İnsan, dünyanın her türlü günahına batıp çıksa da Kur’an kevserinden, âb-ı hayatından bir damla içse, doğrunun, gerçeğin ve güzelin nerede olduğunu hemen bilir ve hep ona özlem duyar; günahlarından ötürü acı içinde kıvranır, pişmanlıklar kaplar yüreğini. Kur’an’ın günahları, kötülüğü, çirkinliği yalanı nasıl yakan, insan ruhunu arıtan, yıkayan tatlı bir ilâhî ateş, bir meşale olduğunu kavrar.