Osman Yüksel Serdengeçti
Osman Yüksel Serdengeçti
ve
Bediüzzaman Said Nursî
Bediüzzaman Said Nursî
SAİD NUR ve TALEBELERİ Bahtiyar bir ihtiyar var. Etrafı, sekiz yaşından seksen yaşına kadar bütün nesiller tarafından sarılmış. Yaşlar ayrı, başlar ayrı, işler ayrı... Fakat bu ayrılıkta gayrılık yok! Hepsi bir şeye inanmış... Allah'a!.. Âlemlerin Rabbi olan Allah'a... Onun ulu Peygamberine… Onun büyük kitabına…
SAİD NUR ve TALEBELERİ Bahtiyar bir ihtiyar var. Etrafı, sekiz yaşından seksen yaşına kadar bütün nesiller tarafından sarılmış. Yaşlar ayrı, başlar ayrı, işler ayrı... Fakat bu ayrılıkta gayrılık yok! Hepsi bir şeye inanmış... Allah'a!.. Âlemlerin Rabbi olan Allah'a... Onun ulu Peygamberine… Onun büyük kitabına… Kur'an henüz yeni nâzil olmuş
Reklam
İbretlik bir olay
Bir bürokrat, görevli olarak şehirden kasabaya giderken yolda sulak ama bataklık bir yerde mola vermiş. Nasıl olmuşsa ayağı kayıp bataklığa düşmüş: - "İmdat, Boğuluyorum. Kurtarın beni!" diye bağırmaya başlamış. O sırada yakınlardan geçen bir köylü, sesini duyup yaklaşmış. Bürokrat: "Bataklığa düştüm. Kurtar beni!" diye bağırmış. Köylü: "Geçmiş olsun" demiş. Ama kurtarmak için hiç gayret göstermemiş. Hani neredeyse dönüp gidecek. Bürokrat paniklemiş ister istemez: "Lütfen, bir dal uzat. Kurtar beni!" diye yalvarmış.. Köylü: "Olmaz sen şu anda hazine toprakları üzerindesin. Hazine malından bir şey almak suçtur" Bürokrat: "Sen, dalga mı geçiyorsun. Ölüyorum. Kurtar beni!" diye bağırmış ağzına dolan çamurlarla. Köylü hiç istifini bozmadan cevap vermiş: "Ben Hazine'den mal alıp suçlu duruma düşemem. Fakat, seni böyle bırakacak değilim. Gidip muhtara haber vereceğim. O kaymakama, kaymakam da valiyi arar mutlaka. Mal müdürüne talimat verilir. Şayet, hazine arazisi değilse. İtfaiyeye talimat verir ve seni kurtarırlar..." Bürokrat: "Yahu.. Bunlar oluncaya kadar ben ölürüm." Köylü gülmüş: "Ben ölmezsin demiyorum ki... Bizim devletle bir işimiz olsa Siz de bu yolları önermiyor musunuz???... Biz de ordan oraya gide gide ölüyoruz adeta.... Sen de Ölsen,mevzuata uygun ölmüş olursun!.. Alıntıdır
İnsanın Anlam Arayışı
"Başarıyı amaçlamayın. Bunu ne kadar amaç haline getirip bir hedefe dönüştürürseniz, kaçırma olasılığınız da o kadar artar. Çünkü mutluluk gibi başarının da peşinden koşamazsınız; kendisi ortaya çıkmalı, kendisi oluşmalı ve sadece kişinin, kendinden daha büyük bir davaya kişisel adanışının amaçlanmayan bir yan etkisi olarak ya da kişinin kendini başka bir insana bırakışının bir yan ürünü olarak oluşmalıdır. Mutluluğun kendiliğinden olması gerekir, aynı şey başarı için de geçerlidir: Ona aldırış etmeyerek, kendi kendine olmasına izin vermeniz gerekir. Bilincinizi dinlemenizi ve bilginiz dahilinde bilincinizin sizden yapmasını istediği şeyi yerine getirmek için elinizden geleni yapmanızı istiyorum. O zaman, uzun vadede –uzun vadede diyorum!– başarı sizin peşinizden gelecektir, çünkü başarıyı düşünmeyi unutmuşsunuzdur." V. E. Frankl Viyana, 1983
insanların hayatlarını anlamlandırmakta kullandıkları 21 farklı bakış açısı: 1. dini bakış açısı: birçok insan hayatın anlamını dini inançlarından alır. bu bakış açısına göre insanların varoluş amacı bir yaratıcıya ibadet etmek, spiritüel gelişim sağlamak ve belirlenmiş bir ahlaki yaşamı sürdürmektir. 2. karma ve ahiret inancı: bazı insanlar
“Aşk öyle bir ateş ki, yandığı zaman Maşuk’tan başka her şeyi yakar.” Yaradılışın özü ve de mevcudiyetimizin sebebi aşk değil midir? Âlemlerin rabbi Allah, “Ben gizli bir hazine idim bilinmeyi, sevilmeyi istedim,” demiş ve kâinatı yaratmıştır. İnsanoğlunun çoğalması yüreklere düşen aşk ateşi ile süregelmektedir ve de kâinata değin gerçek aşkı
Reklam
233 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.