196 syf.
5/10 puan verdi
·
Beğendi
Alp adında zengin bir iş adamının, eşini Türkiye'nin başbakanı yapmaya çalışması ve sonrasında gelişen olayları anlatan idare eder diyebileceğim bir araştırma romanı. Burada yazar anlatmak istediği bazı noktaları karakterler arası diyaloglar şeklinde düzenlemeye çalışmış ancak çoğu yerde ipin ucu kaçıyor. Aslında güzel bilgiler de veriyor ancak bir roman kurgusuna oturtmasına da hiç gerek yokmuş.
Güçler Savaşı
Güçler SavaşıHakan Türk · Akademi TV Yayıncılık · 20058 okunma
''Hayal, ipleri elden kaçırmaktır. Oysa öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, o ipin ucu sizin elinizden bir kaçtı mı, hemen bir başkasının eline geçiveriyor. Ondan sonra siz hayal ediyorsunuz, ama bir başkası yaşıyor.''
Reklam
"Tanrım, dedim, çünkü o günlerde Tanrı'sıyla senli benli konuşan inançlı bir gençtim; Tanrım, ne iş? Bu mu istediğin? Bunun için mi getirdin beni dünyaya? Doğmayı ben istemedim, benim parmağım yok bu işte, ama buradayım ve sana önemli sorular yöneltiyorum, nedenlerini bilmek istiyorum, yanıtla, bana bir işaret ver: iyi bir Hristiyan olmanın, on iki yıllık Katolik doktrininin ve dört yıllık Latince'nin karşılığı bu mu?Dönüşüm'ü, Kutsal Üçlü'yü ya da Diriliş'i hiç inkar ettim mi? Kaç Pazar ayini veya dini bayram kaçırdım? Bir elin parmaklarıyla sayabilirsin, Tanrım... Benimle oyun mu oynuyorsun? İpin ucu mu kaçtı? Denetimi mi yitirdin? Güç şeytana mı geçti yine? Dürüst ol benimle, çünkü kafam sürekli karışık... Bir işaret ver bana... Hayat, yaşamaya değer mi? Her şey yoluna girecek mi?"
176 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
3 günde okudu
gerçekten kitabı okurken o kadar çok kitaba dalıyordum ki kitabın kapağını kapattıktan sonra bile kitabın etkisinden çıkamadım.
İpin Ucu
İpin UcuRasim Özdenören · İz Yayıncılık · 2016486 okunma
Yine de bu gedik, karayemişe rağmen ev ile sokak arasında açılmış bir geçitti. Öyle ki yabancılar değil ama bahçe kapısının tokmağını vurup beklemeye üşenen eş dost, hısım akraba oracıktan atlayıverdi içeri. Bahçeyi ve çardağı geçerek , çoğu kez evin kapısının üzerindeki çıngırağı bile çekmeye gerek görmeden girerlerdi eve. Çünkü bu evin iç kapısı bahçeye adım atabilecek kadar samimi olan herkese açıktı ve kilidin dilini kaldıracak kadar samimi olan herkese açıktı ve kilidin dilini kaldıracak bir ipin ucu kocaman düğümüyle dışarı uzatılmıştı. Bir istisnası daha vardı bunun postacı. O , kapı çalmaz fakat duvarın gediğinden içeri de atlamaz, kulak vermeyenlerin bile işiteceği kadar gür sesiyle "Posta!" diye bağırır, daima acelesi olduğu için evden kimsenin çıkmasını beklemez, mektubu ya da havale kağıdını karayemişin çatalına takıp giderdi.
Hayal ipleri elden kaçırmaktır. Oysa öyle bir dünya da yaşıyoruz ki o ipin ucu sizin elinizden bir kaçtı mı, hemen başkasının eline geçiveriyor. Ondan sonra siz hayal ediyorsunuz ama bir başkası yaşıyor. İsmet Özel
Reklam
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.