Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
653 syf.
10/10 puan verdi
Atatürk'ü Çankaya Sofrası'nın müdaviminden dinlemek
Çankaya bize Ulu Önder Atatürk’ün doğumundan ölümüne kadar olan hayatı, harp zamanında düşmana ve Cumhuriyet zamanında yaptığı inkılaplarla gericilere karşı verdiği savaşı birinci elden anlatan, muhteşem bir yapıt. Bizlere ders kitaplarında kuru kuruya geçiştirilen Kurtuluş Savaşı ve inkılapların hangi zorluklar altında yapıldığını, Atatürk'ün mutlulukları kadar hayal kırıklıklarını, liderlik özelliklerini, çevresindeki insanları, o dönemi olanca gerçekliğiyle, çok güzel ve kısmen objektif bir biçimde yansıtmış. Bu kitap aslında genel olarak tüm tarih kitaplarında anlatılardan özellikle Atatürk'ün yanında bulunanlar ile ilgili birçok bilginin eksik verildiğini çok açık ortaya koyuyor. Aslında Atatürk'ün gerçekten ne kadar yalnız olduğunu anlamak için okumak şart. Kitabın Atatürk'ün yanı başında bulunan, O'nun çok güvendiği Falih Rıfkı tarafından yazılmış olması da kitabın önemini arttırıyor. Falih Rıfkı Çankaya'yı anlatırken bize bir Atatürk portresi çiziyor. Çok önemli bir döneme ışık tutuyor. Hakkında ne kadar okumuş olsakta Atatürk'ü bir defa da Falih Rıfkı'dan okumalıyız. Okudukça, her okuduğumda daha da artıyor sevgim-saygım bu büyük deha'ya. Okurken bazen çoşturan bazen hüzünlendiren, sade bir dille büyük bir destanı anlatan ve her Türk evladının okuması gerektiğine inandığım çok önemli bu eseri herkese tavsiye ederim.
Çankaya
ÇankayaFalih Rıfkı Atay · Pozitif Yayınları · 20213,856 okunma
ATATÜRK OLMASAYDI:
Din ve Maneviyatı akıl ve mantıkla böylesine bağdaştıran bir başka insan bulamazdık. O, din’in dünya’dan ayrılmasını bunun için kat’iyetle iste­di. Fakat, İslâm dininin kural ve telkinlerini değerlendirirken, O’nun dayandığı akıl-mantık-halk psikolojisi terkibine, hiç bir ünlü ilâhiyatçı yetişemedi. ☆ Sizlere bir Zekeriya Sofrası misâli vereceğim.
Sayfa 116 - Kazancı KitapKitabı okudu
Reklam
Atatürk’ün Sofrası
- Atatürk’ün sofrasının özelliği neydi? + Atatürk’ün sofrası daima istismar edilmiştir. Bazı kesimler tarafından adeta bir işret alemi bir işret sofrası gibi sunulmuştur. Halbuki gerçek öyle değildir. Atatürk’ün sofrası bazı önemli meselelerin görüşüldüğü fikir tartışmalarının yapıldığı kütüphanelerden kitapların getirilip incelendiği okunduğu ve hatta bazen kara tahtada yazılıp çizildiği sofradır. Bu nedenle İsmet Bozdağ gibi bazı araştırmacılar kitaplarında Atatürk’ün fikir sofrası adını vermiştir.
248 syf.
10/10 puan verdi
·
Beğendi
·
34 günde okudu
NEMRUT MUSTAFA DİVANI'NDAN ÜÇ ALİLER DİVANI’NA BİR İNCELEME
Yakın tarihimizle ilgili pek çok kitap okudum fakat Yılmaz Karakoyunlu’nun bu romanı kadar Cumhuriyet’den-hukuk devletinden tek adam diktatörlüğüne geçişi bu kadar doğru, tarafsız, kısa ve güzel anlatan bir kitap okumadım. İngilizlerin kuklası Damat Ferit Paşa hükümeti 5 Nisan 1920 tarihinde tekrar hükümeti kurmakla görevlendirilince, Divanı
Üç Aliler Divanı
Üç Aliler DivanıYılmaz Karakoyunlu · Doğan Kitap · 201050 okunma
Manevi Kız Sabiha Gökçen' in anlatımı...
Şu bilinmelidir ki, Gazi Paşa'nın sofrası asla bir işret àlemi yeri, bir vakit geçirme, bir zaman öldürmw yeri değildi. Dünya ve yurt sorunlarının, ilmin, felsefenin, sanatın, insanlık idealinin ve uygar Türk ulusunun gekeceğinin sabahlara kadar tartışıldığı bir okuldu bu sofra.
Sayfa 113Kitabı okudu
Bu defa ki Karadeniz gezisi gerçekten tarihsel bir gezi oldu … Ve o son geceyi hatırlıyorum: Ordu Müfettişi Kazım Orbayıla Korgeneral Muzaffer Ergüder’i, diğer komutanları ve doğu illerinin hemen bütün valilerini, parti büyüklerini, Trabzon’un ileri gelenlerini sofrası etrafına toplamıştı… Her zamankinden fazla neşeli görünüyor ve kendine özgü
Reklam
Atatürk’ün Sofrası
Atatürk'ün söyleşi sofrası bir öğreti, düşün tartışması şölenidir. Sofranın söyleşi aracı yavaş yavaş yudumlanan rakı kadehleridir.
Sayfa 196 - Cem Yayınevi
İşten ve yurt gezilerinden artan bütün ömrü sofrada geçmiştir denilebilir. Fakat burası hiçbir zaman bir içki ve cümbüş bayalığına inmemiş, bir sohbet ve tartışma meclisi olarak kalmıştır. Eğlencenin yanı sıra en zor devlet işlerinin karara bağlandığı bir meclis olmuştur. Buna "Politikanın, aktüalitenin ziyafet sofrası.." adını takanlar yanılmamışlardır.
Sayfa 33 - Hürriyet yayınlarıKitabı okudu
"Atatürk'ün sofrası, sofradan çok bir okula benzerdi. Sofrayı nasıl çiçekle süslemeyi ihmal etmezsem, tabakların yanına mutlaka birer bloknot ve kalem yerleştirmeyi de unutmazdım."
Atatürk'ün sofrası eğlence ve sarhoş, ayyaş mekanı değildi...
Atatürk'ün sofrasının en önemli özelliği: Yemek masasının bir kenarında daima bir kara tahta, tebeşir ve silgi hazır bulundurulurdu. Bazende Dünya ve Türkiye haritası asılırdı. Yemeğe katılanlar düşüncelerini bu kara tahranın önünde tebeşirle bir şeyler yazarak çizerek anlatırlardı. Bakanlar, profesörler, milletvekilleri hep o tahtaya kalkarlardı...
Sayfa 119Kitabı okudu
45 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.