Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
“Cehennem yerinde hiç ateş yoktur, herkes ateşini burdan götürür.”
"Cehennem yerinde hiç ateş yoktur, herkes ateşini burdan götürsün."
Sayfa 66 - Adam YayınlarıKitabı okudu
Reklam
II. İnönü Savaşı'nda Yunan cephesinde bulunan ünlü Amerikalı yazar Ernest Hemingway, savaşı ve iki ordunun yönetimi arasındaki nitelik farkını şöyle aktarır: "İyi eğitilmemiş Yunan topçusu, Yunanistan 'dan yeni gelmiş ve hiçbir şey bilmeyen Constantine subayları komutasında, hücuma geçilen her yerde, kendi birlikleri üzerine ateş açıyordu. İngiliz gözlemci, çocuk gibi ağlıyordu. Yaşamında ilk kez, burunları ponponlu sivri pabuçları havaya dikilmiş, beyaz bale eteklikli (Yunanlılar'ın mitolojik giysili efzun askerleri y.n.) ölülere rastlıyordu. Türkler, sımsıkı bir yığın halinde koşarak geliyorlardı. Askerler, İngiliz gözlemciyle birlikte, ciğerleri patlayıncaya kadar koştular ve kayaların arkasında durdular. Ancak, Türkler kenetlenmiş bir yığın halinde gelmeyi sürdürüyorlardı."
Sayfa 294Kitabı okudu
Cehennem yerinde hiç ateş yoktur, herkes ateşini burdan götürür.
Mustafa Kemal subaylardan askeri kıta oluşturma fikrine karşı çıkıyor.
Subaylardan kıta oluşturmak, alay ve tabur oluşturmak (önerisine gelince y.n.); efendiler, size güvence veririm; dünyanın hiçbir ulusu, bin türlü güçlükle, para ve yıllar harcayarak sıkıntılarla yetiştirdiği subaylarını, hiçbir zaman kitleler halinde ateş altına atmaz. Bu hiçbir koşulda doğru olmayan bir şeydir. Bir subay kolay yetişmez... Subaylarımızın değer ve önemini bilelim. Subaylar, milletin ve milletvekillerinin, kendilerinin sevecen ve içten büyükleri olduğunu hissetsinler ki, zaten vatan için adadıkları bedenlerini, daha da çok, seve seve düşman karşısında kullansınlar.
Sayfa 243Kitabı okudu
"Kuvayı milliyeci; yalnız milli vicdandan emir alan, yılmadan giriştiği mücadelede yaşamını hiçe sayan, kişisel çıkardan tümüyle uzak, emperyalistlere ateş püsküren tutkulu bir yurtsever; cesur, yiğit, milliyetçi ve halkçı bir gücü temsil eder; hürriyet ve istiklal için milli mücadeleye girişen ödünsüz bir savaşçıdır.''
Sayfa 224Kitabı okudu
Reklam
Savaş sanatında dost-düşman herkesin saygı duyduğu usta bir kuramcı, güvenilir bir uygulamacıydı. Ancak, aynı za­manda saygı uyandıran bir halk önderi, dengeli bir yönetim adamı ve nitelikli bir aydındı. Türk tarihini ve bu tarihin Türk halkında yarattığı bağımsızlıkçı birikimi biliyor, tümüyle bu bi­rikime güveniyordu. Şimdi, tutkuyla bağlı olduğu ve sevgisine her zaman karşılık bulduğu halka gidiyor, kurtuluşu sağlayacak tek güç olan millete başvuruyordu. "Bütün ulusları tanıyorum. Onları, bir milletin karakterinin bütün çıplaklığıyla ortaya çıktığı anda, savaş alanında ve ateş altında, ölümün eşiğindeyken inceledim. Türk milletinin manevi gücü, yemin ederim ki bütün dünyanınkinden daha üstündür" diyor, varlığını ve umutlarını bütünleştirdiği bu "üs­tün gücü" harekete geçirmeye gidiyordu.
Sayfa 127Kitabı okudu
Cehennem yerinde hiç ateş yoktur, herkes ateşini buradan götürür.
Bir saat sonra, ateş boyundan silahıyla kaçmaya karar vermiş bir adam, baskına uğradığı için yiğitçe dövüşüp şehit defterine yazılmış olabilir.
Sayfa 269 - KetebeKitabı okudu
Bir gün, söylendiğine göre, bir çarpışma sırasında Mustafa Kemal'in bulunduğu sipere düşman bataryası ateş açar. Menzili tam olarak hesaplamışlardır, mermilerden biri siperin ilerisine düşer; ikincisi yirmi metre kadar yakına ve üçüncüsü daha da yakına... Dördüncü merminin tam siperin kenarına, Mustafa Kemal’in oturduğu yere isabet edeceği kesin şekilde bellidir. Subaylardan biri kaçması için yalvarırsa da o, "Artık çok geç," der. "Askerlerime kötü örnek olamam." Ve sigarasını içmeye devam eder. Siperdekiler dehşetten donakalmış bir halde dördüncü merminin düşmesini beklerler. Fakat hiçbir şey olmaz. Düşman üç mermi atmış, dördüncü atışı yapmamıştır.
Sayfa 121 - 2023, Altın KitaplarKitabı okudu
Geri199
1.000 öğeden 991 ile 1.000 arasındakiler gösteriliyor.