Hiçlik zirvesinden
Bu fenâ mülküne ibretle nazar kıl, ey cân Gafleti eyle hebâ, hâli, değildir meydân Kanı Sultan Süleyman, kanı İskender han? Sadhezâr ömrü sürûr ile geçirsen, bir ân Ne güle bülbüle bâki, a gözüm bağ-ı cihan Kime yâr oldu, murâdınca felek-i devr-i zaman?
“…Onu asıl müteessir eden şey, ihanete uğramak ihtimaliydi. Ve buna hiçbir zaman tahammül edemeyecekti.”
Reklam
Bu diyalog bana yabancı gelmedi :)
Sanki içimden geçenleri okumuş gibi, müfettiş bana, - Sen kalk! dedi. Sevinçle fırladım. Sonradan bana arkadaşların söylediğine göre, müfettiş, -Kaç yaşındasın? diye sormuş. Ben heyecandan soruyu anlayamadığım için, Amerika’nın keşfini soruyor sandım, - 1492 efendim! diye bağırdım. Şaşkınlıktan gözleri büyüyen müfettiş, - Neee? Kaç
"Her ne kadar Harbiye Nezareti gönüllü subaylara yol parası olarak 100 lira vereceğini beyan etse de Süleyman Askeri Bey grubuna yol parası verilmedi. Parasızlığın onları durdurabilmesine imkan yoktu. Kılıçlarını ve kıyafetlerini satarak 45 Osmanlı altını değerinde parayı zor da olsa topladılar. Savaş çoktan başlamış, üzerinden üç ay geçmişti, yani kaybedilecek zaman yoktu."
Bir insanın ölüm saatini Cenabı hak takdir eylemiş olduktan sonra, başkaca, başka zaman da katline imkan olur mu ki?
Sayfa 237Kitabı okudu
19 MAYIS NASIL BAYRAM OLDU?
Yıl 1932... Aydın Halkevi, Atatürk'e saygısını göstermek için bir Gazi Günü' kutlaması yapmak ister. Ama Gazi Günü'nün hangi gün olması gerektiğine karar verilemez. Uzun tartışmalardan sonra Atatürk'ün doğduğu günün, Gazi Günü olmasında herkes birleşir. Asıl sorun da ondan sonra başlar. Atatürk'ün hangi gün doğduğunu
Sayfa 42 - Anlatan: Hulusi Aksudoğan Ahmet Hidayet Reel (der.), Atatürk'e Ait Hatıralar, Cumhuriyet Matbaası, İstanbul, 1949, s. 106-107.
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.