"Seni seviyorum. Yanlış anlama : çok fazlanı değil, sen eksiğini."
Şimdi o böylesine güzel anlatırken aşkı, umudu, hayatı, yalnızlığı, hasreti..
Bir de ondan dinlemek gerekmez mi?
Onlarca farklı pencereden bakacağız belki ama çok güzel şeyler göreceğimize eminim.
Bırakalım kendimizi onun kelimelerine, sitem etsin arada
Harika bir kitabın incelemesi ile karşınızdayım. Kitap, benim için belki de bu senenin en iyi kitabı olacak, çünkü okumadıklarımın önüne geçecek kadar iyi bir kitap okuduğumu düşünüyorum (üşenmemişim 172 alıntı paylaşmışım :D). Öncelikle biraz yazardan bahsedeyim. Yazarımız bir hukukçu ve araştırmacı-gazeteci. Bu kitabında Antik Uygarlıklardan
Hayal, ipleri elden kaçırmaktır. Oysa öyle bir dünyada yaşıyoruz ki o ipin ucu sizin elinizden bir kaçtı mı, hemen bir başkasının eline geçiveriyor. Ondan sonra siz hayal ediyorsunuz, ama bir başkası yaşıyor.
“Ellerine bir şairin kitabını alanlara oturup o şairin şiirlerini uzun uzun anlatmayı, güzel bir konserden önceki uzun konuşmalar kadar sıkıcı bulurum.” der Ahmet Cemal ve ekler:
“Üstelik bu şair eğer Rilke gibi hep evrenin doruklarında kanat çırpanlardan ise sözü uzatmak daha da abes kaçar.”
Yirminci yüzyıl Batı şiirinin en büyük
Hayal, ipleri elden kaçırmaktır. Oysa öyle bir dünyada yaşıyoruz ki o ipin ucu sizin elinizden bir kaçtı mı, hemen bir başkasının eline geçiveriyor. Ondan sonra siz hayal ediyorsunuz, ama bir başkası yaşıyor.