Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
1950 seçimleri arifesinde ve sonrasında muhafazakar kesimin sistemin içine dahil olmak,yeni pastalardan pay almak ve palazlanmak talepleri ve arzuları artmıştı. Yakınlarında bulunanlardan biri Abdülaziz (Bekkine) Efendi'ye "Efendim, iktidar değişti, bundan istifade ile birşeyler yapsak , teşkilatlansak, hizmetlerimizi artırırsak" meâlinde bir söz söyleyince şu cevabı almış : "Evladım,siyaset ve iktidar bir hamam tası gibidir;bir cenabetin elinden diğer bir cenabetin eline geçer. Bu işler bizi alâkadar etmez,bize göre değil".
"İki ceza birleştirilip çeşitli gerekçelerle 28 yıl dört aya indiri­lerek karara bağlanır. Sırasıyla İstanbul'dan sonra Çankırı ve Bursa hapishanelerin­de yatar Nazım. 1946 yılı başlarında "adli hata"nın düzeltilmesi için TBMM'ye baş­ vurursa da sonuç alamaz. İçerden ve dışardan girişimler de sonuçsuz kalır. O kadar ki Birleşmiş Milletler'in danışma organlarından olan Uluslararası Demokrat Hukuk­çular Birliği'nin Meclis Başkanı'na, Milli Savunma ile Adalet Bakanlıklarına gön­derdiği mektuplar da dikkate alınmaz. Nazım Nisan 1950'de açlık grevine başlar. Kalbinden ve karaciğerinden rahatsızdır, aynı gün İstanbul'a getirilerek Cerrahpaşa Hastanesi'ne yatırılır. Ertelediği grevine 2 Mayıs'ta yeniden başlar, 19 Mayıs'a ka­dar sürdürür. 14 Mayıs'ta seçimleri kazanan Demokrat Parti'nin Temmuz 1950'de çıkardığı af yasasından yararlanarak 15 Temmuz'da serbest bırakllır."
Reklam
191 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
Türkiye tarihindeki ekonomik ve siyasi dönüşüm sürecini konu alıyor.Çok partili hayata geçişle bir dönüm noktası olarak alınabilecek bir gelişme Demokrat Parti hükümetinin iktidara gelmesidir.14 Mayıs 1950 seçimleri ile iktidara gelen Demokrat Parti ,önceki dönemde uygulana gelen ekonomi politikalarını büyük ölçüde değiştirmişlerdir. Bu bakımdan , Türk siyasi tarihinde noktası olduğu kadar, ekonomi tarihi açısından da bir dönüm noktası teşkil etmektedir. Bu eserde, Menderes Hükümeti ve DP döneminde Türkiye'de uygulanan ekonomi politikaları ve bu politikaların Türkiye ekonomisi üzerindeki etkileri araştırılmaktadır. Bir diğer ifadeyle, izlenen politikaların başarısı ve etkinliği ele alınmaktadır. Çalışma kapsamında, tarım, sanayi, hizmet, kamu sektörü, yabancı sermaye, istihdam, işsizlik, dış ticaret başlıklarında olmak üzere Türkiye'de 10 yıllık (1950-1960) dönemde uygulanan politikaların etkileri, 1950-1960 dönemini kapsayan veriler yardımıyla ortaya koyulmaktadır. Akademik sayılabilecek bir kaynaktır.Tek solukta okunması için değil araştırmalara kaynak olması açısından daha uygun bir eserdir.
Demokrat Parti Dönemi Ekonomi Politikaları ve Kalkınma Çabaları
Demokrat Parti Dönemi Ekonomi Politikaları ve Kalkınma ÇabalarıZahide Sungur · Serüven Kitap · 20151 okunma
105 syf.
10/10 puan verdi
·
4 saatte okudu
=Beş= İyi ki edebiyat var! Faulkner'ın bu kitabı yazara ait orijinal bir çalışma değil. Çevirmen ve yazar Hamdi Koç'un 1950 yılında "Collected Stories of William Faulkner" adıyla yayımlanan kitaptan seçtiği öyküleri bir araya getirdiği bu çalışmada, Faulkner'ın okunması en zor ve en iyi eseri olarak görülen Abşalom, Abşalom!'dan da bir
O Akşam Güneşi
O Akşam GüneşiWilliam Faulkner · Yapı Kredi Yayınları · 199315 okunma
Kardinal yapılan Angelo Roncalli, Türkiye'de çok yakın ilişkiler kurmuştu. Bunlardan biri de 1930"lu yıllarda tanıştığı genç ve gözünün pekliğiyle tanınmış bir politikacıydı. Bu genç politikacı daha sonra Ismet Inönü'yle mücadeleye girdi ve Demokrat Parti'yi kuran üç kişiden biri oldu. Celal Bayar adlı bu politikacı 1950 yılında Demokrat Parti'nin seçimleri kazanmasıyla birlikte Türkiye Cumhuriyeti'nin 3. Cumhurbaşkanı seçildi. Kardinal Roncalli'nin Türkiye'deki en yakın dostlarından biri işte oydu. Celal Bayar, Cumhurbaşkanı seçildikten sonra Gül ve Haç üyesi dostu Roncalli'nin ricasını kırmadı ve Vatikan'ın Türkiye'de bir Büyükelçi açması için gereken emirleri vardı. Not: Roncalli beklenmedik şekilde papa seçildi.
568 syf.
8/10 puan verdi
·
Beğendi
·
8 günde okudu
İkinci adam
Ulusal Kurtuluş Savaşı kahramanlarından, bugün bu topraklarda, kendi devletimizde özgürce yaşıyorsak bunu borçlu olduğumuz bir avuç Kuvayi Milliyeci'nin en önde gelenlerinden ve her şeyimizi borçlu olduğumuz Ata'mızın can dostu; günümüzde kendilerine yakıştırılan çirkin ifadeyle, "İki Ayyaş" dan ikincisi İsmet Paşa'nın bir rüzgar gibi
İkinci Adam Cilt: 3
İkinci Adam Cilt: 3Şevket Süreyya Aydemir · Remzi Kitabevi · 1988327 okunma
Reklam
Rahmetli Turan Güneş CHP kadrolarını "İleri gelenler" ve "İleri gidenler" diye ikiye ayırırdı... CHP'nin genel başkanının ve cumhurbaşkanı adayının konuşmalarını dinlerken bugünün CHP'sini ileri gidenlerin temsil ettiğini kolayca söyleyebiliriz. İnönü'nün sırtındaki  1950-60 arasındaki tüm seçimleri Demokrat Partikazanırdı.
1954 seçimleri sonrası
Normalde bu kadar büyük bir zafer kazanan iktidarın kendine olan güvenini tazelemesi ve muhaliflere daha hoşgörülü yaklaşması beklenirdi ama tam tersi oldu. İktidar meclis açıldıktan hemen sonra bir dizi antidemokratik yasa çıkarttı. Yeni düzenlemelerle DP'nin 1950 seçimlerini kazanmasının en önemli sebebi olan radyo propaganda günleri bitiyor, devlet radyosunun kapıları muhalefete kapatılıyordu. Menderes'in "Muhalefetin radyodan yararlanma gibi bir hakkı olamaz" diye savunduğu karar, radyonun 27 Mayıs darbesine kadar en önemli siyasî tartışma konularından biri olmasına yol açtı.
143 öğeden 131 ile 140 arasındakiler gösteriliyor.