Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Kur'an'ın Allah'ın kitabı olması,islamin Allah'ın gönderdiği din olması ve hz.muhammed'in Allahin elçisi olması ile ifade edilenler arasında bir fark yoktur.Hz.Muhammed Allah'tan gelen mesajı insana ulaştıran elcidir.Kuran getirdiği mesajı içeren kitaptır . İslam ise inanç esaslariyla ve uygulamalariyla bu mesajı ifade eden dinin ismidir...
Bu dünyada kimse sonsuza dek kalıcı değil. Doğar, büyür ve ölürüz. Her canlı için geçerlidir Allah’ın bu değişmez kanunu. Ölümsüz hayat, bu dünyadan göçtükten sonra başlar. Dünya hayatı ise gelip geçicidir.
Reklam
HÂLİD b. SAÎD İlk Nesilden Bir Fedâi
Ebû Bekir ona: “Senin için iyilik isterim. İşte Resûlullah (s.a.v.) ona tâbi ol, İslâm seni ateşten korur.” dedi. Hâlid -bu sözler üzerine- Resûlullah’ı aramak için ondan ayrıldı. Yerini tespit edip onu bulunca, Hz. Peygamber’e, neye davet ettiğini sordu. O da ona şöyle cevap verdi: “Allah’ın birliğine iman eder, ona hiçbir şeyi ortak koşmazsın. Muhammed’in O’nun kulu ve elçisi olduğuna iman edersin. Duymayan, görmeyen, fayda ve zarar vermeyen putlara tapınmayı bırakırsın.” Hâlid sağ elini uzattı. Resûlullah (s.a.v.) de onun sağ elini sevgiyle tuttu. Hâlid şöyle diyordu: “Allah’tan başka ilâh olmadığına ve Muhammed’in O’nun elçisi olduğuna şehâdet ederim.”
Furkan Suresi 30
Elimizde çelişkisiz Kuran varken, çelişkiler yığınına dönmüş hadislerden dini hüküm öğrenmeye kalkmak bizi Kuran’dan uzaklaştırmaktan başka bir işe yaramaz. Allah’ın elçisi Peygamberimiz Hz. Muhammed, ahirette toplumundan şu şekilde şikâyetçi olacaktır: “Elçi de şöyle der “Ey Rabbim, benim toplumum bu Kuran’ı devre dışı tuttular.” Furkan Suresi 30
Her şey, Yüce Allah’ın emriyle hareket eder elbet. "Her şeyin anahtarı O'nun yanında, her şeyin dizgini O'nun elindedir." O, "Ben'den isteyin ki size vereyim" der bize. Yeter ki biz, istemesini bilelim.
Sünnet Nedir?
Zira sünnet, Hz. Peygamber’in, Allah’ın emirlerine uygun hareket etmek maksadıyla seçip yaşadığı hayat, gittiği yol demektir. Bir anlamda sünnet, son ilâhî kitap Kur’an’ın, “son peygamber”, “âlemlere rahmet”,“üsve-i hasene”, “büyük ahlâk sahibi”, “mü’minlere düşkün ve onların sıkıntıya uğraması kendisine çok ağır gelen” bir Allah elçisi olarak Resûlullah tarafından evrensel plânda ortaya konmuş nebevî yorumudur.
Reklam
Allah’ın kullarına gönderdiği elçiler/rasuller iki tanedir: Bir açık, biri de gizlidir. Açık Rasul, Hz. Muhammed’dir (s.a.v) Gizli Rasulu ise, Cebrail’dir. Görünen Rasul Hz. Muhammed (s.a.v) kavmi arasında iken Cebrail Ona vahiy getirirdi ve kavmi Cebrail’in gelişini görüp hissetmez, Onu tanımazlardı. Aynı şekilde insanın beden heykelini idare eden güç olan ruhun da biri gizli, biri açık iki elçisi/rasulu vardır. Gizli elçi/rasul, iradedir ve Cebrail konumundadır; dile vahiy getirir. Dil ise irade adına konuşur. Dolayısıyla efendimiz Hz. Muhammed (s.a.v) konumundadır.
Nisa 69 Ashaptan Hz Sevban'ın Peygamber Aşkı Üzerine İnen Ayet
﴾69﴿ Kim Allah’a ve peygambere itaat ederse işte onlar, Allah’ın kendilerine lütuflarda bulunduğu peygamberler, sıddıklar, şehidler ve sâlih kişilerle beraberdirler; bunlar ne güzel arkadaşlardır! (Şevkânî’nin Taberânî, Ziyâ el-Makdisî gibi hadisçilerden naklettiğine göre bir sahâbî Hz. Sevban Allah resulüne gelmiş ve dünyayı kendisine dar eden şu endişesini dile getirmiştir: “Ey Allah’ın elçisi! Ben seni kendimden ve çocuklarımdan daha çok seviyorum. Evimde iken seni hatırlıyor, hasretine dayanamadığım için hemen gelip görüyor, yüzüne bakıyorum. Senin ve benim ölümümü düşündüm. Anladım ki, sen öldüğünde ve cennete girdiğinde peygamberlere mahsus yüce makamlarda bulunacaksın. Ben ise cennete girdiğimde seni göremeyeceğimden korkuyorum!” Hz. Peygamber bu sözlere cevap vermeden Cebrâil gelmiş, Allah’a ve resulüne itaat edenlerin cennette kimlerle beraber olacaklarını bildiren âyeti getirmiştir (I, 545).
Medine’deydi. Hz. Ömer, bir gün Onu hasır üstünde uzanmış gördü. Vücudunda sert hasırın izleri görülüyordu. Dayanamayıp ağladı: - Ey Allah’ın Resûlü, dedi. Hükümdarlar, padişahlar kuş tüyü yataklarda yatarken… - Sözlerini tamamlamasına gözyaşları izin vermedi. Efendimiz (sav), ne demek istediğini anlamıştı. - Ömer, dedi. Dünya nimetleri onların, ahiret saadeti de bizim olsa memnun olmaz mısın?
Sayfa 94
107 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.