Hayallerin Ülkesi
Herkese Merhaba
Bugün sizlere 
Çağrıl Taştan kaleminden 
Hayallerin Ülkesi kitabının yorumu ile geldim
Mayıs ayının sıradaki kitabı 2024 yılı basımlı 145 sayfalık bir kitap.
Hayallerin ülkesinde, Düzeni sen buldun, Yüce kral sensin, Bu dünyayı sen kurdun.
Hayallerin ülkesinin sonsuzluğu içinde, Sona doğru açılan bir kapı da vardı, Sonsuzluğa ulaşamayanlar, O
Hayallerin Ülkesi
Çağrıl Taştan kalemiyle ilk #hayalleringemisi kitabıyla tanışmış ve sizlerse paylaşmıştım. Bu günkü kitabımız #hayallerinülkesi
Hayaller Ülkesinde ,bir hikaye ve bu hikaye sunulmuş bizlere Şiir lezzetinde...
Hayaller Ülkesinde, Karanlığa bir akın başladı. Karanlıktan habersiz Kral , uyandırıldı Peri tarafından.
Kapı açıldı , Karal uyandı , Yaşlı adam yol gösterdi. Hayallerin ülkesinde karanlığa bir akın başladı.
Önde Şovalyeler ve Cüceler. Sonra Karanlıklar Ülkesinde , Güneşe akın başladı. Güneş Karanlığa Umut savurdu. Hayaller Ülkesinde Umutlar kucaklandı .
Şimdi sıra Karanlığın inine girmekte. Karanlık Büyücüye haddini bildirmek.
Yıllar geçti ,gelmedi birdaha Karanlık , Hayaller Ülkesine . Ama bir gün çıka geldi bir Cüce , Hayaller Ülkesine. Varlığının tek amacı bir Krala sahip olmaktı .
Soytarılığını yenip , bir Soytarı kazanmaktı.
Kral kaybederken aklını , Cüce kutsadı Karanlığı.
Hayaller Ülkesinde bıçaklar dostların elinde , Kral ölüm döşeğinde ...
Hayaller Ülkesinde, Kralın cesedi Tahtın üstünde...
Geçtik Ruhlar Ülkesine , oradan da Karanlıklar Ülkesine . Karanlıkta doğan Umut , Küçük Kral ile Hayaller Ülkesi yeniden can buldu...
Yüce ruh en önde
Anka gökyüzünde
Güneş ebedi artık
Hayaller ülkesinde.
Bu önerim farklı bir lezzet , dinlendiren bir okuma ve hayattan yorulup Hayyaller ülkesinde Umut arayanlara tavsiyemdir. 
Semra Çağrıl Taştan
·
Puan vermedi
Samurayın Kızı / Etsu Inagaki Sugimoto
Japonya’yı “güneş ülkesi” tanımlaması ya da kiraz çiçekleryle bütünleştirirdim hep. “Samuray’ın Kızı” kitabından sonra ise Japonya’daki feodal sistemin çöküşüyle birlikte yeni bir hayatın başlangıç sürecinin detaylarını da öğrenmiş oldum.
Yazarın otobiyografik özellikteki eseri Japon kültürünü, dilini, tarihini modernleşme süreciyle birlikte ele alarak ülkenin kapanan bir devrinin ardından açılan yeni bir dönemin başlangıcını anlatıyor.
Eser toplumsal cinsiyet eşitsizliğine de dikkat çekerek satır aralarındaki feminizm vurgusuyla ayrıca dikkat çekiyor.
Yazma amacının doğu ile batı arasındaki insanların kültürel farklılıklarını karşılaştırmak olduğunu belirten yazar - aslında kendisi de bir Samuray kızı olduğu için - eser, yitip giden değerlere bir veda, bir anma töreni, belki de özlemin dile getirilişi.
Hem farklı bir kültürü öğreneyim hem otobiyografik olsun hem de akıcı bir üslupla okuma ritmim hızlansın isterseniz Samurayın Kızı’nı okumanızı tavsiye ederim.
#alıntı
“Çiçekler solar ve kararırlar. Bu nedenle hasta bir arkadaşa çiçek göndermek dünyanın en kötü alameti olurdu.”
“Hiç görmediği topraklara duyduğu bu ani sevgi ona geçen bir miras mıydı -çocuklar bazen esrarengiz bir şekilde içgörüyle donatılmış oluyorlar- yoksa bir önsezi miydi?
“.. geçmişin tüm sessiz zevkleri ve resmedilmeye değer hayatı, ucuz, çirkin görünümlü bir şimdiki zamana karışarak kaybolmuştu.”
Betül haskalaycı
#samurayınkızı #etnaınagakisugimoto #roman #ketebeyayınları #birdahaoku
#tavsiye
@birdahaoku
İçimdeki Kenan Ülkesi
Yusef Masadow kaleme aldığı şiir tadında bir eser okudum. İnanın her cümlesini sizinle paylaşmak istedim. Defalarca okuduğum cümleler paragraflar...
" Deniz kiminse kıyısına vuran taşlar da o yazılı olan hüküm de O'na aittir. Bilirsin ki taşlar kadere ve onu yazan kudret alemini işaret ve şahitlik eder