223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
17 saatte okudu
Bu yorumu biraz üzülerek yazıyorum. Bugüne kadar bu kadar değerli, güçlü bir kalemden haberim olmadığı için kendime içten içe kızıyorum. Üniversite kütüphanesinde birden gözüme çarpmıştı. Sekiz dokuz eser yan yanaydı. İletişim yayınlarından çıktığını görünce daha da merak ettim ve incelemeye başladım. Bir tane eserinden Orhan Pamuk'un önsüzü vardı. O zaman daha da merak edip Pnin kitabını ödünç aldım. Elimden olmayan nedenlerden ötürü geri iade etmek zorunda kaldım. İdefixte Hakan Bıçakçının tavsiye ettiği kitaplar arasında görünce tekrar alıp okumaya başladım. Başlar başlamaz sanki Orhan Pamuk'u okuyor gibi oldum. Uzun cümleler, cümleler içinde derinlemesine analizler, ince ayrıntılar birebir aynı neredeyse. Dil benzerliği apaçık ortada. Orhan Pamuk'un belli ki çok etkilendiği yazarlardan. Belki de sadece ortak yanları. Konusundan bahsetmek pek istemem huyum değil ama şöyle kısaca; eğer bir kadını çirkin ve aldatıcı tarafını, bir erkeğin masum aşkını ve saflığını, zengin entelektüel insanların yaşadıkları iç bunalımları ve maddiyat kaygısını anlamak istiyorsanız alın bu kitabı okuyun derim. Benim ilk beşimde yerini aldı ve kısa bir zaman içerisinde okuduğum en iyi kitaplardan biri oldu. "Elindekilerini bulduklarına değişme, elindekilere sahip çık " ana teması olmalı.
Karanlıkta Kahkaha
Karanlıkta KahkahaVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 2010311 okunma
465 syf.
7/10 puan verdi
Orhan Pamuk kitapları beni her zaman kendine çekmiştir. ancak bu kitabı okurken bu Orhan Pamuk eseri olamaz dedim. dil oldukça basit ve edebilikten uzak. konusu bakımından da pek bir derinlik bulamadığım, yalnızca yeşilçam filmleri tadında bir eser. Nabokov'un "Karanlıkta Kahkaha" adlı eserini bana fazlasıyla anımsattı. Aşkın tutkuyla bağdaştırılmış hali. En dikkat çeken noktası ise belki de Füsun'un rujunun bulaşmış olduğu sigara izmaritlerinin dahi saklanması. Yine de okunmalı demekte yarar var; ancak gözünüzde fazla büyütmeden okumanızı temenni ediyorum.
Masumiyet Müzesi
Masumiyet MüzesiOrhan Pamuk · Yapı Kredi Yayınları · 202241,8bin okunma
Reklam
120 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
“İşte, istediğim kişi burada. Merhaba kişi! Beni işitmiyor. Belki somut ve bireysel bir biçimde, normal bir beynin sezebileceği bir şey olarak, gelecek var olsaydı, geçmiş böylesine akıl çelici olmazdı; geçmişin istekleri geleceğin istekleriyle dengelenirdi. O zaman kişiler, şu ya da bu nesneyi tartıp dökerlerken, tahterevallinin orta kısmında bacaklarını açıp dengede durabilirlerdi. Eğlenceli olabilirdi.” Bu cümlelerle başlayan Saydam Şeyler, okuduklarım içinde en zor Nabokov romanıydı. Karanlıkta Kahkaha, Maşenka, Cinnet ve Lujin Savunması’nda kendi gerçeklikleri içinde yaşayan karakterler yaratmıştı Nabokov. Saydam Şeyler’in Hugh Person’ı ise biraz daha uçlara gidiyor. Nabokov, zamanda seyahat için nesneleri, mekânları,insanları, koku ve tatları kısacası Saydam Şeyler’i kullanıyor. Hugh’nun zihni şimdiki zamanda geçmişi ya da geleceği yaşıyor. Bir de uyurgezer kahramanımızın rüyaları varki durumu tamamen içinden çıkılmaz yapıyor. Diğer romanlarında yaptığı gibi Nabokov burada da Freud’u alaycı bir şekilde eleştirmeyi ihmal etmiyor. (“Şarlatan olmadıkça kim düşleri tedavi edebilir?”) Şimdiki zamanı tanımayan zihin uyku sırasında düşle gerçeği ayırd edebilir mi? ya da ikisi arasında bir fark var mı? Zihin, zamandan ve mekandan böylesine bağımsızsa belki de; “İnanıyorum ki bu, bedensel ölümün verdiği eziyet değil, bir varlık durumundan diğerine geçmek için gerekli zihinsel manevranın benzersiz sıkıntılarıdır. Kitap başka bir mekana götürüyor okuyanı...
Saydam Şeyler
Saydam ŞeylerVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 2010110 okunma
135 syf.
7/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Hep Aynı Hikaye-Ömer Faruk Dönmez Anlatım çok farklı anlar bana etki yaptı ve hikayedeki gibi bende İzmirdeyim sanki başından geçenleri çok samimi buldum, marjinal bir genç mecnundan alâ. Savrulan Biraz içsel metinler, nadideler.Bir gazate ve bir yazarın ağzından ufak serüven. Kaçık Çocuksu bir hava ve akıcılık bana Bir Delinin Anı Defterini hatirlatti.Durakta bekleyen bir felsefe öğretmeninin kısa süreli sorunlarla buhran ediyor fikir özgürlüğü olan yerde hapishane bizleri bekliyor . Karımı Nasıl Öldürürüm Anlatim, oluş sanki bana Agatha Criste'yi hatirlatti.Bir cinayet vaki olmuş yine ince fikirler var haklı/haksız aslında biraz haklı diyebiliriz lakin eleştirdiği şeye kendisini de kaptırmadı dikkat çekici . Bir Yanlışlık Bir huca(hikayelerin Buca'da benim okuduğum yerlerde geçmesi çok hoş, inşallah tez vakit kurtulurum)edebiyat fakültesinde tuhaf duygu karışımıyla beraber aşkın tadına bakıyor hem çocuklukta hem yetiskinlikte. Gömülen Terk edilen bir adama arkadaş olan bir kertenkele hikayesi çok tatliydi, yalnızlık, duygu azlığı v bir hayvan biraz üzse de akıcı ve mutluluk verici özellikle son gömü sahnesi, Oğuz Ataya selam gibi. Esaslı Adam Bir cunayet, apartman eski ve yeni katille duruyor.Müfettişe açıklama yapan esaslı abimiz ve başından geçenler ,sanki bir mektup gibi . Sevimli Hırsız Aslında sevimli hırsızlar daha doğru olurdu.Özel edebiyat dersi alan bir kızı ve yaşlı bir hoca Nabakov'un(ki yazar bu kitaptan diğer eserlerinde de bahsediyor)Karanlıkta Kahkaha'sıyla ilgili biraz.Galiba en güzel hikaye buydu sürekli bir şeyler çalan kız ve hocası, kızın azmi ve ustalaşmak istemesi lakin hocanın her şeyden haberdar olduğu hakikati.
Hep Aynı Hikaye
Hep Aynı HikayeÖmer Faruk Dönmez · Hece Yayınları · 2012461 okunma
223 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
13 saatte okudu
Yıllardır Nabokov ile tanışmak için Lolita'yı okumayı düşlesem de, kader bizi bu kitapla bir araya getirdi. Pişman mıyım? Lolita'yı okuyuncaya kadar asla emin olamam. Çünkü Karanlıkta Kahkaha muhteşemdi. Haliyle Lolita için beklentim de yükseldi. Arka kapakta kitabın ilk paragrafı yer alıyor, aynı zamanda kitabın özeti. Yani ne okuyacağını bile bile satın alıyorsun kitabı. Öyle güzel yazmış ki Bay Nabokov, sonunu bildiğin halde bir umut bekliyorsun. Kahramanımız Albinus acınmayı hak etmese de Nabokov onun tarafında olunca ister istemez bir sızlama oluyor insanın içinde. Halbuki karısını ve çocuğunu metresi için terk etmiş bir adama acımak, her zaman zordur. Müstehak deriz gayet mantıklı olarak. Fakat bazen bir istisna olur ve bunu diyemeyiz. Nedenini merak ediyor musunuz? Etmeseniz bile tavsiyemdir, okuyunuz okutunuz. =)
Karanlıkta Kahkaha
Karanlıkta KahkahaVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 2010311 okunma
223 syf.
·
Puan vermedi
“Bir zamanlar, Almanya’nın Berlin kentinde Albinus adında bir adam yaşardı. Zengindi, saygındı, mutluydu; günün birinde gencecik bir metres uğruna karısını terk etti; sevdi, sevilmedi; ve yaşamı felaketle son buldu. Öykünün hepsi bu kadar. Biz de hiç üstünde durmayabilirdik, eğer anlatmaktan keyif alıp kâr elde edebileceğimizi bilmeseydik.” Kitaba ne okuyacağınızı bilerek başlıyorsunuz çünkü kitabın ilk satırları spoiler içerir. Olaylar soğuk bir şekilde yazılmış, pek bir şey hissetmemize müsaade etmiyor gibi... Olağan bir evliliği olan Albinus, Elizabeth'i aldattığı metresi tarafından aldatılınca buna ne sevinebildim ne de üzülebildim.. Nabokov ile tanışılması gerektiğini düşünüyorum. Okumanız tavsiye edilir.
Karanlıkta Kahkaha
Karanlıkta KahkahaVladimir Nabokov · İletişim Yayınevi · 2010311 okunma
Reklam
37 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.