Ali Şeriati
İslamoğlu’nun sitayişle bahsettiği ve öve öve bitiremediği Ali Şeriatî’nin MUHAMMED KİMDİR kitabına bakalım ve “İnsanın eseri o insanın kendisidir” fehvasınca, Şeriatî’yi kendi eserinden tanıyalım.
Ali Şeriatî’nin bu eseri, 1988 Ankara baskılı. Basan Fecr Yayınevi.
Şeriatî İranlı bir şiî. Bizde İranlılara acemler derler. Dilimizdeki
Sanma gelen bu âleme insan gelir insan gider
Enfüste mi'râc etmeyen nâdân gelir nâdân gider.
Sen çünki âdemzâdesin sırr-ı kerem sırrındadır,
Ademliğe eremeyen husrân gelir husrân gider.
Çünki seni zâtı içün halk eylemiştir Tanrı çün,
Zâtına erenler bugün sultân gelir sultân gider.
Cûș eyledi deryâ-yı zât, devr eyledi zât ü sıfât,
Vasfinı zâta erdiren irfân gelir irfan gider.
Esrâr-ı zâtiye erip kalbi haremgâh eyle kim,
İhrâm-ı kudsî bulmayan uryân gelir uryân gider.
Bulup bugün mürșid-i cân anla nedir cân ü cihân,
Mürşide erişmeyen hayrân gelir hayrân gider.
Gör vahdet-i kübrâyı sen mir'ât-ı kesretten hemân
Canında cânı bulmayan bî-cân gelir bî-cân gider.
Çün küntü kenzinde Hüdâ, zâtını pinhân eyledi,
Zât-ı nihâna erişen pinhân gelir pinhân gider.
Sâmî Niyâzî katre-i sırrında ummân bulmayan,
Deryada mâhiler gibi atşân gelir atşân gider
Ashab-ı Kehf, Hz.Hızır ve Hz.Musa, Zülkarneyn kıssaları sırasıyla anlatılmıştır. Kıssada geçen balık, mağara, iki denizin birleştiği yer, denizin derinlikleri, balığın dirilmesi, olayları sembolik anlamlarıyla incelenmiştir. Jung ve Freud psikolojinin derinliklerini bize anlatmaya çalışıp durmuşlar. Şimdi bu iki değerden birinin kur’an ayetlerine