Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Romanda tüm zorluklara rağmen kendi ayakları üzerinde durmayı başarmış bir kadın temsili olan Refet kendi neslinden sonraki kadınlara bile cesaret ve örnek olabilmesi açısından hâlâ güzel ve başarılı bir kitaptır.Romanda kadının erkeğe ihtiyaç duymadan da güzel işler başaracağına, zaman zaman zorluklar içinde de olsa kadınların birbirlerine gösterdiği destek ile daha da güçlenecekleri her fırsatta anlatılmaya çalışılmıştır.Refet'in bir erkeğe ihtiyacı olmadığından kadına uygun görülen meslek olan öğretmenlik mesleği ona seçilmiştir.Ayrıca Refet kendi bağımsızlığını sağlamış olduğundan evlenmek istemediğine de dikkat çekilir.Evlilik kurumunun kadınlar için alın yazısı veya kaçınılmaz bir son olmadığını anlatmak ister.Sözde bir erkek tarafından sağlanabilecek bütün imkanları , kadınların kendi ayakları üzerinde dururak kendilerine sağlayabileceği gösterilmiştir.Toplumsal düzende kadına verilen rollerin dışında kalmıştır.Diğer yandan Refet fiziki açıdan güzel olmadığının farkındadır fakat buna üzülmez. Fiziki güzelliğinin halinde elbet bir koca vardır diye düşünür fakat onun için önemli olan kendi bağımsızlığı ve saygınlığıdır.Bu açıdan bakıldığında Refet annesiyle çektiği tüm zorluklara rağmen güçlü ve mutlu bir kadın profili çizmiştir.
Refet Osmanli zamaninda gecim sikintilari icinde bir genc kizin okuma azmini,topluma ve devletine karsi sorumluluklarini yerine getirmeye calisan idealist bir kizin ogretmen olma hikayesini anlatiyor.Kitap cok akici degildi. Yalniz baya bir ders ve ibret verici cinstendi.Refet'in idealistligine huyunun guzelligine imrenmemek elde degil.İyi okumalar.
152 syf.
10/10 puan verdi
Fatma Aliye’nin mücadelesinin ve Türk kadını için yaptıklarının hakkını ödemek belki mümkün değil fakat binlerce öğretmenin; Fatma Hanım’ın Refet’inin, Halide Edib’in Aliye’sinin, Safiye Erol’un Handan’ının ve Halide Nusret Zorlutuna’nın bizzat kendisinin yaptığı gibi onların izinde olan biz de hürriyet ve hak bilincinde ömrümüz yettiğinde mücadele edeceğiz.
.
Osmanlı toplumunda varlıklı bir adamın birkaç eşinin beraber yaşadığı yerde doğup, binbir eziyetle büyüyen bir kız çocuğunun, kalbinizi avucunun içine alıp sıkmasına izin veriyorsunuz kitapta. Çünkü bu hikâye buz gibi gerçektir. Gerçek hikâyelerin acılığı, var olan gerçekliğe göz çevirmemizden gelir. Bu sebeple de vurgulayacağı noktaları iyi seçen yazarımız biliyoruz sandığımız şeyleri şakağımıza bir matkapla yerleştirir. Biraz hüzün, biraz endişe, fazlasıyla çaba ve ufak bir tebessüm. Refet’i ve Fatma Aliye’yi okuyalım. Ayrıca Senem Timuroğlu hocamız önsözünü yazmış o zaman buradan Kanatlanmış Kadınlar’a geçilsin...
#türkiyeisbankasıyayınları na ait Türk klasiklerinden #fatmaaliye nin #levayihihayat (hayattan sahneler) ını okudum.
Öncelikle Türk klasiklerini okumayı çok özlediğimi farketmekle birlikte kitabın kapağına da ayrıca vuruldum..
Kitap; Fatma Aliye’ nin yazarlığını yaptığı gazetedeki kadınlar üzerine yazılmış derlemelerden oluşuyor. Arkadaş olan beş kadının birbirlerine yazdıkları mektuplardan oluşuyor.Evlilik hayatları, eşlerine olan bakış açıları, eş seçimi, kadının evlilikteki rolü, eğitimin ve ekonomik gücün kadının hayatını ne denli değiştireceğine dair birçok konuya değiniyor.
Birgün de bitirebileceğiniz altmış sayfalık güzel bir kitap. #türkiyeisbankasıyayınları klasikleri, günümüze uyarladığı içinde ayrıca okunması kolay ve keyifli oluyor..
" Sevmek ve sevilmek işte bu zorunluluk insanın yaratılışından gelir. Toplum düzeni, ailelerin mutluluk ahengi, eşlerin mutluluk uyumu bununla ayakta durur. İnsanlar bunsuz olamaz, yapamaz!”
“Ne yapayım o göz alıcı sarayı, ben penceresinden hayran olduğum zaman yanımda bir yoldaş yoksa.”
#
Tanzimat Dönemi eserlerinin işlediği konuların neredeyse hepsi Muhadarat romanında işlenirken, kadının irade dışı yaptığı evlilik ön planda tutulan konudur.
Hakkında monograf yazılan ilk Türk kadın romancı Fatma Aliye Hanım‘ın bu romanında eğitimli kadın figürü,odalık,halayık gibi mevzular yer alır.
o dönemin kadın yazarlarından Fatma Aliye 'nin okuduğum ikinci kitabı,yazarın kalemi uslubu çok güzel.Kitabı okurken o döneme gidip kitaptaki karakter ile bütünleşebiliyorsun,Udi adlı kitapta Bedia hanımın yaşadıklarını okuyoruz.Bedia hanım babasının işi nedeniyle Şam 'da yaşamış çoçukluğu el üstünde tutulmuş babası Nazmi bey ile abisi Şemi Bedia mutlu olsun diye bir dediğini iki etmeyen hep Bedia'nın etrafında pervane olan kişilerdir.Nazmi bey kanun keman ve ut gibi çalgı çalmayı seven biri ve kızı Bedia'nın da çalgı çalmaya merakını keşfedince her türlü çalgı aletini temin edip ders aldırarak bir sanatçı olmasını sağlıyor.Vakti zamanı gelince babası Nazmi beyin çok rahatsızlanması üzerine ne Nazmi beyin ne de Bedia'nın aklında olmayan evlilik düşüncesi ön plana alınarak Bedia 'ya uygun bir kısmet bulunarak evlenmesi sağlanır babası hayatta iken iki üç yıl evliliği gayet güzel geçer fakat babasının ölümünden sonra annesi de hayata gözlerini yumunca evini ayırıp eşi Mail ile ayrı bir eve taşınması ile sorunlar başgösteriyor.Eşi Mail bir çalgıcı kızına musallat olup hanesini ve eşini ihmal etmesi üzerine olaylar gelişiyor.Bedia çok üzülüp hasta olunca çareyi kardeşi Şemi'ye sığınmakta buluyor olaylar hiç tahmin edilemeyecek şekilde devam ediyor.Sonu hüzünlü olsa bile okunmaya değer bir kitap .Kocasına aşık bir kadın ondan ümidi kalmayınca ilk aşkı uduna sarılıp hayatı onda bulan birinin yaşam öyküsü....iyi okumalar dilerim.
