Yine yüzünü gördüm yine yüreğim yandı Dost senin aşkın odu yüreğime dayandı Görklü yüzünü gören gönlünü sana veren Belli tapında duran ne doydu ne usandı Gevherdir senin sözün güneşten arı yüzün Şekerden tatlı sözün her kim gördü utandı Bu gönlüm garip idi ciğerim kebbâb idi Görklü yüzünü gördüm içim dışım bezendi Yunus Emre bî karar şol hub yüze intizar Senden ayrılmaz nazar vardı yakıldı yandı
Sayfa 131 - Yunus Emre Hayatı ve Bütün Şiirleri, Iş Bankası Yayınları
379 syf.
8/10 puan verdi
·
14 günde okudu
Okurken hem de internet üzerinden biraz araştırdım ve gördüm ki, eser üzerinde epey detaylı araştırma yapılmalı. Özellikle çevirmen ve yayın evlerine yönelik. En doğru çeviri ve çalışmayı bulup gönül rahatlığıyla okuya biliriz. İsimler üzerinden konuşmak istemiyorum. Benim okuduğum kitap berbattı.Yaptığım alıntıları da düzenleme yaparak paylaştım. Hal böyleyken eserin içeriğine dair şimdilik yazacak bir fikrim yoktur. yagmurdergisi.com.tr/archives/konu/g... historicalsense.com/Archive/Fener42...
Mantık Al-Tayr
Mantık Al-TayrFeridüddin Attar · Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları · 20194,842 okunma
Reklam
88 syf.
·
Puan vermedi
Yarenlik, Rıfat Ilgaz'ın içinde 20 adet buram buram halk kokan şiirlerinin bulunduğu, aynı zamanda Ilgaz'ın edebiyat dünyasındaki ilk kitabı. 88 sayfadan oluşan bu kitabın 41 sayfası şiirlerden oluşmakta kalan kısımlar ise Sabahattin Ali, Oktay Akbal, Abdülbaki Gölpınarlı, Özdemir Asaf, Behice Boran, Asım Bezirci gibi tanıdık simaların Rıfat Ilgaz şiiri ve Yarenlik hakkındaki görüşlerinden oluşmaktadır. Sabahattin Ali, "sosyal şiir nedir?" diyenlere bu kitabının gösterilmesini belirtirken, Behice Boran, Rıfat Ilgaz'ı "Halkın Şairi" olarak nitelemiş. "Alişim" (#13297993) "Kitaplar" (#13294284) "Cenaze" (#13289907) "İşte Böyle Azizim" (#13288626) şiirlerini çok sevdim. "Sanatoryum" adlı şiirinde bir dönem kendisi de veremle mücadele etmiş olan Ilgaz'ın ve dönemin ekonomik sıkıntılarının yarı gerçek yarı mizah şiirine yansıttığını görmekteyiz. "Baba" adlı şiirde ise Rıfat Ilgaz küçük bir memur olan babasını anlatmış: "Küçük işler peşinde harcadın altmış üç yılını mum sattın, kürek çektin kul oldun sonunda bir kapıya çıkarı olduğu halde işinin kaplarını doldurmadın vaktinde sessiz sedasız göçtün aramızdan” Keyifli okumalar...
Yarenlik
YarenlikRıfat Ilgaz · Çınar Yayınları · 2015112 okunma
Abdülbâki Gölpınarlı
Sanırım, sanatoryum döneminden hemen sonra idi; Abdülbâki Gölpınarlı da Attâr Dükkânı'nın müdâvimlerinden olduydu. Mustafa Ağabey onun Arapça'ya ve Farsça'ya vukûfunu, hâfızasının kudretini ve müdekkikli ğini çok takdîr ederdi. Ancak, her ikisinin de pekçok değer hükmünde tamâmen zıd oldukları yavaş yavaş ortaya çıkınca ve özellikle de Necmeddin (Okyay) Hoca'nın Toygartepe'deki evinin bahçesinde Necmeddin Hoca, Eşref (Ede) Amca, Mustafa (Düzgünman) Ağabey, Necmeddin Hoca'nın oğlu Sâcid Ağabey, Ali Alparslan ve Abdükbâkî Gölpınarlı'nın katıldıkları bir sohbet esnâsında Abdülbâki Gölpınarlı'nın Şeyhü-l Ekber Muhyiddin İbn Arabî için: "O Şeyhü-l Ekber değil, Şeyhü-l Ekfer'dir (yâni kâfirlerin şeyhidir)" iddiasında bulunması üzerine bu ahbablık hemen o anda, gürültülü bir biçimde ve de bıçakla kesilmiş gibi sona erdi.
Sayfa 50
Hüsn ü Aşk'ın mevzuu
"Spoiler" İçerir
Meb Yayınlar, s. 108-111
Hüsn ü Aşk
Hiç bir eser yoktur ki eski ve tutunmuş eserlerden müteessir olmasın; ibdâ’, önceki eserleri tasarrufla olur; ama taklit derekesinde kalan eser de haklı olarak beğenilmez, yerilir, “Hüsn ü Aşk” ta da, “Hayr-âbâd” da olduğu gibi kuyu var, “Sıfat-ı Pîr-i Hıred” , '“Suhan” ı andırıyor; iple kuyudan çıkmak, iki eserde de var. Fakat Galib’in eserindeki bu benzeyişler, hikâyenin ilcâsiyle olmakta. Nâbî ise, Attâr’ ın hikâyesini, mevzu’ bakımından almış, ona eklentiler yapmıştır.
1.000 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.