Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Tarihsel olarak bakıldığında liberalizm Türkiye'de, Batı’dakinden farklı olarak, monarşizme karşı direnen ve ulusal bir pazar inşa etmek isteyen burjuva sınıfının dünya görüşü olarak değil, dünya kapitalizmine Osmanlı’yı bir açık pazar, bir yarı-sömürge olarak eklemlemek isteyen işbirlikçi burjuvazinin dünya görüşü olarak ortaya çıkıyor.
kitap notları-5
Laik reformlar ve bunların yarattığı kriz, bireyleri, kurtuluşu başka bir dinde aramaya itmedi fakat tüm bireysel ve toplu varoluş şekillerini çeşitli düzeylerde yeniden gözden geçirmeye zorladı. Bu reformlar ve kriz, bireyi bir yandan eski Türk ve Müslüman kimliğine yabancılaştırırken diğer yandan da kendisine yeni bir kimlik tanımlaması için
Reklam
Bugün, Türkiye'deki fikir akımları arasında yerli ve millî olan tek fikir Türkçülüktür. Faydalı veya zararlı olsun, ötekilerin hepsi dışardan gelmiştir. Komünizm, bize, Rusya'dan aktarılmış ve bir vatan ihaneti hâlini almıştır. Milletlerarası Yahudi âleti olan masonluk, Balkanlar yolu ile Türkiye'ye girmiştir. Bugün itibarda olan demokrasinin vatanı İngiltere, sonra Fransa'dır. Epey taraftarı bulunan iktisadî liberalizm ve devletçilik de yabancı köklüdür. İtalya ve Almanya'da doğmuştur. Hattâ bugün Türklerce benimsenip millî bir hâle gelmiş bulunan Müslümanlık bile aslında Türk köklü değildir. Türk köklü olan tek fikir, tek ülkü yalnız Türkçülüktür.
Başkaları tarafından uygulanan ifade ve düşünce özgürlüğünün bir ideoloji olarak kötülenmesine rağmen kendi düşüncelerini ifade etmek için aynı özgürlükten yararlanılması, İslamî bakış açısına göre bir sorun teşkil etmemektedir. "Federal Almanya, İslamcılar tarafından Türkiye'de yasaklanmış olan dinî faaliyetlerini herhangi bir engellemeyle karşılaşmadan sürdürebilecekleri bir ülke olarak görülmektedir. Böylelikle Türkiye'de (ve Federal Almanya'da) karşı tavır aldıkları ve mücadele ettikleri "liberalizm"in kanatları altına sığınmaktadırlar." Hans-Thomä Venske, Islam und Integration, Hamburg, 1981, s. 98.
Şüpheden korkmak.
°Günümüzde Müslümanlar arasında da yayılmaya başladığı için komünizm, liberalizm, kapitalizm ve "hür düşünce" gibi dünya görüşleri de tehlikelidir çünkü bunlar, müminlerin kabul edilmiş kitaplara şüpheyle yaklaşmalarına neden olurlar ve İslam'ı tehdit ederler. (Birçok yerde ve bilhassa 2 Temmuz ve 30 Temmuz 1981)
Dönek Solcuların Liberalleşmesi Sonrası Sağcı Entelijansiya Oluştu
Liberaller ise Devlet'e aşırı merbuttur. Türkiye'deki liberallerin büyük bir kısmı gerçek anlamda "liberé" değildir. Liberalizm'in temeli Burjuvazi'dir; Türk Burjuvazisi ise sahici mânâda bir burjuvazi olamayıp bir nevi "Devlet Burjuvazisi"dir, Devlet tarafından kurulmuştur, himaye edilmiştir ve de edilmektedir. Burjuvazi devleti emerek var-olmaya ve varlığını temâdî ettirmeye, yaşamaya alışkın olduğu için gerçek anlamda burjuvazi de sayılmamalıdır. Burada, yeri gelmişken çok muhtasar olarak, Türkiye'deki liberal entelijansiyanın 'garip' bir özelliğinden de söz etmek gerekecektir ki bu da, liberalliğin, 12 Eylül-sonrası'nda, ancak hassaten Özal Dönemi'ne paralel olarak, istihdam alanları daralmış veya bitme noktasına gelmiş olan dönek solcuların kendisine aradığı yeni bir istihdam alanı olmasıdır. Nitekim liberal olduğu vehmedilen birçok kuruluşun ve hassaten medyanın önemli noktalarında bulunan neo-liberallerin önemlice bir kesrinin, aslında birer "dönme-solcu" olduğu gören gözlerden nihan olmayacaktır.
Sayfa 64 - 1. baskı - 2002 - Gelenek Yayınları
Reklam
Dışarıdan Gelmemiş Olan Tek Düşünce
Bugün Türkiye'deki fikir akımları arasında yerli ve milli olan tek fikir Türkçülüktür.Faydalı veya zararlı olsun ötekilerin hepsi dışarıdan gelmiştir. Komunizm bize Rusya'dan aktarılmış ve bir vatana ihanet halini almıştır. Milletlerarası Yahudi aleti olan masonluk Balkanlar yolu ile Türkiye'ye gelmiştir.Bugün itibarda olan demokrasinin vatanı İngiltere sonra Fransa'dır.Epey taraftarı bulunan İktisadi Liberalizm ve Devletçilik de yabancı köklüdür,bir zamanlar gazetelerde ve meclis içinde taraftarları gözüken Faşizm, İtalya ve Almanya'dan doğmuştur.Hatta bugün Türklerce benimsenip milli bir hale gelmiş bulunan Müslümanlık bile aslında Türk kökenli değildir...
Bizim inancımıza göre, yabancı memleketlerin şartları altında meydana getirilmiş bulunan yabancı doktrinler ve yönetim sistemleri taklit edilerek Türkiye'nin kalkındırılması sağlanamaz. Ne kapitalizm ne liberalizm ne de komünizm...
Sayfa 21 - Alparslan Türkeş, 9 Işık, Emel Matbaacılık, Ankara, 1980,s.16Kitabı okudu
129 öğeden 81 ile 90 arasındakiler gösteriliyor.