Ahmet Gazali, Ruzbihan Baklî, Fahreddin Irakî gibi, aşkı tasavvufi anlamda en uç noktalarda yorumlayan sufilerden ve İbnü'l Arabi vasıtasıyla İbni Hazm'dan süzülüp gelen aşk anlayışı, Moğol istilasının yarattığı kaosta, Mevlana ve Yunus gibi iki büyük şairin dilinde aynı zamanda sosyal bir muhteva da kazanmıştır.