·
Puan vermedi
İsminin kulağa hoş gelen tınısı dışında tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça sevilen bir yazar Murakami. Modern zamanlarda (Post modern?) edebiyatın birinci dünyası denebilecek ülkeler dışında (kime göre /neye göre:) böyle bir popülerlik görmek mümkün değildi. Hele ki (halen) birçok yönden gerçekten uzak olan uzak doğudan. Peki Harukki
1Q84 (Tek Cilt)
1Q84 (Tek Cilt)Haruki Murakami · Doğan Kitap · 20163,449 okunma
129 syf.
9/10 puan verdi
·
7 günde okudu
Osmancık kitabını bitiremedim ama bu kitabı kalbime işleye işleye okudum. Beni anlattığından mı, kitapta kendimi bulduğumdan mı yoksa karakterlere çok derin bir empati duyduğumdan mı bilmiyorum; kitabı çok sevdim. İçsel konuşmaların olduğu bir dili seviyorsanız göz atmalısınız. Ayrıca çizimlerle birlikte yazılar çok daha anlamlı olmuş. İlk defa okuduğum bir yazardı, iyi ki okudum. Kalemine sağlık Aylin Balboa!
Bu Hikaye Senden Uzun Osman
Bu Hikaye Senden Uzun OsmanAylin Balboa · İletişim Yayıncılık · 20224,268 okunma
Reklam
248 syf.
2/10 puan verdi
·
9 saatte okudu
“Frankenstein: Mary Shelley’nin Gotik Başyapıtına Eleştirel Bir Yolculuk”
Mary Shelley’nin 1818 yılında yayımlanan “Frankenstein” ya da “Modern Prometheus” adlı eseri, edebi tarihin en önemli ve en çok tartışılan eserlerinden biridir. Bu roman, gotik edebiyatın ve bilim kurgu türünün temel taşlarından biri olarak kabul edilir. Romanın yazıldığı dönem, Aydınlanma Çağı'nın sonu ve Romantik döneminin başlangıcıdır. Bu
Frankenstein
FrankensteinMary Shelley · Bilgi Yayınevi · 202014,1bin okunma
592 syf.
·
Puan vermedi
kitap küçük bir kasabada geçiyor. Hikayenin derinliği de var ama konu bana o kadar ilginç gelmedi. Belki yönetim biçimi arasındaki farklılıktan dolayı da olabilir, yine de konu bana cazip gelmedi açıkçası. Kasaba hem birbirine çok bağlı, hemde bir o kadar değil gibi gözüken. Onlarca yıllık kökenine dayalı bir hikaye aslında kasabanın. Yani kasaba küçük ama hikayesi de bir o kadar büyük. Kitap bana fazla akıcı gelmedi ne yazık ki, hikayenin detayları birbirine çok bağlıydı ama fazla detaydan dolayı bir yerden sonra olaydan kopuyordum. Son 100 sayfa oldukça keyifli gitti ama oraya gidene kadar çoook uzun detaylar okumam gerekti. Bağlantıları kurup yapbozun tüm parçaları oturduktan sonra keyifle bakması kısmı kalmıştı yani o son 100 sayfa da. Kelebek etkisinin bir parçası görülüyordu sanki. Kitabın konusu, "Sadece bir adam tüm kasabayı bir arada tutuyordu ve o adam artık yoktu. Şimdi ne olacak?" tarzı bir konuydu. Sadece kalan boş bir koltuk herkesin hayatını değişik, umulmadık noktalara getirmişti
Boş Koltuk
Boş KoltukJ. K. Rowling (Robert Galbraith) · Doğan Kitap · 20131,804 okunma
847 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 günde okudu
Game of Thrones ve pedofili yazarı George R.R. Martin
Onca yıl okunup takdir edilip dizilere uyarlandıktan sonra bu kitabın benim övgülerime ihtiyacı olduğunu sanmıyorum. Ne kadar etkileyici ve güzel olduğundan falan bahsetmeyeceğim. Yorumumu uzun da tutmayacağım çünkü üstüne düşündükçe bu seriye devam ediyor olmanın uyandırdığı utanç duygusunun altında eziliyorum. Kitabın kalan kısımlarındaki
Taht Oyunları
Taht OyunlarıGeorge R. R. Martin · Epsilon Yayınları · 20139bin okunma
164 syf.
·
Puan vermedi
·
7 günde okudu
Dağınık bir puzzle'a bakıp resmin tamamını detaylarıyla görmek gibi...
Kazuo Ishiguro'nun ilk romanı Uzak Tepeler... Dağınık bir puzzle'a bakıp resmin tamamını detaylarıyla görmek gibi bir deneyimdi benim için. Biraz spoiler içerecek yorumlarım mecburen ;) Kitabın başından sonuna olanca ağır dram ve travmalar o kadar dingin bir atmosferde hikaye edilmiş ki okuyucunun ciğerini sökme çabasına girmeden
Uzak Tepeler
Uzak TepelerKazuo Ishiguro · Yapı Kredi Yayınları · 20181,571 okunma
Reklam
646 syf.
9/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
Bir serinin daha sonuna geldik.. Serinin tamamı hakkında ne demeliyim bilmiyorum. İlk kitap beni o kadar yükselttikten sonra ikinci kitap ile yere çakılmıştım ama üçüncü kitap her şeyi telafi etti gibi ve güzel bir final verdi bizlere. O yüzden sanırım sevdiğim bir seri oldu diyebilirim. Final kitabına gelecek olursak.. Tanrısal bakış açısı ile yazıldığı için bir çok karakterin pencerinden olayları okuyabildik ve bunu sevdim. Bu kitalta tanıştığımız karakterde oldukça orijinaldi ve onlarla ye i tanışsak bile yazar karakterleri bize benimsetmeyi başarmış. Seri boyunca bir çok karakter gelişimi izledik buna da ciddi manada bayıldım. Final kısmı biraz fazla hızlı şekilde gelişti sadece. Bir 100 sayfa daha olsa ve gelişmeler için biraz daha zaman yaratılsa daha gerçekçi bir final olabilirdi. Yinede bu haline de tav oldum yapacak bir şey yok. Yazarın bence dünya kurma ve karakter yaratma konusunda yeteneği var. Fırtınalar İmparatorluğu geçmişi güzel kurgulanmış, tarihi referansları olan güzel bir dünyaydı. Sadece kurgunun hızlanması gereken ve yavaş işlenmesi gereken bölümleri konusunda sorunları vardı bence. Uzatılan bir iki konu kısa kesilip düğümün çözülme kısmı daha uzun olsaydı çok daha müthiş bir hikaye olurdu. Ben yazarı sevdim ve başka bir kitabı çevrilirse mutlaka alır okurum. Bu serinin de abartılması gerektiğini düşünüyorum. İyi okumalar..
Kan ve Bora
Kan ve BoraJon Skovron · Martı Yayınları · 20242 okunma
176 syf.
·
Puan vermedi
Karakterin yüze yansıması
Kitap, Leonardo da Vinci'nin Son Akşam Yemeği ( tr.wikipedia.org/wiki/Son_Akşam...(tablo) ) tablosunun yapılış hikayesi üzerine kurgulanmış. Tablo Hz. İsa'nın Romalı askerlerce tutuklanmasından önce, Havarileri ile yediği son akşam yemeğini tasvir etmektedir. Rivayetlere göre Hz. İsa Havarilerine; "aranızdan birisi bana ihanet edecek" demiştir, tablo da o anda yemek masasındaki kişilerin tepkilerini temsil etmektedir. İhanet eden kişi ise Yahuda'dır. Bu konuyla ilgili birçok tablo yapılmış, en meşhurlarından birisi Leonardo'nun tablosu. Anlatılanlara göre Leonardo da Vinci bu tabloda kullanacağı yüzleri seçerken gerçekten karakterlere uygun insanlar bulmayı amaçlamış. Yahuda için istediği o kötü, bencil karakteri her yerde arayıp bir türlü bulamayınca tablo da bir türlü bitmemiş. Bu durum da bazı homurdanmalara sebep olmuş. Bitmesi yıllar alan bir eserin son halini beklemek de kolay iş değil haliyle. Her ne kadar konu bu hikaye temelinde olsa da yazar iki hikaye sarmalı şeklinde bir anlatım ortaya koymuş. Sarmaldaki ikinci hikaye bir tüccarın elindeki atları satmak ve bir takım borçlarını toplamak için geldiği şehirde gördüğü bir kıza ilk görüşte aşık olmasını anlatıyor. İlk defa karşılaştığı bu kız bir anda gözden kaybolunca onu tekrar görmek için her şeyi yapacağına kendisini ikna ediyor. Çok uzun olmayan ve sıkılmadan okuyup bitirebileceğiniz bu kitap yaşanmış gerçekleri aktaran bir tarih romanı değil elbette. Bazı gerçek olaylar, gerçekten yaşamış karakterler ve çokça yazarın hayal gücüyle harmanlanarak ortaya okunası bir eser çıkmış. Herkese keyifli okumalar.
Leonardo'nun Yahuda'sı
Leonardo'nun Yahuda'sıLeo Perutz · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20182,389 okunma
144 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
10 saatte okudu
Çingeneler Ayrıntı yayınları bilimkurgu dizisinin 13. kitabı. Ayrıntı bu diziden bir kitap hariç PM Press’in “Outspoken Authors” başlığı ile yayınladığı kitapları çevirip yayınlıyor. blog.pmpress.org/outspoken-autho... Kitap da kitaba adını veren uzun öykü “Çingeneler” ve ayrıca, “Scholz’un Tanrı’nın Dokuz Milyar Adı”, “Amerika Muafiyet Birleşik Devletleri” ve “Sahte Para” adlı öyküleriyle birlikte, Terry Bisson ile yaptığı “Teçhizat. Yemek. Kayalar” başlıklı röportaj da yer alıyor. Kitabın en uzun ve en güzel öyküsü olan Çingeneler yok olmak üzere olan uygarlıktan, dünyadan bir kaçış öyküsü. Bilimkurguda benzeri konulara sıkça rastlanabilir ancak bu öykünün bilim ve teknolojisi günümüz bilim ve teknolojisine çok yakın. Çingene öyküsünden anlatılan hikaye çok daha gerçekçi ve inandırıcı geliyor. Diğer öyküleri pek beğenmedim gibi ama Çingeneler öyküsünü çok beğendim
Çingeneler
ÇingenelerCarter Scholz · Ayrıntı Yayınları · 20242 okunma
432 syf.
8/10 puan verdi
Serinin en sevdiğim kitabı. Son sayfalarda azıcık sıkılsam da uzun zamandır romcomda da bu kadar iyisini okumamıştım çok iyi geldi. *Winter and Theo* İki karakter de o kadar iyi ve güzellerdi ki. Winter’a ara ara alıp sarılasım geldi Theo’ya omuz atasım. Nasıl güzel sevdi. Her bir duygusunu alıntılamak isterdim, duygularını o kadar iyi anlattı ki Winter haklı bile olsa sen de bir inan bu ilişkiye dedim bir yerden sonra. O kadar iyi ki tanıştıklarının ertesi günü annesini arayıp evleneceği kadını bulduğunu söyleyen bir adam kendisi. Duygularını dışarıya taşırıp çok güzel seven bir adam. Winter’ı savunduğu her an gözlerimden kalpler fışkırdı. Winter’ı daha çok sevip en çok onun yaşadıklarına üzülsem de yine en çok ona kızdım. Hep kendini aşağıladı sevgiye layık olmadığını düşündü sanki yaşanılanlar onun suçuymuş gibi kendisini affettirmeye çalıştı. Bu yüzden Summer’a, Rhett’e, baba demeye bile dilimin varmadığı Kip’e, annesine, eski kocasına çok kızgınım. Ortada bir hikaye var ve bu hikaye de en çok acıyı çeken yalnız kalan ve kendini feda eden Winter’dı. Theo tarafından sevilince inanamadı kitabın sonuna kadar da sevgiye layık olmadığını düşündü canım kızım ya. Her kitap da olduğu gibi Harvey’e yine sinir oldum herkesin olayına burnunu sokması komik değil sinir bozucu pis ihtiyar. Hele bir de boş konuşmaları off yani! Bence kitap romantik kategorisinde size iyi gelecek yaralarınızı saracak şans verin.
Pervasız
PervasızElsie Silver · Nemesis Kitap · 202438 okunma
1.000 öğeden 11 ile 20 arasındakiler gösteriliyor.