227 syf.
9/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Ölümlerine yakın sevilir babalar!
“Babalar alnımıza yazılan yalnızlıklardır” (H.Ali Topbaş). Franz Kafka’nın “
Babaya Mektup
Babaya Mektup
”unu okurken yalnızca dünya edebiyatında değil, bizim edebiyatımızda da baba oğul ilişkisini anlatan birçok hikâyenin ve romanın olduğunu fark ettim. Nitekim Oğuz Atay’ın “Korkuyu Beklerken”deki “Babama Mektup”undan Orhan
Aşıklar Bayramı
Aşıklar BayramıKemal Varol · İletişim Yayınları · 20192,926 okunma
244 syf.
10/10 puan verdi
·
3 günde okudu
Açar solar türlü çiçek Kimler gülmüş kim gülecek Murat yalan ölüm gerçek Dostlar beni hatırlasın
Âşık Veysel
Âşık Veysel
1894 yılında Sivas'a bağlı Şarkışla ilçesinin Sivrialan Köyünde dünyaya gelir. Annesi Gülizar, bir yaz günü koyun sağmaya gittiğinde; oracıkta bir yol üstünde doğurur Veysel'i. Göbeğini de kendi eliyle
Dostlar Beni Hatırlasın
Dostlar Beni HatırlasınÂşık Veysel · İnkılap Kitabevi · 2001653 okunma
Reklam
Bugün Aşık Veysel'in ölüm yıldönümü (21 Mart 1973) Bu dünyadan bir ozan geçti... Gözleri kapalı, gönlü açık bir âşık geçti... Aşık Veyseli ölüm yıldönümünde saygıyla özlemle ve rahmetle anıyoruz..🙏 ♥️ DOSTLAR BENİ HATIRLASIN Ben giderim adım kalır
244 syf.
10/10 puan verdi
·
28 günde okudu
DOSTLAR BENİ HATIRLASIN Ben giderim adım kalır  Dostlar beni hatırlasın.  Düğün olur bayram gelir  Dostlar beni hatırlasın Can kafeste durmaz uçar 
Dostlar Beni Hatırlasın
Dostlar Beni HatırlasınÂşık Veysel · İnkılap Kitabevi · 2001653 okunma
Emire Nişli ~ Aşık Veysel'in Ölüm Yıldönümü~
Bugün dünyaca ünlü halk ozanımız Aşık Veysel'in ölüm yıldönümüdür. Kendisini rahmetle anarken; hayatı ve eserleri hakkında bilgi vermek istedim. Aşık Veysel, dizelerinde sevgiyi kardeşliği, doğayı, ölümü, eşsiz bir üslupla betimlemiştir. Aşık Veysel 1894 yılında Sivas’ın hiç bilinmeyen, dünyadan kopuk bir köyünde doğmuştur. Bu yıllarda bütün
Nasıl bir kafa?
Uzun yıllar önce Veysel anlatmış, demişti ki: “Bir zamanlar Sivasa sazımla inemez olmuştum. Bir polis, bir candarma, sazımı görmesin, hemen elimden alıyorlar, doğru fırına atıyorlardı. Bir zamanlar Sivasa saz dayandıramaz olmuştum.” O zamanlar Sivasta niçin Aşık Veyselin sazını alırlar da yakarlardı? Şükrü Kayanın Dahiliye Vekilliği sıralarındaymış. Ahmet Kutsi Tecer de tam bu sıralar Sivasta öğretmenmiş. Bir gün Veysel ona gelmiş. Tecer: “Hani sazın?” diye sormuş. Veysel de başına gelenleri anlatmış. Ahmet Kutsi Tecer, valiye gitmiş: “Vali bey,” demiş, “bugün polisler Aşık Veyselin sazını almışlar, fırınlamışlar. Doğru mu bu?” Vali: “Doğru,” demiş. Tecer: “Neden?” Vali: “Saz çalmak gericiliktir. Saz gerici bir müzik aletidir. Dahiliye Vekaletinden öyle emir aldık.”
Sayfa 308Kitabı okudu
Reklam
21 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.