IV. Mustafa saltanatı kurtarmak için amca oğlu III. Selim'in ve kardeşı veliaht Şehzade Mahmud'un idamını emretti. Dışarıda; Rumeli askeri kapıları zorlarken sarayın içinde bir kovalamaca başlamıştı. III. Selim, celladlariyla boğuşarak katledildi. Şehzade Mahmud ise Haremdeki fedakar kadınlar tarafından kurtarıldı.
Kuşkusuz Fatih, Kanuni, Yavuz Selim, IV. Murad ve II. Mahmud da güçlü hükümdarlardı, ama II. Abdülhamid otoritenin parçalanmaya başladığı ve bu parçalanmanın kurumsallaştığı bir ortamda her şeye hükmetmekteydi.
"Otokratik sistemde belli bir esneklik ve yönetimin katmanları arasında belli bir bağımsızlığın olması gerekir. Otokrasi can ve mal güvenliğini hiçr sayan müsadereci bir rejim değildir. Otokratik rejim eğitimi geliştirir, ancak eğitim sonucu genç kuşakların laik bir dünya görüşünü benimsemelerini ve özgür düşünce sahibi olmalarını istemediğinden tarih, felsefe, hukuk alanında sansürlü bir eğitim uygular. Bürokrasi güçlenir, uzmanlaşır ama en güçlü bölüm kolluk kuvvetleridir. Otokratik rejimde bulunmayan şey, siyasal özgürlükler, siyasal katılma ve çoğulcu siyasal deneyim mekanizmasıdır. Ama örgütlenmemiş siyasal muhalif düşüncenin yazılı ve sözlü olarak kendini zaman zaman ortaya koyabildiği de bir gerçektir."