~~Ağrıdağı Efsanesi/Yaşar Kemal~~
"Her şeyin bir çaresi var, bu aşkın sonu yok." Syf.53
Bazı aşkların sonu olsa bile sonunda mutluluk olmuyor... bu hikayede biraz öyle buruk. Her şey bir Sultanın atının Ahmet'in evinin önüne gelmesiyle başlar. Törelere göre at üç kez uzağa bırakılir üçünde de geri gelirse artık o evindir. Adet böyledir bundan böyle kimin olursa olsun baş verilir at verilmez. Ağrıdaginin yiğit Ahmet'i de töreye uyar başını ortaya koyar atını vermez.
Sonrası zor, tutkulu bir aşk...
Ve kitapta benim kalbimi yaralayan sevdiği kadın için kendini feda eden Memo... Aynı hissi İki Şehrin Hikayesi kitabinda "Sydney Carton" karakterinde de yaşamıştım.Muazzam bir karşılıksız aşk ve kendini feda ediş.. Gülbahar Ahmeti kurtarmak için her şeyi göze alır, Memo da Gülbahar'a olan sevgisi için...
Tüm zorluklar geride kalıp bir araya gelecekleri zaman o söylenmeyen gerçeklik ve burukluk...
İnsan bazen neden böyle oldu aslında kimsede suç hata yok neden yanlış anlaşilmalar oldu diye hayıflanıyor ancak belki de böyle olduğu için şu an biz bu efsanenin incelemesini yapıyoruz. Kitapta zaten insanlarla ilgili bu var olan gerçekligi şu satırlarla ifade etmiş:
"Şu insanlar, şu dünyada var oldukça her şeye akıl erdirecekler, kartalın uçuşuna, karıncanın yuvasına, ayın, günün doğuşuna, batışına, ölüme, kalıma, her şeye akıl sır erdirecekler. Karanlığa, ışığa her şeye her şeye akıl erdirecekler, tek insanoğluna güçleri yetmeyecek.Onun sırrına ulaşamayacaklar." Syf.13