Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Özgürlük uğruna verilen mücadeleler. Ve bir Ana..
Bir gencin babasının ölümünden sonra hayatı ve gerçekleri anlayıp ezilen işçi sınıfının haklarını savunmak için verdiği mücadeleyi konu edinen bir kitap. Tabi kitabı daha okunur hale getirende bu gencin yaşlı annesinin oğluna destek çıkması ve onun bu uğurda verdiği mücadelede onu ve arkadaşlarını yalnız bırakmamasıdır. Yoksul halkın çektiği çilelere karşı cansiparene verilen mücadelelere hapis hayatıda işin ayrı bir yanı oluyor gençler için.
Ve ananın fedakarlıkları...
Okunmaya değer...
Yazarın 1906’da sürgünde yazdığı devrimci mücadelenin romanı.
İşçi anne - babanın işçi oğluyum…
Bir sabah fabrikanın düdüğü işçileri işbaşına çağırırken Pavel’in babası vefat eder. Böylelikle eser zor şartlarda fabrika işçiliği yapan Pavel’in hayatını konu edinir.
Fabrikada çalışan binlerce işçiden biri olan
Pavel edindigi ilkeler ışığında kendi meşalesini
taşımaktadır. Annesi Pelageya oğlunun bu
fikirlerinden başlangıçta korkmaktadir. Oğlunun
yaptigi toplantilara karşı çıkan onun için endişelenen
anne Pelageya; sonrasında bu devrimi yaşatmak için
Okuma yazmayi öğrenir. Mücadele eden sadece
kendini değil başkasının hakkınıda savunan canını
gelecek için herkesin mutluluğu için hiçe sayabilen
fikirlerin beşiğinde bir Ana oluverir.
Oğlunun hapis ve sürgün yıllarında özgürlükçü düşüncelere sahip çıkan Ana devrimin meşalesini taşımaktan hep gurur duymuştur.
Dönemin sınıfsal eleştirisi niteliğindeki eser akıcı üslup ve sade bir betimleme ile ele alınmıştır.
Emeği ile yaşayanların eseri…
3 otobiyografik romanını okuyup inceleme yazmazsam Gorki mezarında bana küfreder diye hissettiğimden bu incelemeyi oluşturmaya karar verdim.
İnceleme 3 kitap hakkında olduğu için olaylar ya da söylediklerim spoiler olabilir.
Günlerden bir gün "Kim yaa bu Gorki?" diyerek yatağımdan fırlamadım tabi.
Kitap önerileri videolarından yine
Maksimum Gorki ile tanıştığım kitap... Yazım tarzı beni çok etkilemişti. Çok seviyorum tasvirlerini, çevirmenlerin de tabii rolü büyük, onu yadsıyamam.
Hani yanılmıyorsam yazar bir hikâyesinde diyor ya; "boğazımızdan geçen ekmek ılık ılık içimizi ısıtıyordu." İşte o an o ekmeği yiyen ve aç olan benim de içi ısınan da benim sanki... O derece gerçekçi bir anlatım tarzı... Çok güzel bir deneyimdi benim için bu kitabı okumak. Sizlerin de okumasını tavsiye ederim.
Keyifli okumalar diliyorum; her ne okuyorsanız...
*Spoiler içerebilir!
Kitapta çok sevdiğim Maksim Gorki hikâyeleri yer almakta. Çok güzel bir yazım dili var bu yazarın, bu kitaplarla sevdim onu ve yazım dilini... Rus yazarlar gerçekten çok becerikli...
Yirmi Altı Adam ve Bir Kız, kitaptaki son hikâye... Fırında çalışan 26 adamın bir kıza olan hayranlığı ve onu kutsal bulmaları anlatılıyor. Tabii sonunda kız bizim fırıncıların uygun bulmadığı bir beyle, askerle görüşünce, ona kızıp uyarıyorlar ama bizim kız; sanırım adı Tanya idi; onları dinlemiyor ve kendi bildiğini okuyor. Buna rağmen bizimkiler yine de seviyorlar onu; çünkü kendilerinin de dediği gibi; Yirmi Altı Adam'ın ona, "onu sevmeye ihtiyaçları vardı." İnce ve dolu dolu duygu içerikli bir kitap, klasiklerden. Mutlaka okumalısınız.
Keyifli okumalar diliyorum; her ne okuyorsanız...:)
Maksim Gorki'nin kendi hayatını anlattığı üçlemesinin ikinci kitabı olan Ekmeğimi Kazanırken...
Gorki'nin yazılarını beğeniyorum akıp gidiyor, yeni kelimeler öğreniyorum ve içine alıyor bu kitabında da aynı şeyleri yaşadım.
Dedesinin artık çalışmalısın demesiyle biten Çocukluğum kitabından çalıştığı döneme geçişini anlattığı bir kitap.
İnsanlar kendi eksiklerini gizlemek için diğer insanların acıları, eksiklikleriyle eğleniyorlar. Kendi eksiklerini gizleme yolu olarak görüp, kendilerini güçlendiriyorlar. Kendilerine ters düşen şeylerle dalga geçip aşağılıyorlar. Farklı yönlere bakmayı beceremiyorlar, bu eksik yönlerini yok sayarak örtmeye çalışıyorlar.
Kitaplarda okuduğu mujiklerle kendi yaşamında ki mujikler arasındaki pek çok farkı yaşayarak görüyor ve bizede aktarıyor.
Maksim Gorki kendi hayatını yaşadıklarını anlatırken pek çok toplumsal gerçekleri de gözler önüne seriyor.
