bir bakıma bağışlandıklarını anlatmak isterken şöyle der: “Yalnız ölüleri sevmeyi biliyorlar.” Özellikle bizim toplumumuzda böyle bu. Orhan Veli Kanık ölümünün hemen ilk haftası içinde herkesçe benimsenmiştir. Yıllarca onun girişimine dudak bükenlerin, onunla
Görüleceği üzere hemen tümü aynı yıllarda (1918'ler) faaliyet gösteren bir kadın dernekleri enflasyonu'ndan söz edilebilir. Ancak bunca dernek Türk-Osmanlı kadınının iktisadi-siyasal bağımsızlığına kavuşması için ne yapmıştır? Burası pek tartışmalı. Öyle ki daha sonraları 1923 yılında dahi kadının toplumsal yaşamında hayati önem taşıyan bir kararname, Aile Hukuku Kararnamesi TBMM'ne geldiğinde kadınlar durumun farkına dahi varamamışlardı. Neden sonra Türk ocağında apar topar bir toplantı yapıldı, kadınlar böylelikle Kararnameyi desteklemiş oldular!
Geri117
176 öğeden 171 ile 176 arasındakiler gösteriliyor.