472 syf.
9/10 puan verdi
·
23 saatte okudu
Kane ailesinin en büyük oğlu Declan’ın şirketlerinin CEO’su olabilmesi için dedesinin bıraktığı mektuptaki şarta göre evlenip, bir de çocuk sahibi olması gerekmektedir. Tabii ki bu şart Declan gibi bir adamın karakterine çok ama çok aykırıdır. Çünkü bir ilah kadar yakışıklı olan Declan iş hayatında ne kadar başarılı ise özel hayatında da o kadar başarısızdır. Katı, sert, kuralcı, aksi, huysuz adamın tekidir. Onun için bırakın aşkın arkadaşlığımı bile hiçbir önemi yoktur. Hal böyle olunca kendisiyle sözleşmeli olarak evlenmeyi kabul edecek birini bulmak için kolları sıvamıştır . Bu arayışta da kendisine onu hayatta tek anlayan ve ona tek katlana bilen kişi olan güzel sekreteri İris yardım etmektedir. İris tam da bu görevini yerine getirmiştir. Ama nişan akşamı Declan gelin adayini kaçırmayı başarmıştır. Nişan haberi herkese verilmiş ve organizasyon yapılmıştır. Bu yüzden gelinin kaçtığını duyan İris panikler. Çünkü ortada başka bir ada yoktur ve insanlara bir gelin sunulması gerekmektedir. Paniğe giren İris Declan’la kendisinin evleneceğini söyler. Bu ufak çaplı bir şok yaşatsa da Declan kabul eder ve evlilik oyunu başlar. Nişan sonrası bir sözleşme imzalanır. Her şeyi prosedüre uygun yapılması konusunda anlaşmalar yapılır. Ama olaylar hiçte oyun de ilerlemez. Hele de aşka kapalı olan Declan için.
Beklenmedik Koşullar
Beklenmedik KoşullarLauren Asher · Olimpos Yayınları · 20231,475 okunma
112 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
Okuduğum ilk tiyatro metni. Bu kitap ile tiyatroya adım atmamın yerinde verilmiş bir karar olduğunu düşünüyorum. Çünkü kolay ve akıcı şekilde okunuyor. Hakim Azmi efendi kıskançlığı yüzünden kızını ihsan bey ile evlendirecek olan vali beye oyun oynamak ister. Çok bilmiş bir şekilde senaryolar kurar ve işleyişe döker ama bilmiyor ki gafil avlanacak. Kendi kazdığı kuyuya kendisi düşecek. Birgün hatasının farkına varmıştır ama her şey için çok geç olmuştur artık. Sonra ağzından şu cümle dökülür " çok bilen çok yanılır". Evet azmi efendi kendi kararları ile burnunun dikine gitmiştir ama sonuçlarının cezasını en çok onun akılsız başı çekmiştir
Çok Bilen Çok Yanılır
Çok Bilen Çok YanılırRecaizade Mahmut Ekrem · Anonim Yayınları · 2014936 okunma
Reklam
208 syf.
·
Puan vermedi
·
4 günde okudu
‘Üstadı’ Tanıyoruz
Merhabalardan bir demet. ≈) Öncelikle şu fes konusunu bitirelim, şöyle ki: Fes takmak, 2'nci Mahmut döneminde zorunlu hale getirilmişti. O tarihte, dinciler ayaklanmıştı, fes'in gavurun icadı olduğunu söylüyorlardı. Hatta bu yüzden, 2. Mahmut'a gavur padişah diyorlardı. Oysa, fes'in kökeni Batı değildi, Kuzey Afrika'ydı,
Hayat Felsefesi yahud Yaşamak Sanatı
Hayat Felsefesi yahud Yaşamak SanatıKadir Mısıroğlu · Sebil Yayınevi · 2012295 okunma
348 syf.
·
Puan vermedi
Bu benim ilk incelemem. Nasıl yapılır ne yazılır emin değilim ama deneyeceğim. Kitabımı az önce bitirdim. Dostlarımdan ayrılıyormuş gibi oldum klişesini yaşamış olmama şaşırıyorum. Kağıt faresinin zorbaya duyduğu özlemi ben de hissediyorum. Çocukluğu ders çalışmakla geçmiş gençliğinde kendini kitaplarla sosyalleştirmiş bir insan olarak zorbanın eleştirileri benim de yüzüme çarptı. Zorba hayatını "aklı yokmuş" gibi yaşayan ve bu yüzden bizden çok daha özgür olan, geçmişe ve geleceğe takılmayıp sadece o anda yaptığı şeyle ilgilenen, hayat hakkında düşünen ve bunu sürekli sorgulayan, çok çalışkan ve eğlenmesini bilen biri. Yaşadığı olumsuzlukları karşılama biçimi beni çok şaşırttı. Yaptığı havayolu başarısız olduğu zaman yediği kuzunun lezzetine varması örneğin. Kitapta patron ve zorbanın Girit adası kıyılarındaki ortak yaşamına şahit oluyoruz. Yaşamın anlamı, özgürlük, dans, müzik, kadınlar, din ve felsefe gibi bir çok konu üzerine konuşmalar yapıyorlar. Daha doğrusu zorba konuşuyor. Tüm cevapları kitaplarda arayan patron ise bunlara çoğunlukla sessiz kalabiliyor. Yazarın mezar taşında "Hiçbir şey ummuyorum, hiçbir şeyden korkmuyorum, özgürüm." cümlesini zorbanın o pencere pervazından söylediğini duyabiliyorum. Kazancakis hem patron hem zorba. Her ikisini de yaşamış ve daha çok zorba olarak ölümü karşılamış ayakları üzerinde.
Zorba
ZorbaNikos Kazancakis · Can Yayınları · 202016,3bin okunma
384 syf.
·
Puan vermedi
·
23 günde okudu
Psikoloji ve nöroloji üzerine uzmanlaşmış bilim yazarı tarafından oluşturulmuş bir kitap Zeka Tuzağı. Zekanın tanımı ve terim olarak ilk kullanımı ile başlamış. Başlangıç itibariyle konu ile alakası olmayan insanları dahi bilgilendirebilir çünkü hiçbir detay atlanmamış. Hatta örneklerine bayıldığımı bile söyleyebilirim. Mesela Lewis Terman ve termitler :) Aslında zeka tuzağı kısmını en çok termit örneklerinde gösteriyor yazar, bu termit örneklerine belli başlı birkaç ana örnekle bizlere günlük hayatta yaptığımız bazı zeka tuzaklarını da göstermiş oluyor. Kitabı bitirdiğimde bahsettiğim gibi, ben de çok emin olduğum akademik bir konuda bu tuzağa düştüm. Hani atalarımızın bir sözü var ‘çok bilen çok yanılır’ diye işte, çok bilen insanların neden çok yanıldığını anlatıyor okuruna. Bir sınava girdiğimizde bazen bu kadar da basit bir soru olamaz deyip hata yaptığımız oluyor ya işte bunun basit bir zeka tuzağı olduğunu anlatıyor. Kitap dört bölümden oluşuyor ve bana kalırsa en iyisi ilk iki bölümü. Kalan iki bölümde çok sıkıldım, sırf merakımdan, ya bir şey kaçırırsam diye okudum ve bir şey kaçırmadım. Genel olarak okumasam da bir şey kaybetmeyecekmişim sadece ilk başlarda bilgilerimi tazelemiş oldum. Bir de işte, zeka tuzağının farkına vardım. İyi ya da kötü, sonuç olarak değerli bir kitap fakat tavsiyemdir diyemem aynı zamanda zorlayıcı da bir kitap. Seçim sizin :)
Zekâ Tuzağı
Zekâ TuzağıDavid Robson · Domingo Yayınları · 063 okunma
104 syf.
·
Puan vermedi
·
34 saatte okudu
Kızıl Veba..
New York’ta başlayan Kırmızı Veba, salgına yakalanan kişilerin tüm vücuduna hızla bulaşan ve saatler içinde bulaşan kişileri öldüren bir hastalıktır. Kırmızı Veba çok kısa sürede tüm dünyaya yayılır. Modern dünya ortadan kaybolduğunda, Dede Smith ve üniversite arkadaşları bir kimya okuluna sığınır. 400 kişi kimya okuluna sığınır, ancak salgın onlara bulaşır ve sadece Profesör Smith hayatta kalmayı başarır. Dede Smith, üç yıl yalnız yaşadıktan sonra salgından kurtulan başka insanlarla karşılaşır. İnsanlar on veya yirmi kişilik gruplar halinde yaşamaya başlamıştır. Dede Smith, önce İtfaiyeci liderliğindeki gruba katılır daha sonra ise Santa Rosa grubuna katılır. Kurulan kabilelerde hayatta kalabilen, ancak vahşi yaşamda, bilimde, sanatta vb. Uygarlık kaybolan insan grupları unutularak kullanılamaz hale gelmeye başlar. İlkel zamanlara geri dönmek, yiyecek bulmak, üreme ve hayatta kalmak ana hedef olur. Eski ama medeni dünyayı hatırlayan ve bilen sadece Profesör James Howard Smith’tir. Dede Smith’in tek amacı, gelecek neslin barbarlığının ve cehaletinin yeni ve medeni bir dünya yaratmasını istemesidir.
Kızıl Veba
Kızıl VebaJack London · İthaki Yayınları · 202033,2bin okunma
Reklam
278 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.