Akış
Ara
Keşfet
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Alışveriş
Keşfet
Kitaplar
Yazarlar
Okurlar
Kitap Türleri
Dergiler
Çevirmenler
İncelemeler
Alıntılar
İletiler
1000Kitap Android UygulamasıÜCRETSİZ – Google Play'den indirin
1000Kitap iOS UygulamasıÜCRETSİZ – App Store'dan alın
ŞartlarGizlilikTopluluk KurallarıHakkımızdaReklam VerinİletişimKütüphanecilerDizinlerÇerez Politikası
©2024 · 1000Kitap Web Uygulaması · 2.38.13
Anadolu'dan Çöle...
"Kudüs'ü İsrailoğulları gibi bırakmadık; Türkler gibi bıraktık"
Bu cümle aslında kitabın özü gibi. Bir Türk vatanı olarak bildiği yeri nasıl bırakır? Terini, uzvunu, canını vermeden teslim etmek tarihte görülmüş şey midir?
Bir hata yaptık ki; sömürmedik, dillerini değiştirmedik, kendimize köle değil başımıza bey yaptık... Belki o
Osmanlılar ve Tatarlar Arasında
Kitabın isminin "Osmanlılar ve Tatarlar Arasında" olması gerekirken "Türkler ve Tatarlar Arasında" olarak tercüme edilmesi bence tam bir feceat. Alman olan yazar kitabın ismini doğru düzgün koyarken tercüme eden Türkün bunu bu şekilde çevirmesi kötü niyet değilse tam bir aptallık.
Yazar için tarihteki ilk türkolog deniyor.
Yazar Niğbolu savaşında Yıldırım Bayezid'e esir düşüyor ve 30 yıllık esaret de başlıyor.
Yazdıklarının çok büyük bir kısmı tevatürden ibaret de olsa gerçek olan kısmını duymak bile insanı değişik duygulara sürüklüyor. Mesela bugün dağlık karabağ olarak bilinen yerin o zaman da adının aynı olduğunu ve nüfusunun müslüman olduğunu söylemesi tarihe bir not düşme olmuş. Türklerin kelime-i şehadet getirirken "Tanrı birdir" diye başlamaları ve 600 yıl önce dahi kelime olarak "Tanrı" kelimesini kullanmaları çok ilginç.
Ancak gözüyle gördüğünü iddia ettiği bazı sahnelerin gerçek üstü olması ve bir müslüman olarak bizim bildiğimiz temel bilgileri dahi çok yanlış not etmesi hem de 30 yıl müslümanlarla beraber yaşamış bir kişi olarak yanlış yazması kitapta yazan bilgilerin güvenilirliğini bir hayli sorgulattı bana.
Iyi okumalar...
Yaşanılan her acı duruma bir klam her zaman söylenmişti. Sason içinde öyle... Daha önceleri tarihte duyduğumuz Şeyh Said,Seyit Rıza,Alişer,Ferzande Beglere bir yenisi daha eklendi Teter'e Bedik...
Sadece adını hatırladığımiz ders kitaplarında Sason isyanı olarak aktarılanlarin gerçek yüzünü kronolojik bir biçimde aktarıyor kitap.
Yazılmış olması bile tarihe yön tutacak bir eser.
Okurken çok tanıdık gelebilir,sanki yaşananlar hep aynıymış gibi yaklasabiliriz ama ben ilk defa bir katliam sonrası sürgün edilenlerin dönüp nasıl intikam aldıklarını gördüm. Genelde yazılan romanlar isyan zamanını anlatır Abdullah Kaya ise sonrasını da ele alarak tarihe +1 adım artırmıştır.
İki farklı olay örgüsü olan bu kitap son derece akıcı bir anlatıma sahip okurun elinden bırakası gelmiyor. Bazı Kürtçe kelimelerin açıklaması kitabın son sayfasında olması dikkat dağıtıcı, sayfanın alt kısmında olsaydı rahatlık sağlanabilirdi.
Gernaz ve Dorşin yaş grubuma çok benzetiyorum:) kökünden koparılmış bir ağaç gibi.
Dehak ise keklik soyludur. Günümüzdeki iş,para gibi çıkarları için onurunu satan İnsanlara benzetebilirim.
Cemal Madanoglu yaptığı katliam sonrası nasıl 1960 darbesinde rol oynadığını, bu sırada hizmetçi olarak tuttuğu küçük Kürt kızların çevresince nasıl horlandıgını görüyoruz.
Okunulması gereken bir kitap özellikle Türkler'in okuması için yazar Türkçe yazmış.
Çok fazla ders çıkarmamıza ve bu derslerden geleceğe daha doğru yaklaşmamıza yardımcı olabilir.
Ortadoğu
Bernard Lewis Ortadoğu’yu sade anlaşılır bir dille anlatmış. Zaten yazar Ortadoğu’nun duayenlerinden diyebiliriz. Ömrünü Ortadoğu’ya adamış, bu alanda uzmanlaşmış, batılı uzmanlar arasında en çok okunan yazarlardandır. Bernard Lewis Ortadoğu’yu çok iyi inceleyip analiz etmiş, kitabı tarafsız bir dille yazmaya çalışmıştır.
Kitap Hristiyanlık öncesi dönemden başlamış, Ortadoğu’ya tarihsel süreçte 1990’lı yıllara kadar kronolojik olarak değinmiştir. İçerik genel düzeyde anlatılmış, mevzular çok derinlere inilmemiştir. İslamiyet Öncesi Dönem, İslamiyet'in Ortadoğu’ya etkisi, Türkler, Osmanlı Devleti’nin siyasi, dini, ekonomik yapısı, kültürel, toplumsal değerleri gibi konular üzerinde dikkatlice durmuştur. Çağdaş Ortadoğu Tarihi, kitabın en zevkli bölümlerinden biriydi ama sadece kitabın son iki bölümünde üzerinde durulmuştur, daha ayrıntılı şekilde anlatılabilirdi. Hatta yazarımız yaşasaydı 2000’li yılları da kitabın devami olarak okumak isterdim.
Son olarak Ortadoğu Tarihi’ni anlamak için başlangıç kitabı olarak okunabilir, binlerce yıllık tarihi açık, anlaşılır, sade bir dille bize sunulmuş çevirmenin de bu konuda başarılı olduğunu söyleyebilirim. Günümüz Ortadoğu’yu anlamak için geçmişini iyi bilmemiz gerekiyor. Ortadoğu’daki sorunların kaynağına inmek için okunabilir, tarihe ilgisi olanlar içinde güzel bir tekrar olur, bilgiler tazelenir.
Etrafınızdaki herşeye; İnsandan hayvana, hayvandan doğaya, sağlıktan bilime, geçmişten geleceğe, kültürden tarihe ve daha birçok konuya bambaşka açıdan bakmanızı sağlayacak bir kitap ile geldim. Din, ırk ve millet konularında rahatsız edebilir. Daha önce serinin ikinci kitabı olan Homo Deus'u okumuştum onda bu hususlarla alakalı daha rahatsız
496 syf.
9/10 puan verdi
Küreselleşmeden başlayarak tarihe, oradan siyasete, oradan da Türk uygarlığına uzanan geniş konu çerçevesi içinde, oldukça faydalı bilgileri sağlayan bir kaynak kitap niteliğinde okunması gerekmektedir bence.
Antik Çağ'dan Küreselleşmeye Yönetim Gelenekleri ve Türkler Cilt 2Metin Aydoğan · İnkılap Kitabevi · 20199 okunma