" Dünya bizim olmaktan çıkmışsa 150 yıl daha fazla yaşamak ne işe yarar? "
Hayal edelim : Efsaneye göre uygarlıkların yıkılacağını anlayan ve ideallerinin peşinden giden bir avuç insandır Empedokles'in Dostları... Antioche adı verilen ve Antalya, Mesih'in Takipçisi, Fransa'nın batısında küçücük bir ada anlamlarına gelen yere şahıslarına münhasır bir gemiyle çıkıverirler. Amaçları dünya üzerinde güç kurmuş devletlerin savaşmalarını önlemektir. Tabi savaş nükleer boyutta olacaktır.
Adada hepitopu iki kişi yaşamaktadır. Yazarın kendi deyimiyle ada " her şeyden uzakta, minnacık ve bakir bir kara parçasıdır." Ana karakterimiz Alec -esas adam- ve Eve -esas kadın - arasında bir aşk da önlenemez elbette.
Tıpkı Nuh'un Gemisi gibi bir gemiyle gelip hastalara şifa olurlar hatta ölmüş insanları hayata döndürürler. Buraya kadar her şeyi yazar "evrim" le açıklar. Kitapta bir mucize gibi karşılanan olaylar ilerleyen bilimle açıklanır. Bir okuyucu gözünden yine de aklımdaki soru işaretlerine tam cevap bulamıyorum ne yazık ki ...
" Geldiler, üstünlük kurdular, dünyada hem kaygı hem de umut rüzgarları estirdiler, sonra da gittiler."
Kitabın sonunu tabi ki anlatmıcam fakat verilmek istenen ana fikir gayet açık ve net.
Azra Kohen kitaplarını anımsatan bi havası vardı. Tam olarak bilim kurgu sayılmasa da fantastik sevenler için tavsiye ederim.