İstiridye Korsanları´nda Jack London, çocuk kahramanları aracılığı ile bir deniz serüvenini anlatmaktadır. Okuldan sıkıldığı için evinden kaçan Joe tayfalık yapmak amacıyla bindiği teknenin korsan teknesi olduğunu bilmemektedir. Böylece Joe ilginç bir serüvenle karşılaşacaktır....
Okuldan kaçan Joe'nun gemici olma hayalleri ve gemici olacakken bir korsan gemisinde mürettebat olmasını konu alıyor kitabımız. Aslında gemici olmadan önceki bölümü çok daha başarılı bulduğumu söylemek istiyorum. Bu benden kaynaklı sanırım çünkü denizde geçen kısımlar beni sarmadı saramadı. Bununla birlikte karakterler çok hoşuma gitti. Okunmasa da olur.
Hikayedeki baş karakterimizin ismi Joe Bronson , genç bir arkadaşımız, Joe'nun dersleri, okulu ve ailesi ile ilgili sorunları ayyuka çıkınca evden kaçıp , bir gemide çalışmaya başlar ki uzun zamandır da hayali böyleydi; bir geminin bir parçası olup, denizlerde seyahat etmek. Ne var ki sonra sonra çalıştığı geminin bir korsan gemisi, arkadaşlarının da birer korsan olduğunu fark eder ve istemeden de olsa bir yığın illegal olayların bir parçası oluverir. Bütün bunlar, onun hayatı anlama sürecidir aslında. Maceranın ve temponun bir an durmadığı bu Jack London hikayesini okumadan geçmeyiniz. Çocuklarınıza da okuyabilirsiniz...
Hikayenin orjinal ismi ''The Cruise Of Bazzler'' olmasına rağmen ülkemizde Can Yayınları'nda ''Denizin Çağrısı,, ve Oda Yayınları'ndan ''İstiridye Korsanları'' başlıklarıyla yayınlanmıştır...
Jack London'ın birçok hikayesinde, hikaye kahramanı, kolay ve rahat bir yaşamdan ayrılıp özellikle doğadaki zorluklarla mücadele edilmesi gereken zor bir hayata geçiş yapar. Bu, İstiridye Korsanları hikayesinde de böyle, Alaska Kid hikayesinde de... Alaska Kid hikayesinde konforlu yaşamdan Alaska'nın zorluklarıyla mücadeleye girişen bir adamımız var, The Call Of the Wild hikayesinde ise bir köpeğimiz. Bu iki hikayenin benzer yönleri çok fazla, Alaska'da mekan isimleri dahi aynı; Yukon Bölgesi, Dawson Şehri gibi... Şimdi burada bu yorumu okuyan biri varsa ve yazar sürekli kendini tekrarlamış fikrine kapılırsa, şunu söyleyeyim ki benzerliklere rağmen maddi manevi herhangi bir tekrar yok... hikayeler tamamen bağımsız. Bu, The Call Of The Wild hikayesi de zaman zaman duygusal çoğu zaman da maceralı bir hikaye. Finali çok güzel. Tavsiye ediyorum...
Bu hikayeyi çocuk hikayeleri kategorisine koyan bazı yayınevlerimiz var fakat hikaye içerisinde köpeklerin ve insanların hayatlarını kaybettiği, şiddet içerikli kısımlar mevcut....
Vahşetin ÇağrısıJack London · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 202332,8bin okunma
Bir korsanlar filosuna katılarak istiridye yataklarına baskın
yapan London, saygıdeğer dünyanın üç ay boyunca alınteriyle
çalışma karşılığı kendisine vereceği paradan fazlasını bir
gecede kazanıyordu. Daha çocuk olmasına karşın, kısa sürede
körfezdeki en yaman istiridye korsanlarından biri olarak ün yaptı.
Kendisinden çok daha deneyimli ve yaşlı adamları bile yelkende geçen,
dövüşte yenen, hepsinden daha çok içki içebilen hızlı bir korsandı o artık.
Eşsiz denizciliğinin yanı sıra o görülmemiş gözüpekliği sayesinde
ganimetini herkesten önce limana getirip en yüksek fiyata
satmayı başarıyordu. Polis, teknesine baskın yaptığında onları hoşnut
etmesini bilir, en etli istiridyeleri önlerine sürerdi, şişelerle bira sunardı.
Ne var ki, korsan uğraşdaşlarıyla geçinmeyi başaramadı;
bu yasa tanımaz adamlar, onun başarısını kıskanıyor, Jack’i
yumruk dövüşlerine, kanlı kavgalara katılmak zorunda bırakıyorlardı.
Ama Jack London işini biliyordu: Kendisinden büyük bir korsan
–ona Razzle Dazzle’ı satan– teknesini yakıp yıkmaya geldiğinde,
saldırganı dolu bir tüfekle körfezde susta durdururken
ayağıyla da dümeni kullanmış böylece tekneyi kurtarmıştı.
Ancak daha sonraları, istiridye korsanlarının çoğunun katıldığı
bir sarhoş kavgasında Razzle Dazzle’ın önce ana yelkenini yakmışlar,
sonra da borda edip ateşe vermiş ve batırmışlardı.
Jack London üzüntüye kapılmamış, başka bir korsanın gemisine
–bu kitapta adı geçen rengeyiğine– katılarak istiridye baskınlarını sürdürmüştü.