192 syf.
·
Puan vermedi
Bir nasihatnameydi benim için. Kitabı uzun zamandır okumak istiyordum ama geç kaldım diyemem her yaşta her zaman okunabilecek bit kitap. Benim şimdi okumam gerekiyormuş bu bir işaret belki de.. ️Endülüs (İspanya)'te koyunlarına çobanlık yapan Santiago, üst üste gördüğü aynı rüya sebebiyle o güne kadar öğrendiği her şeyi borçlu olduğu koyunlarından vazgeçmek zorunda kalarak ucu Mısır Piramitlerine varan bir yolculuğa çıkar. Bu yolculuk Santiago'nun nazarında aslında hepimizin baş rolünü oynadığımız hayatta mutluluğu arama serüvenimizdir. Bir hazine peşine düşer, aslında peşine düştüğü yüreğinin sesidir. Başına gelen olaylar, uzun yolculuğu, zorluklarla mücadelesi, vazgeçmeyişi... Kitapta işaretlerden, yaşanan olaylardaki çıkarımlardan çok kez söz ediliyor. Yaşadığımız her olayın bir amacı var. Önemli olan bunları anlayabilmek bize verilen mesajı dinleyebilmek... severek okudum ve ikinci defa okuyacağım kitapların arasına katıldı bile. Çünkü hayat bize her zaman farklı şeyler yaşatıyor. Ve eminim ikinci defa okuduğumda kitaptan çok daha farklı çıkarımlar yapacağım.. “Yüreğin neredeyse hazinen de oradadır”
Simyacı
SimyacıPaulo Coelho · Can Yayınları · 202362 okunma
110 syf.
·
Puan vermedi
Yabancı
Albert Camus'nün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş ve hala en çok satan kitaplar arasında yer alan Yabancı, aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen olduğu bir varlıkın en anlamsız olgularını saçma bir düzensizlik içinde yaşayan bu romanın başkişisi Meursault, bir simge kahraman değildir, adı olmayan bir Yabancıdır; bu eksik kimlik, gerçeklikten algıladığı şeyi yapılandıramayan, yeniden örgütleyemeyen, ama gerçekliğin yankılarını yakalamaya çalışan bir boş bilincin imgesidir. Onun kayıtsızlığı ve edilgenliği, işte bu boş bilincin ürünüdür. Yabancı, büyüleyici gücünü, içinde barındırdığı trajedi duygusuna borçlu: Bir türlü ele geçirilemeyen anlamın sürekli aranması, bilinç ile toplumsal dünya arasındaki çatışma...
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2020112,8bin okunma
Reklam
224 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
14 saatte okudu
Köy enstitüsü
Grigory Petrov' un yazdığı yoktan var edilen ülke Finlandiya ve eğitim ordusunun anlatıldığı kılavuz niteliğindeki romandır. 1925 yılında yazarın Bulgar arkadaşı tarafından Bulgarca basılan "Finlandiya, Beyaz zambaklar ülkesi" orjinal adıyla yayınlanan ve aynı anda pek çok dile çevrilen eser, uluslararası eğitimde rol model olarak kabul
Beyaz Zambaklar Ülkesinde
Beyaz Zambaklar ÜlkesindeGrigory Petrov · Yakamoz Yayınları · 2015100,6bin okunma
56 syf.
10/10 puan verdi
Savaş hüküm süren ülkesinden kaçan ve karısı Paula ile her şeyden uzak güzel bir yaşam süren Ressam Ferdinand'ı askerliğe çağıran bir mektup gelmesiyle başlıyor olaylar. Ressamın bir yanda mevcut düzene karşı koyması gerektiği ve savaş karşıtı düşünceleri, diğer yanda aşkı, diğer yanda kendi tatlı canı arasında yaşanacak gel-gitlerin psikolojik çözümlemeleri ile devam eden bir öykü. Ressam Ferdinand'ın yanı sıra karısı Paula'nın aşkı ve aşkının karşısında durma pahasına da olsa kendi düşüncelerine sahip çıkması ders alınacak türden. Yazar, biraz da kendi hayatından parıltılar bırakmıştır bu kitabına. Zaten savaş karşıtlığı ve hümanist yapısıyla tanınır. Nitekim bu kitap yayınlandıktan yaklaşık 42 yıl sonra, Nazi'lerin zulmüne ve mevcut düzene dayanamayıp karısıyla birlikte intihar etmiştir. Askerliği vatan borcu olarak düşünen, savaşın var olması ve düzenin böyle işlediğini düşünen insanlar için bir tık rahatsız edici bir kitap olabilir. Kitapta Zweig'ın hayat görüşüyle eş orantıda hümanist düşünce, insan yaşamı ön plandadır çünkü, bir avuç insanın tüm dünyanın kaderiyle oynamasına boyun eğme fikri değil. Keyifli okumalar ♡
Mecburiyet
MecburiyetStefan Zweig · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202162,6bin okunma
78 syf.
7/10 puan verdi
·
Beğendi
·
28 günde okudu
Olmak istediğimiz BEN' in farkına varmak için günaha gerek yoktur...
Herkes içinde bulunduğu birçok durumu, olağanüstü bir gecede, herhangi bir günün sonunda yada güzel bir gülüşe borçlu kılabilir. Kitap güzel ama pekte olağan olmayan bir gecede benliğinin farkına varan, olduğundan farklı göründüğünü iddia eden, yaşadıklarını uzun betimlemeler aracılığıyla nasıl anlatması gerektiğini bile kestiremeyen karakterimizin tatlı anlatımıyla başlıyor. Aslında benimde hakkında pekte kestiremediğim farklı bir karaktere sahip bir karakter. Yani bu, kitabın adamın karakterinin sorununu direk dile getirdiği anlamına gelir. İnsanoğlu, kendini bir trenin geçişi sırasında, bir yağmurun yeryüzüne inişi esnasında bile tanıyabilir. 40' ında veya 20' sinde fark etmez, insan belkide olması gereken yerde benliğinin farkına varır. Bunun için olağanüstü diye adlandırdığımız bir geceye ihtiyaç yoktur elbet. Ki en azından ben bu şekilde düşünüyorum. Gene de kitaba dönecek olursak anlatım olarak tam da sevdiğim anlatımlardan, uzun uzun cümleler, betimlemeler, bir sonraki cümlenin neredeyse bir paragraf uzunluğunda olması. Bunlar hep kitaplarda sevdiğim şeyler. Okurken varolmanın bir günaha, suça dayandırılması ve gerisinde bundan zevk alıp iyi olduğumuzu iddia etmek... İyi okumalar
Olağanüstü Bir Gece
Olağanüstü Bir GeceStefan Zweig · Müjde Yayınları · 201842 okunma
111 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
Yabancı
Camus"nün ( 1913-1960) en tanınmış, en çok yabancı dile çevrilmiş, en çok incelenmiş ve hala en çok satan kitaplar arasında yer alan "Yabancı", aynı zamanda yazarın en gizemli yapıtı. Ölümün egemen olduğu bir "varlık"ın en anlamsız olgularını saçma bir düzensizlik içinde yaşayan bu romanın başkişisi "Meursault", bir simge kahraman değildir, "adı" olmayan bir "Yabancı"dır; bu eksik kimlik, gerçeklikten algıladığı şeyi yapılandırmayan, yeniden örgütleyemeyen, ama gerçekliğin yankılarını yakalamaya çalışan bir boş bilincin imgesidir. Onun kayıtsızlığı ve edilgenliği, işte bu boş bilincin ürünüdür. Yabancı, büyüleyici gücünü, içinde barındırdığı trajedi duygusuna borçlu: Bir türlü ele geçirilemeyen anlamın sürekli aranması, bilinç ile toplumsal dünya arasındaki çatışma... Camus'la buluşanların hiçbiri, onunla karşılaşınca hayal kırıklığına uğramamıştır. "Mutluluk, bir yerde ve her yerde hiçbir şey beklemeden dünyayı, insanları sevmektir," der Camus. Giderek daha çok sevilen bir yazar olması, onun bu sevgisinin yansımasından başka bir şey değildir.
Yabancı
YabancıAlbert Camus · Can Yayınları · 2019112,8bin okunma
Reklam
257 öğeden 61 ile 70 arasındakiler gösteriliyor.