Kitap, insan toplumlarının, kültürel bir yapı oluştururken, takdis yada telin ettikleri her şeyin arkasındaki basit iktisadi gerçeklerin peşinden gitmekte. Bunu yaparken bizi bir çok ilginç topluluk ile tanıştırmakta. İnsanın dünya üzerindeki ilk ve en önemli gayesinin, yaşamı idame olduğu konusunda hem fikir olabiliyoruz sanıyorum. Bu çok aşina olmadığımız ufak toplulukların, kendilerince oluşturduğu, bazen radikal görülebilecek tekniklerini tanımak oldukça keyifli.
Kitap bize, büyük kaynak paylaşımı mücadelesinde, bazen kısıtlı kaynaklarını verimli kullanmaya çalışan, bazen ise kaynaklarını zenginleştirebilmek adına diğer insanları kandırmaktan geri durmayan insanları, hoş bir anlatım ile gösteriyor.
Bilhassa kitabın bir bölümde anlatılan, savaşçı peygamber arketipine dikkat çekmek isterim. Toplumun egemen kuvvetlerinin, bu savaşçı peygamber tipinden daha ziyade, genel olarak sevgi ve hoşgörü hırkası giyen peygamberi tercih etmeleri hususu üzerinde kafa yorulabilir.