İçerisinde sadece bir öykü değil; şiirler, makaleler barındıran bir eser. İsmail Habip Sevük'ün bizlere tanıttığı üzere sürekli yazan şairane bir yazar Mehmet Celal. Bu eserinde de yer yer şairliklerini görmek mümkün hatta diyebilirim ki bu dönem eserleri içerisinde roman türünde yazılmış olmasına rağmen içerisinde en fazla şiir gördüğüm eser sanırım.
*
Eserin kurgusu oldukça sade, üslubu oldukça akıcı fakat konular arasındaki geçişler öyle keskin ki okurken ''ne ara buraya geldik, ne oldu ?'' diyor insan. Bunun dışında tabii farklı yazarlara ait şiirlere yer vermesi esere ayrı bir farklılık katıyor.
*
Eserin son kısmında da eserin genelindeki farklılık gibi bir farklılık beklerdim ama yine kısa süren evlilik saadeti, hastalık, ihanet, ölüm karmaşasından başka bir şey karşımıza çıkmıyor. Bu durumu yadırgamamak gerekir çünkü eserin yazıldığı dönem psikolojisi neredeyse tüm yazarlara karamsarlık aşılıyor.
*
Okunmasa bir şey kaybettirir mi insana pek sanmam ama yine de ne zarar gelir okumaktan sayısızca faydası varken :)
Keyifli okumalar dilerim