Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
331 syf.
9/10 puan verdi
·
Beğendi
·
12 günde okudu
Önce ekmek gelir, sonra ahlâk...
Yazım stilinden, anlatım tarzına kadar oldukça farklı, sarsıcı bir distopik eser; körlük metaforu üzerinden yapılmış sağlam bir toplum eleştirisi. Her detayında ayrı bir anlam barındırıyor, karakterlerinin hiçbirinin adı yok mesela, sadece tanımları var. Kimse görmüyorsa insan ne kadar insan kalabilir sorusunu, okuyucuyu rahatsız eden sahnelerle düşünmemizi sağlıyor yazar. İnsanlığın böyle bir noktaya gelebilmesinin aslında ne kadar kolay olduğu gerçeğini de ürkütücü bir biçimde ortaya koyuyor. Bu eser bana Bertolt Brecht'in şu cümlelerini hatırlattı: "İster şöyle düşün, istersen böyle: Önce ekmek gelir, sonra ahlâk."
Körlük
KörlükJosé Saramago · Kırmızı Kedi · 2022104bin okunma
270 syf.
·
Puan vermedi
·
Beğendi
Üç Kuruşluk Roman/ Bertolt Brecht “İnsan insanın kuruşudur.” Bu alıntı aslında kitabın özeti niteliğindedir. Bir yerlere gelebilmek, bir şeyler kazanabilmek için insanın harcayacağı ilk şey insandır; ama bu insan güçsüz, yaralı, aciz ve kullanılmaya müsaitse. Yaralı bir asker olan savaşta tek bacağını kaybeden George Fewkoombey’in ülkesine döndükten sonra kendisine iş olarak sunulan bir dilencilik şirketine girmesiyle başlıyor roman. Şirketin sahibi Peschum kolay yoldan para kazanabilmenin başka yollarının arayışı içindeyken ucuzluk dükkanları zincirine katılır ve entrikalarla dolu bir dünyanın kapısı da böylece aralanır. Kapitalizmin acımasızlığının hüküm sürdüğü, her türlü yalan ve dolanın mübah sayıldığı bir dünyaya ağır bir politik ve antimilitarist eleştiri hakimdir romanda. Finalinde ise; kurulan mahkemede görülen davalarda Darwin’i düşünüyoruz ve evrim mekanizmasının her yerde kusursuzca işlediğine bir kez daha tanık oluyoruz. “Büyük balık küçük balığı yer.” Ve her zaman da bu duruma göz yumulur, itinayla… tüm destekçileriyle…. bakanları ve din adamlarıyla… Söyleyecek çok sözüm var ama bu romanı okuyun da öyle konuşalım diyorum şimdilik. Okuyanlar beni anladılar eminim. Sevgiler #alıntılar “Her şeyi para kazanmak için yapmak isteyen kişi bir zavallıdır, bu parayı kazanabilse bile. Özü eksiktir. Hiçbir şey değildir ve olamaz.” “Çok az insan ne kadar kötü yaşadığını biliyor.” “Ama ben biliyorum ki: Ancak büyük suçları işleyenler yakalanmazlar. Ve böylece küçük suçları da işleyebilirler.” #önerikitap
Üç Kuruşluk Roman
Üç Kuruşluk RomanBertolt Brecht · Oda Yayınları · 2013561 okunma
Reklam
122 syf.
7/10 puan verdi
Öğrenciyken ders konusu olarak işlemiştik ve yaptığım analizin bir kısmını aşağıya bırakıyorum. Okumaya değer bir kitap... Kafkas Tebeşir Dairesi için climax annelik üzerinedir. Sadece doğum yaparak anne olmak mümkün mü, yoksa çocuğa bakmak ve büyütmek mi gerekiyor? Michael'ın oğulları olduğunu iddia eden Natella ve Grusha arasındaki mücadelenin merkezinde yer alıyor bu sorular. Natella oyunun açılışında fedakâr bir anne gibi görünse de çıkarları doğrultusunda hareket ediyor aslında. (Spoiler) Azdak, Michael'ı tebeşir çemberine yerleştirerek anneliğin biyolojiyle mi yoksa sevgiyle mi tanımlandığı sorusunun asıl cevabını almayı umuyor. Natella, Michael'ı çemberin dışına sürükleyerek onun fiziksel güvenliğini tehlikeye atıyor, Grusha ise çekmeyi reddederek onu güvende tutuyor. Annelik bencil olmayan bir sevgi eylemidir ve Grusha bunu kanıtlamayı başarıyor neticede. Diğer yandan Natella açgözlülüğü çok iyi temsil eden bir karakter. İnsanlığı, açgözlülük yüzünden lekelenmiş durumda ki artık yoksul komşularının insanlığını bile tanıyamıyor. Diğer yandan Azdak'ın Michael'ın servetini Nukha'nın çocukları için bir oyun alanı olan "Azdak Bahçesi"ni inşa etmek için kullanmaya karar vermesi Brecht'in bu ahlaksız zihniyeti ima ettiğini gösteriyor...
Kafkas Tebeşir Dairesi
Kafkas Tebeşir DairesiBertolt Brecht · Dost Yayınları · 1963139 okunma
·
Puan vermedi
İkinci Kitap kısmına gelince pes ettim. Okuduğum yorumlardan ve şimdiye kadar okuduğum sayfalardan da şüphem yok ki anlatmak istenileni kalıcı kılıyor insanın zihninde yazar anlatımıyla. Çok zaman geçsin, yabancı isimler aklımda pek kalmamasına rağmen Fewkoombey'i hiç unutmayacağım, hatta daha kitabın başında ölüm haberini alınca kitaptaki rolünün bittiğini sanıp kahırlandım. Oysa yazar Fewkoombey'in bir ansiklopedi cildiyle bağı hayattaki duruşumu anımsattı bana. Bazen birşeylerden habersiz ve uzak oluş o kadar da kötü değilmiş. Devamında neler yaşıyor Fewkoombey bilmiyorum. Seneler geçer de bu kitap tekrar elime geçerse bu sayfalara illaki bakacağım Eğer düşünseydi düşünceleri şunlar olurdu (Sf.63) Eğer eğitim görmüş olsaydı şunları söylerdi (Sf.85) ve en başa dönüp tekrar tekrar okuduğum o satırlar, nerelerde paylaşsam diye düşünüp dönüp dolaşıp buraya yazdığım satırlar: Ne verirlerse aldı; yoksulluk zordur çünkü, Ama sordu yine de aslında budala değildi, "Niçin barındırıp niçin besliyorsunuz beni? Bilmeliyim hakkımdaki niyetinizi." Eski bir İrlanda şarkısı.
Beş Paralık Roman
Beş Paralık RomanBertolt Brecht · İletişim Yayınevi · 2013561 okunma
136 syf.
8/10 puan verdi
Olay 1600'lü yıllarda geçiyor. Avrupa'da Otuz Yıl Savaşları denilen ve pek çok ülkeyi kapsayan mezhep savaşları olmaktadır. Cesaret Ana isimli bir kadın, 2 erkek ve 1 kız çocuğu ile at arabasıyla seyyar satıcılık yapmakta ve çocuklarını savaştan uzak tutmaya çalışmaktadır. Bir taraftan savaşın kötü yönlerinden kaçmaya çalışırken diğer yandan yokluk nedeniyle insanların muhtaç olduğu şeyleri, halka ve askerlere pahalı fiyattan satarak savaşı fırsata çevirmeye çalışır Cesaret Ana. Fakat herkes gibi o da savaşın yarattığı darbeden payını alacaktır. Savaşın acımasızlığını, yıkıcılığını, insanlardan çok şeyler alıp götürdüğünü oldukça güzel anlatan bir oyundu. Henüz okumayanlara tavsiyemdir. Okuyunuz efendim...
Cesaret Ana ve Çocukları
Cesaret Ana ve ÇocuklarıBertolt Brecht · Everest Yayınları · 2021609 okunma
372 syf.
6/10 puan verdi
·
66 günde okudu
Prosa Band 1
Kitap hakkında bir inceleme yazmayı düşünmüyordum ancak hem 1K'da başka inceleme bulunmaması hem de kitabın eski ve Bertolt Brecht'in daha az bilinen eserlerinden biri olmasından ötürü inceleme yazma ihtiyacı hissettim. Bertolt Brecht'in yayımladığı edebi eserleri ve yazarın arşivinden bazı parçalar Suhrkamp Verlag tarafından ciltler halinde Prosa ismi ile yayımlanmış. Her cilt farklı edebi türlerden oluşuyor. Prosa Band 1 yani serinin 1. cildi olan bu kitapta ise kısa hikayeler kronolojik olarak bir araya getirilmiş. Hikayeler arasında herhangi bir bağ bulunmadığı gibi doğal olarak eserlerin edebi niteliği de çeşitlilik gösteriyor. Benim okuduğum versiyonu eski basım olduğundan bazı yüklem ve sözcükler eski kullanıma göre yazılmış. Kitapta kullanılan dil, günlük Almanca'dan biraz farklı. Hikayelerin bir kısmını beğenmek ile birlikte bir kısmını da sevemedim. Ancak okunabilir bir kitap, puanım 6/10.
Prosa Band 1
Prosa Band 1Bertolt Brecht · Suhrkamp Verlag · 19771 okunma
Reklam
362 syf.
·
Puan vermedi
·
6 günde okudu
Küfür etmeden halkı vatansever olmadığı halde milliyetçiyim diye kandıranlara müthiş bir küfür niteliğinde eserdi. Okurken içinde yaşadığımız toplumla çok büyük bir benzerlikler bulabilirsiniz. Her sayfada kusma isteği geliyor . Bir yandan da İlya Ehrenburg'un Paris Düşerken kitabındaki lezzeti aldım. Ancak o tarz kitaplarda sorgulayıp ders veren karakterlerin aksine bu kitapta hicveden anlatıcı hiç kimseye acımıyor. Böylece okurla eser arasından çekilebildiği için kararı okura bırakıyor. Brecht dünyada neden çok ilgiyle okunuyor anlamış oldum.
Beş Paralık Roman
Beş Paralık RomanBertolt Brecht · İletişim Yayınevi · 2013561 okunma
223 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.