Yeterince takdir edilmediği için acı çeken Freud, “muhteşem yalnızlığının” bir fantazm olduğunu ve gerçekte rüya üzerine yapıtının eleştirilere açık olduğu kadar övgülere de yol açtığını bilmez gibi görünüyordu. İçe dönme saplantısı bulunan bir kuşak tarafından, ruh hallerinin tutku nesnesi haline getirildiği koşullarda, pekala devrin adamı olduğunun asla bilincinde değildi. Kuşku gözünü öylesine kör etmişti ki, kendi dönemine ait olup da nevrastenisini ve yalnız dahi konumunu beslemeyen hiçbir şeyin farkına varmıyordu.