Karay Türklerini bilir misiniz? Peki Karaköy’ün adının aslında Karayköy’den geldiğini? Museviliği benimsemiş Türklerdir Karaylar. Şu anda Litvanya’da az sayıda bir nüfus kaldı. Türkiye’de ise tek tük.
Refik Halid Karay, işte bu tek tük Karay’lardan. Varlıklı bir ailede büyümüş, Galatasaray Lisesi’nde okumuş ve ardından Hukuk eğitimi görmüş olan Refik Halid, Türk dilini öyle güzel kullanır ki! Hele o benzetmeleri... Hayran olmamak mümkün değil.
Gurbet Hikayeleri de öyle. Refik Halid önce 1. Dünya Savaşı yıllarında İttihat ve Terakki nedeniyle, sonrasında da 1922-1938 yılları arasında Kurtuluş Savaşı ve Mustafa Kemal’in umuduna inanmadığı için sebep olduğu bir sürgün hayatı yaşar.
Sürgün yıllarında, genç Cumhuriyeti ve Mustafa Kemal’i yaşadığı coğrafyada mecburen uzaktan izler ve tanır.
Duyguları büyük bir hayranlık ve sevgiye evrilir. En başta kendiyle, akabinde de memleketi ve Mustafa Kemal ile helalleşme isteğiyle pür dikkat çalışmaya başlar. Hatay’ın tekrar Türkiye katılmasında katkısı büyüktür. Eserlerini okuyan Atatürk de onu anlar ve bağışlar.
Ülkeye dönüşünden sonra artık Atatürk ve genç Cumhuriyetin en güçlü savunucusu ve en sadık kalemlerinden biridir.
Hayatı; eserlerinden bile daha daha sofistike, yazılsa roman, çekilse film olacak, ömrünün dört gününden birini gurbette yaşamış birinin Gurbet Hikayeleri, aslında hikaye değil bizzat yaşamın kendisi. Belki de bu yüzden çok seviliyor. Sonuçta ne derler, hikayesini bildiğiniz insanı anlar ve asla eskisi kadar kızamazsınız.