Bir çok alıntı yaptığım, ortak fikirleri paylaştığım fakat kimin kim olduğuna asla yetişemediğimden tekrar tekrar okumak durumunda kaldığım eser. "Bu hangi Aureliano şimdi, yoksa Arcadio muydu?" diye diye içim çürüdü. Zaten o Amaranta cadısı yok mu o Amaranta? Kötülük şekil bulmuş kadında. Hele o Fernanda'ya ne demeli? Hikaye o derece gerçek ki bu kadınların yaptıkları tüylerimi diken diken etti. "Küçük insanlar kişileri, büyük insanlar olayları konuşur"derler. Kitap insan haklarının, hayatlarının, özgürlüklerinin nasıl hiçe sayıldığını da bir güzel anlatılıyor. Nasıl yayımlayabildiklerini merak ettim doğrusu... Neyse işte kitapta hiç gerek yokken kötülük nasıl yapılır ağzım açık bir çırpıda okuyuverdim. Tabi aradaki gerçek üstü olayları saymazsak her kalabalık ailede yaşanan kopukluklar arasında sıkışmış hayatları anlatıyor romanda. Sürükleyici olmamasına karşın o kadar yumuşak bir üslubu var ki insanın elinde kayıp gidiyor. Okuduğum en iyi kitapların arasında olmasa da güzel kitap.