Bir Başka Düğün Gecesi... 2022 #güncelikeşfet maratonumuzun kasım ayı kitabıydı... Öncesinde her kitapta olduğu gibi kendi aramızda kitap sohbeti yaptık, sonrasında ise birçok kitapta olduğu gibi yazar söyleşisi yaptık...
.
Genç bir kadının tüm yaşamını altüst edecek, umutlarını tüketecek bir olayın sonrasında neler yaşandığına dair bir anlatı Bir Başka Düğün Gecesi... Böyle zamanlarda insan en yakınlarının desteğine, varlığına ihtiyaç duyarken, bir darbe de onlardan gelebiliyor maalesef... İşte Menekşe de ateş hattında kalmış bir kadın... Bir yanda ona suçlu oymuş gibi bakanlar, bir yanda ona destek olanlar, bir de intikam peşinde koşanların merkezinde kalmış Menekşe... Hayata tutunma çabası boyunca sistemin çürümüşlüğü, siyasi yönü, direnişler çevreliyor metni... Acı çok acı...
.
Yaşanmış bir olayı kurgulamış Erendiz Atasü kitabında... İrdelediği konu çok trajik... Okurken yüreğiniz dayanmayabilir... Ben bir bölümde kitabı kapattım, bir süre okuyamadım... Öfke, acı, hüzün, umutsuzluk... Bu tür duyguları şahlanlandırıyor cümleler...
.
Fakat kitabı bitirip üzerine düşününce ikileme düşürdü beni... Evet etkileyiciydi ama yeterli değildi... Özellikle sonu pek beklediğim gibi değildi...
Kitap Dünyam
"Otel Gören Defterler" 
Nuri Pakdil'in otelde kaldığı süreçte kaleme aldığı notlarından oluşmakta. Tam altı kitap dizisinden oluşuyor seri.
1) 
Çarpışan Sesler
2) Yazının Epik Resmi Çekildiği Sırada
3) Büyük Sorgu
4) Simsiyah
5) Ateş Hattında Harf Müfrezeleri
6) Yazmak Bir Mûcize
Okuduğunuzda defterlerin yalnızca otel görmekten ibaret olmadığını, Nuri Pakdil'in düşünce ve ruh dünyasına da ışık tuttuğunu göreceksiniz. Kitaba dair söyleyebileceğim tek eksi yön, bir çırpıda bitirilmesi olur sanırım. Tabi her ne kadar sayfa ve hacimce hafif görünüyor olsa da, mana ve fikirce ağır olduğunun da altını çizmeliyim muhakkak.
İçeriği, gürültü ve yazmak olan (ki isminin Çarpışan Sesler olmasının sırrı burada olsa gerek), düşünmek ve direniş odaklı ve elbette Kudüs'ü de anmaklı yazılardan oluşuyor.
Yazıları boyunca ara ara "Edebiyat'ın yeri" içerikli cümleleriyle onu bir yere koymaya çalıştığını görüyoruz Nuri Pakdil'in. Zira daha sonra şöyle açıklıyor bunu kendisi:
"Edebiyat'ın yeri bir tür ölçek oldu : kendi kendimi sınadığım" ¹
Edebiyatın yeri başımızın ve kalbimizin üstü diyelim biz de.
Seriyi edinmiş biri olarak ara ara belli dozlarla alarak okumayı düşünüyorum. Ki bir çırpıda bitmesin.
Kitapla kalın her dem.
__________________
¹ s.79
