Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
4-5 yıldan fazla zorunlu eğitim bu ülkeye kötülüktür. 1- Ara meslekler ölür 2- Kışla tipi eğitim ile ideolojik tek tip insanlar yetişir düşünce özgürlüğü olmaz 3- Üniversiteye kadar uzanan bu sistemle hem ara meslekler öldüğü gibi hem işsizlik artar hem üretim düşer. 4- Bu kadar üniversite ve okul sadece işsiz sayısını örtmek için kullanılıyor. 5- Bazı yerlerde 1 öğrenciye 1 okul 1 öğretmen gibi uygulamalar ile kamu israfını artırır. 6- Zorunlu eğitim ile zorla tutulan çocuk okumak isteyene de mâni olur. 7- Mevcut eğitim sistemi ile bu ülke bir adım ileriye gitmez hep 1940 ideolojisinde kalır, işsizlik oranı her geçen gün katlanarak artar...
Süheyla

Süheyla

@suheyla991
·
08 Mayıs 12:17
“Zorunlu eğitim, sorunlu eğitimdir.”
GDO’lu tohumlar için savaş başladı! Ücretsiz ata tohumu dağıtılıyor
Mühendis Fatih Çolak, GDO'lu tohumlara karşı mücadele için ücretsiz ata tohumları dağıtıyor. Sağlıklı ve doğal gıda üretimi için vatandaşları ata tohumları kullanmaya teşvik eden Çolak, GDO’lu tohumlara karşı resmen savaş açtı! Mühendis Fatih Çolak, Türkiye'nin tohumda dışa bağımlılığını ve GDO'lu tohumların zararlarını önlemek
Reklam
sayın hiç sevgili
Sümeyye Günalan
Sümeyye Günalan
biraz da özellikle son bir yılda ülke genelinde vuku bulan olayları bu şekilde bize özetler misiniz?
Sümeyye Günalan

Sümeyye Günalan

@smygnl95
·
13 Mayıs 2023 14:23
Yerli otomobilimiz TOGG'u, Kendi İHA'larımızı, SIHA'larımızı, AKINCIYI, Milli tankımızı, Milli helikopterimizi, Milli silahlarımızı, Milli denizaltılarımızı,
Bana bir ülke getir Feride, Üstünde masmavi bir gök olsun… . . . Bu kadar akıllının içinde nasıl… Nasıl delisin böyle? . . Herkesin bir Feridesi vardır ben bilmez miyim? Herkesin bir ayakkabısı gibi bir de şarkısı. Herkesin bir kimsesi vardır ben bilmez miyim; bir de kimsesizliği…
İstanbul bu düzensizlikle ülke olsaydı şimdi darmadağındı. Nasıl bu zamana kadar ayakta kalmış hayret. Emaneten yaşıyor herkes israf olmasın diye kimse düşünmüyor.
Bu ülke kendi milletine hizmet etmek zorunda,güvenliğini sağlamak zorunda,kendi vatandaslarından sorumlu ve daha kendi milletini koruyamayan millet başka ülkenin vatandaşlarını yardım altına alarak kendi vatandaşlarına olan zararı artırıyor. Eğitim ve öğretime el uzatmadıkları kalmıştı. Öğretmenimizin başı sağolsun:( İBRAHİM OKTUGAN HOCAM özür dileriz:(
Reklam
Bunca mide bulandıran olaylar neden hele ki bu topraklarda!
TV haber kanalları, gazete, internet haber kanalları ve sosyal medya da bulunan haber kanalları üzerinden olsun, karşılaştığımız haberlere bir bakıyorum da "cinayet, aldatma, fuhuş, uyuşturucu, cinsel istismar, dolandırma, hırsızlık, gasp" o kadar fazla ki 'yığınla bu şekilde haber var' desek mübalağa etmiş olmayız. Haber
Bu ülke, insanı her gece çaresizlik hissiyle uyutup sabah da sana ait olmayan bir utanç duygusuyla uyandırıyor. Ece Temelkuran
Neresinden tutacağız bu ülke üzerine kabus gibi çöken yaşamı. Tezer Özlü
II. Abdülhamid İran’la saltanat yılları boyunca sıcak bir ilişki içerisine girmeye çalışmıştır. İran hükümeti de bu duyarlılığa kayıtsız kalmamıştır. Örneğin Bâbıâli’nin isteği üzerine sünnî öğretiyi rencide eden kutlama ve törenlere yasak getirilmiştir. 1890’lardan itibaren Osmanlı topraklarında bulunan Hıristiyanların kendi içlerinde birlik sağlamak adına yaptıkları bir takım faaliyetler II. Abdülhamid’in Şiî ve Sünnî’lerin birlikte hareket etmeleri gerektiği konusunda daha hassas olmasını sağlamış, bunun bir tezahürü olarak Şiî ve Sünnî yakınlaşmasının mümkün olup olmadığına dair Cemaleddin Efgâni’den bir rapor kaleme almasını istemiştir. Keza Efgâni’den İttihad-ı İslam’ın gerçekleşmesi için bir takım faaliyetlerde bulunması bu doğrultuda mezhep ayrılıklarını ortadan kaldırması ve İstanbul’da İranlılar’dan oluşan bir cemiyet kurmasını da istemiştir. İstenilen cemiyeti kuran Efgâni, İttihad-ı İslam’ın ve Şiî-Sünnî yakınlaşmasının önemiyle ilgili tanıdığı tüm nüfûzlu kişilerden bu konu hakkında birer mektup yazmalarını istemiştir. Ancak bu faaliyetler Nâsıruddin Şah’ın Cemaleddin Efgâni’nin bir talebesi tarafından öldürülmesiyle sonuçsuz kalmış, ayrıca Efgâni iki ülke arasında diplomatik bir krize de yol açmıştır.
Reklam
Kalb’e dair ..
Kalb kelimesi fiil ve isim olarak Kur’an’da 168 defa geçmekte . Sadr, Kalb, Fuad ve Lüb bu dört bölümden oluşur Hakim Tirmizi’ye göre kalbimiz. 1) Sadr, kalbin evidir ama en dışıdır. Evin avlusu, bahçesi gibidir. Cevizin kabuğu gibi, Mekke şehri gibidir. Sadr (gönül) ile kalbin ilişkisi, gözdeki beyazlık ile gözün ilişkisi gibidir. Sadr, kalbi
Unutma ki tavan arasında yaratacağın büyük sanat eseri, milyonların şuurundaki zinciri kırabilir. Bu Ülke - Cemil Meriç
Kıtalar arası bir tarihiniz varsa; siz, bir devletin çok ötesinde medeniyet olmuşsunuzdur! Kültürünüz birçok kültürün, inancın ve tarihi izin çok çeşitli coğrafyalardan harmanlanması ile oluşmuş demografiler bütünüdür. Köklerinizden gelen bu gücünüzü fark ettiğinizde ne esen rüzgarların, ne de kopan fırtınaların hiçbir önemi yoktur… Zihninizde
1.500 öğeden 1 ile 15 arasındakiler gösteriliyor.