224 syf.
·
Puan vermedi
Nazım Hikmet, nam-ı diyar "Mavi Gözlü Dev". "O mavi gözlü bir devdi. Minnacık bir kadın sevdi. Kadının hayali minnacık bir evdi, bahçesinde ebruliiii hanımeli açan bir ev." Bu şiiri kitapta yer
Yatar Bursa Kalesinde
Yatar Bursa KalesindeNazım Hikmet Ran · Yapı Kredi Yayınları · 20181,319 okunma
146 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yeraltı edebiyatının Japon temsilcilerinden biri olan Ryu Murakami'den kısa ve sarsıcı bir roman. Ryu Murakami'nin yazdığı ilk romanı olan Şeffaf Mavi, kendisi ve bir grup arkadaşının başından geçenleri tüm samimiyet, gerçeklik, çıplaklık ve iğrençliğiyle bizlere anlatıyor. Murakami herkesin aksine bizzat kendi başından geçen olayları kendi ismi ve gözüyle anlatmış ve hiçbir detayı vermekten çekinmemiş bu eserinde. Bazen tekdüze devam ederken ani sürprizler yapıp bizi meraka sürükleyen kitapta, midesiz anlatımların sınırları sık sık ihlal ediliyor. Mide bulandırıcı şeylere dayanıklı olan beni bile okurken duraklatmış nadir eserlerden biri. Eğer hassas biriyseniz hiç başlamayın derim, yarım bırakanlar olduğuna şahit oldum. Bir roman için ince ama dopdolu bir kitap. Alkolün su gibi aktığı uyuşturucu ve seks partilerinin anlatımı oldukça gerçekçi, yazarımızın olayları kendisinin yaşamasının büyük etkisi var elbet. Uyuşturucu alırken ve aldıktan sonraki etkilerini anlatımı harika, adeta kendiniz yaşıyormuş gibi hissediyorsunuz. Nuri Alço ve Tecavüzcü Coşkun filmlerinde izlediğimiz o çılgınca parti yapan kişileri anlamak ve hislerini öğrenmek açısından harika bir kitap. Bir grup gencin nasıl dejenere bir hayat sürdüğü ve güzel gibi görünen pislik içinde geçen günlerini öğrenmek adına önemli bir eser bence.
Şeffaf Mavi
Şeffaf MaviRyu Murakami · Doğan Kitap · 200750 okunma
Reklam
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
İlk sayfalarda güncemi okuyormuşum gibi hissetmemi sağlayan düşünce ve duygu durumları daha sonrasında Werther'e fazlaca yakın ve hayran bıraktı beni. Sahiden de Werther'in lirikliğine o kadar hayran kaldım ki, coşkusal gelişimin önemsiz sanıldığı şu düzenden bir kez daha sıkılıp bir o kadar da ince ruhlu insanlara olan özlemim katlanıverdi! Son sayfalarda Werther'in okuduğu o hikaye Geyikli Gece'yi getirdi aklıma. Werther; ilk başta ben, sonra kardeşim, daha sonrasında da ağabeyim oldu. Gönül bağını bu denli kurduğum çok kitap olmadığı için (Daha yaşımın 16 oluşundan mı, yoksa öyle kitapların azlığından mı bilmiyorum.) onu okuduğum her an değerliydi. Kapağını kapattığımda aklımdan şu dizeler geçiyordu: " "Geyikli gecenin arkası ağaç/Ayağının suya değdiği yerde bir gökyüzü/Çatal boynuzlarında soğuk ayışığı"/İster istemez aşkları hatırlatır/Eskiden güzel kadınlar ve aşklar olmuş/Şimdi de var biliyorum/Bir seviniyorum düşündükçe bilseniz" Ayrıca bunu demeden geçemediğim için kusuruma bakmayın, Werther'in yaşadıklarına ve hissettiklerine bir ad koymaya dair uğraşlarınız (takıntı, gerçek aşk, şöyle aşk, böyle aşk, aşk değil bu...) onun hislerini sınırlandırmaya çalışmanızdan kaynaklanıyor. Bana kalırsa, sınırlandırmaya çalışıyorsunuz çünkü bir kalıba oturtabildiklerinizle, "gibi"lerinizle anlayamadıklarınızı anlamlandırmak istiyorsunuz. Oysa çoşkun sular ne kadar da çeşitlidir, kim bilir! Yeter ki kalbiniz yenilmesin! İçtenliğiniz sürsün... Sonsuz!
Genç Werther'in Acıları
Genç Werther'in AcılarıJohann Wolfgang Von Goethe · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 2021122,6bin okunma
118 syf.
8/10 puan verdi
·
10 günde okudu
Batı dillerinde birçok şey ifade edilemez. Çünkü doğulu yaklaşımda gerçek, temelde, özünde çok farklı bir şeydir. Bazen aynı şeye, doğu ya da batı mantığıyla baktığında, yüzeyde sonuçlarının aynı göründüğünü düşünebilirsin. Ama olamazlar. Eğer biraz daha derine inersen, biraz daha derine kazarsan, çok büyük farklılıklar göreceksin. Sadece sıradan
Sezgi
SezgiOsho · Ganj Yayınları · 2016324 okunma
274 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
İki karşıt taraf; Cumhuriyetçi-Falanjist. Franco döneminde İspanya. Öldürülen falanjist'in katilini bulmaya çalışan çavuş Tejada'nın karşısında sosyalist Gonzalo. Gonzalo'nun derdi intikam. Tejada sevdiği kadını vurmuş, öldürmüş. Ölümü hiçe sayarak dalıyor Madrid'in karanlık, kaçakçılık, cinayet, tecavüz ile dolu sokaklarına. Tarihi Polisiye olarak türlendirilmiş roman. Devamında üç kitap daha var. Yazar öyle ince bir hat üzerinden anlatıyor ki öyküsünü, ne taratan olduğunu, fikrini-zikrini açık etmeden ilerliyor anlatı. Klişeleştirme derdi yok, ideolojik etiketlerden önce, odağında insanın sıradanlığı, insan oluşu var hep. savaş, aynı zamanda büyük şehirlerde, yeraltında işlenen suçlar, karaborsa, hiçbir vicdana, kurala, ahlaka sığmayan bir yaşam da demek. Bir kaşık kahve, şeker, un, et, kibrit kutusu kadar çikolata, bir okul defteri, insanların ulaşamayacakları, hayalini kurdukları şeyler. Tüm kitap boyunca altı çizilecek bir satır bulamadım. Ne varsa, ne verilmek isteniyorsa anlatının bütünü sırtlanıyor bunu. Acı, üzüntü, coşku, korku duyguları arasında ilerlerken kahramanlar, onlarla bereber yaşıyorum-ne kadar olursa artık- karmaşık duyguları. Bakalım, devamı ne gösterecek...
Bir Faşistin Ölümü
Bir Faşistin ÖlümüRebecca Pawel · Literatür Yayıncılık · 201010 okunma
312 syf.
6/10 puan verdi
·
Beğendi
·
7 günde okudu
Bu kitabı aylarca bekledim okumak için. Ve artık nasip oldu. Okudum ve bitirdim. O yıllarda yaşanmış soykırımları anlatıyor. Ve de Stalin ile Hitler arasında kalan o hayatın hüsran bulandırıcı hayatı anlatıyor. Gördüğüm kadarıyla Stalin'i hep sövüyor. Aslında haklı da. Ama Stalin'in yaptığı iyi şeylerde var yani. Gerçekten de çok üzücü ve insani dışı şeyler geçmiş hem karakterlerin üzerinde. Hem de gerçek dünyadaki o yerlerde o zamanlarda yaşayan insanların başından... #Daha sonra ayrıntılı bir yorum eklerim...
Mavi Alay Gri Aşk
Mavi Alay Gri AşkCoşkun İnce · Asur Yayınları · 201211 okunma
Geri116
166 öğeden 161 ile 166 arasındakiler gösteriliyor.