Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
287 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
4 günde okudu
Yaşar Kemal okuyanlar bilir Çukurova aşktır, candır, heyecandır.Nasıl ki Çukurova'nın o kavurucu sıcaklığını hissederiz, nasıl ki halk umudunu beyaz altına bağlamıştır, nasıl ki sıtmadan yakınır en sevdiklerimizi kurban veririz. Necati Cumalı ile de aynı içtenliği sıcaklığı hissettim Batı Anadolu'yu gezdim baştan aşağı, tütün topladım, tarlada
Acı Tütün
Acı TütünNecati Cumalı · Cumhuriyet Kitap Yayınları · 2011470 okunma
200 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Yapmanız gereken ilk şey okurken sağdan sola okumalısınız. Soldan sağa bir şey anlayamazsınız. Manga böyle. Bazen diyorum ki bir gün aniden benim de önüme böyle bir defter çıksa ve düşmanlarım olsa acaba ne yapardım. Bilmiyorum. Deftere düşmanınızın adını yazıp (belirli kuralları var) kurtuluyorsunuz. Legolası yazar mıydım yazmazdım. Düşman da olmalı ki mücadele edelim. Dostların pohpohlaması sıkar bir zaman sonra. Böyle bir defter istemezdim. Tam tersi olabilirdi. İsmini yazdığım biri ne dilerse olurdu. Japonlar işte. Biraz duygusuzlar Legolas diyor ki 'ölüm defteri bakkal veresiye defterinden daha korkunç olamaz.'
Ölüm Defteri 1 - Can Sıkıntısı
Ölüm Defteri 1 - Can SıkıntısıTsugumi Ooba · Akılçelen Kitaplar · 20115,8bin okunma
Reklam
272 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
O gemi gelecek!
Leyla ile Mecnun. Dizi olan halini izlemeye çalışmış, her seferinde başarısız olmuştum. Saatlerce televizyon izleyemiyor insan okudukça. Parça parça izlediklerim olurdu. Gülerdim, sıcaktı, komikti. Kitaba gelince, ana karakter dünyadaki varlığını sorgulayan, kendine güvenmeyen, hatta kimsenin kendisine güvenmediği, bütün girişimleri olumsuz sonuçlanan, mutluluğun peşinde farklı bir hayal gücüne sahip, sözünü esirgemeyen biri. Çevresindeki insanlar da kendi kadar orijinal. Hepsi bu dünyadan ve biraz da bu dünyadan değil gibi. “Yarım kalan her şey tamamlanır” diyordu kitapta. Nasıl tamamlanır? Bunu da insan çabasıyla belirler. Toplumun tembellik illetinden sarıldığı, her şeyi bizim için yapsın diye beklediği Aksakallı dedenin kendine dahi hayrı olmadığını, birbirimizin dertlerine kulak tıkamasak hırsızların pirim yapamayacağını, bakkalların veresiye defteri gibi kabarık vicdanlarını ve sıcaklıklarını, umudumuzun acımızdan büyük olması gerektiğini anlatmış yazar. Dostluğu öyle işlemiş ki, en olmadık şeyler için bile kenetlenmenin ancak dostlukla başarılabildiğini göstermiş. Bizi kah çöllerin kavruk sıcaklığına, kah tarihin tozlu raflarına kah ağlatarak kah güldürerek götürdü kitap. Toplumsal bir çok yaraya dokundu. Not: Argo ve dil bilgisinin hiçe sayılması kendini çok daha iyi anlatmak için seçtiği bir yöntem olduğunu düşünüp, yadırgamıyorum. Şekle takılmayın diyor yani :)
Leyla ile Mecnun
Leyla ile MecnunBurak Aksak · Küsurat Yayınları · 201815,7bin okunma
126 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
26 saatte okudu
Yine güzel bir öykü kitabı okudum. Özlemiştim öykü okumayı. Kesinlikle dinlendiriyor, ders niteliğinde düşündürüyor, sorgulatıyor. Hepsi birbirinden güzeldi ama en çok "Veresiye" adı öykü'yü çok sevdim. Konusu ; Orta halli bir mahallede bakkallık yapan bir esnafın veresiye defteri bir hayli kabatıktır. Hangi isme baksa durumu iyi değildir, böyle diye diye defterde borcunu isteyebileceği kimse kalmaz. Taa kii gizemli biri gelip tüm borçları ödemeyi isteyene dek. Bu kısacık ama öykü kitabını okumanızı tavsiye ediyorum. Kapağı, içeriği ile çok sevdim..
Mandalina Kabukları
Mandalina KabuklarıTarık Ziyad · Herdem Kitap · 202110 okunma
126 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
6 günde okudu
Arkadaş tavsiyesi üzerine ve kapağının rengini, desenini kitabın ismini beğenerek aldığım bir kitaptı. İçide dışı gibi güzelmiş. Öykülerden oluşuyor her öykü ayrı anlamlı bazen üzen, bazen duygulandıran, bazen gülümseten bizden hayatın içinden hikayeler var. Beni en çok etkileyen ve hüzünlendiren aynı zamanda kitabın ismi olan öykü “Mandalina kabukları,” oldu. (Hayatımda unutamadığım ve ölene kadar unutamayacağım şey, eve giderken yolda bulduğumuz mandalina kabuklarını yemekti Açlığımızı mandalina kabuklarını yiyerek bastırıyorduk. ) En çok mutlu eden öykü “Veresiye defteri,” idi. (Zengin bir insanın bakkaldan veresiye defterini satın alıp mahalleninin borçlarını kapatması hem bakkalı hemde borçlu insanları mutlu etmesi, borç yükünden kurtarması takdire şayandı.) Böyle insanların sayısı çok artsın… Dinlendiren, düşündüren, gülümseten, hüzünlendiren hayata dair hikayelerin olduğu bu kitabı okuyun, okutturun derim.
Mandalina Kabukları
Mandalina KabuklarıTarık Ziyad · Herdem Kitap · 202110 okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
"Tam otuz yıl saatim işlemiş ben durmuşum Gökyüzünden habersiz uçurtma uçurmuşum." Zaman geçmiş. Sahiden ne çabuk geçmiş zaman. İnsanlar yaşlanmış. Çok değil denilse de belki yirmi yıl olmuş. Mahallenin silueti değişmiş. Evler yıkılmış. Eski kadınların sesi gitmiş, sokakta oynayan çocukların cıvıltısı, mahalle bakkalının veresiye defteri, ... Hepsi gitmiş. Erkekleri ölmüş, kadınları dul kalmış. Çocuklar büyümüş, evlenmiş, ana olmuş, baba olmuş, onlar da yaşlanmış. Birileri mahalle değiştirmiş, birileri dünya. Bırakılan bırakıldığı yerde kalmamış. Peki ne oldu? Bunca zaman sonra göz nasıl ilişti, kulak nasıl duydu, yürek nasıl hissetti? Geçmiş, gitmiş her şey? Peki ya nasıl geçip gitmiş? Bir yürek ferahlığı mı, bir vicdan muhasebesi ya da bir yürek yangını mı? Geçip gideni tutmak ne mümkün? Ya şimdi tutulsa zamanın bir ucundan? Tövbenin bir kenarından? Bir bozukluktan, bir şiirden, bir şehirden, bir merhametten, bir inanmaktan, bir sabah ezanından? Çok mu geç kalındı? Vakit daralmakta. Bir karar vermeli, bir duaya iştirak etmeli, bir yolculuğa niyet edilmeli, bir memleket terk edilmeli, bir yüke omuz vermeli. Bir şeyler yapmalı yahut yapmayı denemeli. Vakit daralıyor. Tik tak, tik tak... "Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen  geç" Geç kalmışlığın, son anda fark edişlerin, ara verip geri dönüşlerin hikayesi. Peki ya Behçet Bey ne zaman ve neden gülümsedi?
Behçet Bey Neden Gülümsedi?
Behçet Bey Neden Gülümsedi?Abdullah Harmancı · İz Yayıncılık · 2023226 okunma
Reklam
300 syf.
8/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Kitabı okurken İstanbul sokaklarında dolaştım. Kahvelerin içinde olması zorunlu olan berberlere girdim. Bu berberler ki müşterilerinin başını dizlerinin üzerine yatırıp tıraş ederler. Veresiye defteri kargacık burgacık doldurulmuş, köşeleri kıvır kıvır olmuş, üstü başı hiç temiz olmayan bakkallara uğradım! Akşam vakitlerinde zamanı yere vurduğu çubukla ahaliye duyuran "Bekçi Baba'ya" rast geldim. Kıyafetinde 82 yama sayılmış amelenin memleketine dönene kadar cüzdanını sadece para koymak için açtığını; paranın cüzdan yalnızca İstanbul'dan ayrılırken çıktığını öğrenince pek şaşırdım. Çırak usta olurken söylenenleri işitince pek duygulandım: Ey oğul! Evvela harama bakma, yalan söyleme, haram yeme, haram giyme, haram içme, ekmek tuz hakkına ihanet etme, ihtiyarları hor görme, uluların önünden gitme, sabretmesini bil, tahammül etmesini bil, bir şey koymadığın yere el uzatma, emanete ihanet etme, kanaat sahini ol! Reşad Ekrem Koçu bana tarihi sevdirmiş büyük tarihçi ve yazardır! Saygıyla anıyorum.
Tarihte İstanbul Esnafı
Tarihte İstanbul EsnafıReşad Ekrem Koçu · Doğan Kitap · 201636 okunma
520 syf.
10/10 puan verdi
·
6 günde okudu
(Spoiler içerir!!!) Martin Eden işçi sınıfına mensup bir kişidir. Hayatının çoğunu ağır işlerde ve denizcilik yaparak geçirmiştir. Bir gün Morse'ların evine gider. Burjuva sınıfındandırlar ve orada Ruth'u görür ve ona aşık olur. Burjuva sınıfının üstün olduğunu düşünüyordur. Ruth'a layık olabilmek ve onların sınıfına yükselebilmek
Martin Eden
Martin EdenJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202391,9bin okunma
304 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
5 günde okudu
Sabahattin Ali'nin Kürk mantolu Madonnasından sonra okumuş olduğum ikinci kitabı.Sabahattin Ali o kitaptan sonra eğer veresiye defteri tutmuş olsa onu bile okurdum. Kitabın kendi deyişiyle:"Halbuki ne şeytanı azizim, ne şeytanı? bu bizim gururumuzun, salaklığımızın uydurması...içimizdeki şeytan pek de kurnazca olmayan bir kaçamak yolu... içimizdeki şeytan yok... içimizdeki aciz var... tembellik var... iradesizlik, bilgisizlik ve bunların hepsinden daha korkunç bir şey: hakikatleri görmekten kaçmak itiyadı var..."
İçimizdeki Şeytan
İçimizdeki ŞeytanSabahattin Ali · Can Yayınları · 2019172,5bin okunma
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.