Konut projelerine hangi mimar ilgi duymaz ki, demiştin. Ben o konunun ana fikrinden nefret ediyorum. Ayda on beş dolar verebilecek birine doğru dürüst bir daire sağlamak iyi bir iş bence de... ama diğer insanların sırtından değil. Vergileri yükseltiyorsa, diğer bütün kiraları yükseltiyorsa, kırk dolar kazanan adamı fare deliği gibi bir yerde oturmaya mecbur ediyorsa, o zaman iyi bir şey değil. New York'da olan da bu. Modern bir apartman dairesinde oturmaya kimsenin parası yetmiyor. Ancak çok zenginlerle çok yoksullar oturabiliyor. Orta halli bir karıkocanın oturmak zorunda kaldığı o onarılmış eski evleri hiç gördün mü? Dolap kadar mutfaklarını, su tesisatlarını biliyor musun? Onlar öyle yaşamaya zorlanıyor, çünkü yeterince beceriksiz değiller de ondan. Haftada kırk dolar kazanıyorlar diye, konut projelerine almıyorlar onları. Oysa lanet olası projenin parası hep onlardan çıkıyor. Vergileri veren onlar. O vergiler yüzünden, kendi kiraları yükseliyor. Onarılmış eski evden, onarılmamış eski eve, oradan da daha kötüsüne taşınmak zorunda kalıyorlar. Benim niyetim, hiç kimseyi yalnızca on beş dolar kazanabiliyor diye cezalandırmak değil. Ama kırk kazananın niçin cezalandırıldığını anlıyorsam Allah belamı versin. Hem de daha beceriksiz olanın hatırı için.
Ve ben yine böyle bir gün
Zilzurna
Ne apartman dinlemişim
Ne daire, ne komşu, ne rahatsızlık
Ve ben yine böyle bir gün
Zilzurna
Kurmuşum hayalini derinden
Damarımda alkol
Beynimde alkol
Kalbimde sen
Hasretim düşün ki
Dünyanın bir ucuna
Ve ben yine böyle bir gün
Zilzurna
M.İlhan Genç
TV yüzünden bayağılığın kirli suları evlerimizi de basıyor. Siz açmasanız da başka biri açacak nasıl olsa. Oturduğunuz küçük apartman dairelerinde, TV bayağılığının yaygarasından kaçmanızın yolu yok. "Yaygara" sözü tam yerinde: Çünkü seyircilerin tümü sanki sağırmış gibi, programlardaki yenilikler, bağırarak, neredeyse uluyarak ilan ediliyor. Amerika'nın da Avrupa'nın da hiçbir TV'sinde buna benzer bir uygulama görülmediğine göre, anlaşılan bize özgü yeni bir bayağılık bu.