Uzun zamandır okuma listemde olan bir kitaptı. Kitaba başladığımda Tess Gerritsen, John Katzenbach, Joseph Finder gibi yazarların görüşlerini okuyunca kitaba olan merakım ve beklentilerim daha çok arttı, kitabı daha bir dikkatli ve ilgiyle okudum.
Kitap elli üç bölümden oluşsa da okurken siz onu iki ana bölüme ayırıyorsunuz. İlk bölüm oldukça sıradan geçerken ikinci bölüm sizi içine çekiyor. Olayları okurken kendinizi kaptırabiliyorsunuz.
Ana karakterimizin -emekli cinayet dedektifi - bulmacaların parçalarını birleştirip olayları çözmeye çalışmasına zihnen yardım ediyorsunuz. (Kahramanımızın olayları çözerken eşinin fikirlerinden çok faydalanması "Her başarılı erkeğin ardında bir kadın vardır" sözünü bir kez daha kanıtlıyor :) )
Bana göre olayların failinin ortaya çıkışı, kitapta anlatılan gizemli cinayetlerin failiyle çok örtüşmedi. Fail ve ortaya çıkış şekli vasat kaldı.
İtiraf etmeliyim ki kitaba başlarken duyduğum heyecanı okurken duyamadım. Bir polisiye romanı olarak başarılı ama daha fazlası yok...
Bir insanın çocukluğunun nasıl geçtiğinin onun hayatını nasıl etkilediğini kitabın ana teması olarak alabiliriz.
İyi okumalar