TÜRK TARİHİ ARAŞTIRMALARI 20 Eylül 1971 tarihiyle Kültür Bakanı Talât S. Halman’dan resmî bir yazı aldım. Basılı olan ve başkalarına da gönderilmiş bulunan yazı aynen şöyledir: Sayın Nihâl Atsız, Kültür Bakanlığının yayın programından ilki, kültür eserleri konusunda üç yeni diziyle başlatılacak, bu dizileri, çeşitli kültür ve sanat dallarında
KÜLTÜR BAKANI’NIN RESMİ YAZISINA AÇIK CEVAP   20 Eylül 1971 tarihiyle Kültür Bakanı Talât S. Halman’dan resmî bir yazı aldım. Basılı olan ve başkalarına da gönderilmiş bulunan yazı aynen şöyledir: Sayın Nihâl Atsız; Kültür Bakanlığının yayın programından ilki, kültür eserleri konusunda üç yeni diziyle başlatılacak, bu dizileri, çeşitli kültür ve
Reklam
Ben büyük Türk ordusunun yedek topçu subayı Nejdet Sançar, Türklüğün yarınki savaşında düşmanı yıkmak için kullanacağım Türk süngüleriyle sokaklarda katiller gibi teşhir olunarak gidip gelirken, imparatorluk çağındaki bir mahkemeyi hatırlıyorum. Nâmık Kemal'in muhakemesini... Tarih anlatıyor ki koca Kemal'e uydurma bir suç yüklemek isteyen iğrenç ruhlu insanlar, Süleyman'a bile kalmayan bu dünya evindeki ihtirasların en adisi olan mevki ihtirasının pençesinde, tarihin kirli alınlarına yapıştırdığı alçaklığı, bu cins insanların layık oldukları tek rütbeyi, o müthiş damgayı tarih boyunca taşımaya hak kazandılar. O mahkemenin başkanı olan Subhi Paşa bu adil ve kahraman hareketiyle bugün tarihin müstesnâ bir tahtında oturuyor. Hâlbuki bir vehme kurban giderek alnına yüzyılların silemeyeceği bir lekeyi yapıştırabilirdi. Onun içindir ki “beni beraat ettirin!" demeyeceğim. Çünkü benim için suç olarak gösterilen şey de bu toprakları ve bu ırkı sevmekten başka bir şey değildir. Yurdumu ırkimi seviyorum. Onun içindir ki Türk ırkçısıyım. Bu sevginin manasını anlamayanlara sözüm yoktur. Eğer bu bir günahsa beni mahkûm ediniz. Bu mahkûmiyeti övünçle kabul ederim, şeref sayarım.
Ben büyük Türk ordusunun yedek topçu subayı Nejdet Sançar, Türklüğün yarınki savaşında düşmanı yıkmak için kullanacağım Türk süngüleriyle sokaklarda katiller gibi teşhir olunarak gidip gelirken, imparatorluk çağındaki bir mahkemeyi hatırlıyorum. Nâmık Kemal'in muhakemesini... Tarih anlatıyor ki koca Kemal'e uydurma bir suç yüklemek
Türk Gücü
Geçmiş zamanlarımız, pek şanlı tarihimiz, hâtıralarımız övünçle doludur. Amacımız Türklüğü lâyık olduğu kendi yerine yükseltmektir. Bunun için yapılacak birçok işler var. İlkin dilimizi, yazımızı düzeltmek, sonra Türklükte benlik uyandırmak, sonra yeniden güçlü bir Türk soyu yetiştirmek! Türk malı yiyerek, Türk malı giyerek sanatımızı ilerletmek! Daha çok var, daha çok. Fakat elhamdülillah çok Türk de var. Yalnızca Rusya'da otuz milyon! Türk dili dünyada en çok konuşulan dillerin üçüncüsüdür. Yurdumuzda beden terbiyesine olan ihtiyaç günden güne arttı. Bunu pek çokları anladı. Anlayan gençler birleştik. Millî duygu ile, millî terbiye ile, millî emel ile işe başladık."
Sayfa 199 - Ötüken Neşriyat
Atatürk'ten önce bütün Müslümanlık, Türkiye'de ve yeryüzünde, sömürgecilerin pençesinde idi. Atatürk yalnız Türkiye Türklüğünü değil, dünya Müslümanlığını kurtarmıştır. Ne demektir bu kurtarıcıya camilerde dua ettirmemek?! Ne demektir bu kurtarıcıyı övenleri görevden almak?! Ne kafa, ne beyin, ne kalpdir bu??
Reklam