296 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Edebiyatın gücü adına..
"İnsan yüreğini kim icat etti,merak ediyorum.Şunun adını söyle bana,sonra da asıldığı yeri göster” Trajedi doğmadan önce doğmuş bir şehir var bu kitapta.Tarihin hasisliğine kayıtsızmış gibi güneşlenen,yüzü kavruk,elleri nasırlı,ayakları devasa bir şehir.Ve o ayakların altında kımıldanan Justine’ler,Melissa’lar,birileri.Birileri,kendi
Justine
JustineLawrence Durrell · Can Yayınları · 20221 okunma
350 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
19 saatte okudu
İnsan âşıksa, aşkın ne kadar utanmaz bir dilenci olduğunu bilir..
Yazarın tüm dörtlüyü bir arada tutan çivi dediği bu kitabın baş kişisi İngiliz diplomat David Mountolive. Seriye bir aşk hikayesiyle dahil oluyor, ruhundaki dalgaları, zihnindeki dolambaçları okuyoruz uzunca. Sonrasında elçi olarak atandığı İskenderiye’yi onunla adımlayıp karmaşık politik ilişkilerin içine dalıyoruz. Mısır ölçeğinde Ortadoğu’nun büyük yarılmalarından önceki görece küçük çatırdamalara, güç ilişkilerine, siyasi ve dini komplolara dair söylediklerini dinliyoruz. Bu, ilk ikisine göre daha az sevdiğim bir kitap oldu. İnsanın ruhunu daha az didiklediği, şehir tasvirlerine daha az yer verdiği ve elbette politikanın kitabın odağına oturan mesele olmasından ötürü. Ama benim bunca huysuzluğuma rağmen kendini okutmanın yolunu da buldu mu buldu. Bir arkadaşım bu seri için kaleydoskopa benziyor demişti. Duyduğum en güzel benzetme olabilir. İlk kitapta Justine’e söylettiği şu sözler de bunun tamamlayıcısı: “Yazar olsaydım kişilerimde çok boyutlu amaçlardım, prizmasal denebilecek bir görünümü. Neden sanki bir insan aynı anda birden çok resim veremesin?” Sürekli başka bir yerden baktırıyor bize, hem insanların, hem olayların başka renklerine, başka biçimlerine bakarken buluyoruz kendimizi. Sadece bunun ne kadar müthiş bir iş olduğunu fark etmek için bile okunur bu seri.
Mountolive
MountoliveLawrence Durrell · Can Yayınları · 2022258 okunma
Reklam
121 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 saatte okudu
Dünyayla Yaralı Bir Kadın
Yazdığı şeylerin basılmasını istemeyen, bir gün bunlar okunacak kaygısı gütmeden yazılan yazılar için ne söylenebilir ki? Olsun ben yine de bir şeyler demek istiyorum. Eğer söylersem aramızda en azından yazdıklarımdan oluşacak bir bağ olacağına inanıyorum. İnanmak istiyorum... Nilgün Marmara'yı bence diğer yazarlardan ayıran özelliği okuru
Kırmızı Kahverengi Defter
Kırmızı Kahverengi DefterNilgün Marmara · Telos Yayıncılık · 20001,450 okunma
347 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
“Öyle sanıyorum ki hepsi geçecek. Her şey geçer. En sonunda geçer.” Justin’in anlatıcısı adadan ayrılıp İskenderiye’ye, bir zamanlar müthiş dostluklar kurduğu, aşık olduğu, yenildiği şehre dönüyor. Ne İskenderiye şehri ne de dostlar bıraktığı gibi. Zaman efendi, İskenderiye şehrinden başrolü çalmış bu kitapta. Anlatıcımızın kendini tanıdık bir kayalığa atılmış bir kaza kurbanı gibi hissetmesinin nedeni, sadece geçmişin kapalı duran sayfaları değil gerçi. Zaman, arsız bir sevgili takmış koluna, savaş. Şehrin üstünde ‘kocaman, renkli bir ölüm şemsiyesi açılmış.” Sanki kimsenin görmediği ama herkesin varlığını bildiği mezarlar var sokaklarda ve mezarların başında bekleyen kederli insan yüzleri.. Nasıl da dayatmış katı gerçeklik kendini, yarı doğrularla, kenarı kişiye özel katlanmış gerçeklerle yaşamayı nasıl da rafa kaldırmış.. Ah bir de dönüp de bulamamak’lar var, çarpıntısı durmuş kalpler, kırılmış kollar; buy-u erguvandan güzel kadınların çalı gibi, yumuşak dost ellerin diken gibi gelmesi..Şey işte, “yok olmuş şeylerin otopsisi.” bu. Tanıdığımız kim varsa bir masanın üstünde, delik deşik. Bunlar yetmemiş gibi Durrell’in hüznü çırpıp köpürten, insanı sarhoş eden; İskenderiye gibi gösterişli, gürültülü, zalim; İskenderiye gibi sessiz, narin, latif kelimeleri.. Hasılı, işte, yolun sonu. Okudum bitti, sarhoşluğu kaldı yadigar. Canım İskenderiye Dörtlüsü, o eski şarkıdaki gibi, ey mest-i nazım.
Clea
CleaLawrence Durrell · Can Yayınları · 2022240 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
Ola ki sevmek sersemlemektir..
“Bu roman Justine'in bir devamı değil ana baba bir kardeşidir.” demiş Durrell kitabın hemen başında. Meğerse devam kitabı sadece sonuncusuymuş. İlk defa bir seri kitapta buna benzer bir şey görüyorum. Üst üste binmiş, iç içe geçmiş üç kitap, -üç kardeş- sırayla çıkıp konuşuyor da sanki, en büyükleri, kendi zamanını bekliyor, her şeye son şeklini vermek için. Belirsiz anlatıcı İskenderiye’den uzakta, bir adada. Belleğinin karışıklıkları İskenderiye’yle dolu hala. Düşlerini, kabuslarını hala İskenderiye’den getirtiyor. Geçen zamanın çoktan çiğneyip tükürdüğü kabuslar, yüzü kırışıklıklarla dolu düşler bekliyoruz. Ama hayır, turfanda gelenlerin hepsi. Justine’i okurken olup bitenleri okuyoruz yine yeniden, ama sanki tüm o olup bitenleri anlatıcının yanında dikilip izleyen biz değilmişiz gibi. Balthazar’ın gözlerinden önümüze açılan pencereden bakarken, gerçeklerimiz eğilip bükülüveriyor. Doğru bildiklerimiz kılık değiştirip kahkahalar eşliğinde dans ediyor. Kendi seçtiğimiz yalanlar üzerine kurulu hayatlar yaşadığımızı söylemeye varmıyor dilimiz. Onun yerine, nasıl da sersemlemişiz, kandırılmışız diye fısıldıyoruz anlatıcıyla birlikte. “Ola ki sevmek sersemlemektir..” İlk kitaptaki toz kokusu o kadar keskin gelmiyor artık bu kitapta, renklerin cümbüşü biraz da olsa körelmiş, şarkılar daha sessiz. Ama yine de, okuduğum sayfa bitiyor diye telaşlanarak bir günde yiyip bitirdim ben bu kitabı. Uzun zamandır bu kadar içine düştüğüm bir kuyu olmamıştı, ne güzel çekti beni içine İskenderiye.
Balthazar
BalthazarLawrence Durrell · Can Yayınları (Modern) · 2022315 okunma
288 syf.
·
Puan vermedi
·
5 günde okudu
Herkese merhaba
Pınar
Pınar
ile beraber
Balthazar
Balthazar
kitabını okuduk. • Şimdi kitapla alakalı ilk başta şunu söylemek istiyorum ki okurken aşırı zorlandım çünkü ilk kitabı okumamın üzerinden 1 sene geçince ilk kitabı unuttum ikinci kitapta ise ilk kitaba atıflarda bulunduğu için konuları tamamen kaçırdım ayrıca kitapla alakalı üç farklı anlatıcı var gibi geldi kim kim kim hangi olayı anlatıyor bir türlü çözemedim yarım bırakmak istesem de bırakamadım neyse efendim kitapla alakalı ne iyi ne kötü diye biliyorum söyleyeceğim ilk şey seriye ara vermeden yakın zamanda peş peşe okumak niyetindeyim ilk kitaptan başlayarak.
Balthazar
BalthazarLawrence Durrell · Can Yayınları (Modern) · 2022315 okunma
Reklam
122 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.